hesabın var mı? giriş yap

  • failili yazinca kendi hikayem aklima geldi.
    isteme olduğu gün tam bir faciaydi. hava yaklaşık bin derece, aylardan ağustos. önce eşim ve ailesi evi bulamadi. sonra onlar gelince kahveler yapıldı ve kahve taştı. ateist kayinpederim ve annem tartışti. kayınpederim isterken "allahın emri peygamberin kavli" demeyince, hacı olan annem "sizde allah kitap yok galiba" diyerek meselenin ortasina daldı ; kayinpederimse "genel olarak yoklar zaten" diyerek yangını körükledi. tam tartışma büyüyecekken eniştem "hadi yüzükleri takalim" dedi. yüzük takilacakken elektirik kesildi. mum ışığında yüzük takılırken o zaman ortaokulda olan yeğenim "noluyo amk bu ne kalabalik?" diyerek ter içinde eve daldı.
    sonra elektrik geldi, ikram yapilacakken pasta kuzenimin elinden yere düştü. aksilikler burda son buldu diyorduk ancak öyle olmadı. sıcaktan kayinvalidem koltukta uyuyakaldi. o gece başka bir facia olmadan sonlandi.

    nikah tarihi bulamadığımız için sabahın kör vakti nikah yaptik.*
    dolayısıyla en yakinlarimiz harici kimse yoktu. nikahtan hemen sonra eşimle kavga ettik.

    nasıl başlarsa öyle gidiyor evlilik. evren mesajlari gönderdi ama almadik demek.
    nişanlı olanlara duyurulur.

    edit: sanırım en çok mesaj gelen entryim bu, çoğunlukla sonucu ne oldu diyorsunuz: boşandık sevgili yazarlar.

  • kedi sahiplenmek isteyenlerden ricam ve onlara tavsiyem, önceliği engelli hayvanlara versinler.

    - öncelikle ne kadar engelli olursa olsun, kedi kedidir. kediliğini yapar. sizi kendisine aşık eder.
    - insanların aksine, kediler engellerini dert edinmezler. kendilerini eksik görmezler, kendilerini diğer kedilerle ya da sizle kıyaslamazlar. içiniz rahat olsun.
    - tek bacakları bile olsa, o bacakla hayata tutunurlar. bacakları yoksa, hayata tutunacak başka bir şey bulurlar. yeter ki yanlarında olun. bir kap mama, biraz sevgi, sıcak bir kucak onlara yeter.
    - engellerine bağlı olarak, bu kediler genelde daha ağırbaşlı ve uslu olurlar. özellikle apartmanda yaşayanlar için, geniş alan ihtiyacı görece az olan ve sokakta hayatta kalmaları çok zor, bazen imkansız olan bu kedileri sahiplenmek daha doğru bir seçim olacaktır.
    - sakat, kimsesiz, yapayalnız, korkmuş, hasta ve mutsuz bir canı evinize alıp, onun serpilip güzelleşmesini, sizinle oyunlar oynamasını, sizi gördüğünde sakat haliyle heyecanla size doğru atılmasını ve en çok da güvende ve huzurlu halini görmek gerçekten şu dünyada yaşanacak en güzel duygulardan, alınacak en büyük mükafatlardan biri olsa gerek.

  • change.org'da başlatılan kampanya. itü'ye yapılmak istenen camiye ilişkin rektör bey talep meselesi demiş. yeteri kadar talep geldiği takdirde sinagog dahi açarız.

    --- spoiler ---

    itü24: peki bu stratejik planın içinde kampüse cami yapılması gibi bir plan var mı?

    m.karaca: var tabi. her türlü plan var. sadece cami de değil; isterlerse sinagog da açarız. yeter ki talep gelsin.

    --- spoiler ---

    mezun bir itü'lü olarak ben kampüste barok tarzında inşa edilmiş bir tapınak görmekten memnuniyet duyarım. zira bu şartlarda dini vecibeleri yerine getirmek zor oluyor.

  • arşimet: lan oğlum buraya bak buraya! suyun kaldırma gücünü buldum!
    newton (elinde elma sektirerek): peki bu ne bu elimdeki?
    arşimet: vay ipnee.. yerçekimini mi buldun lan?
    newton: heralde... sabah graham aradı, o da bir şey bulmuş ama söylemedi.
    arşimet: aradı mı? nasıl aradı?
    newton: lan bi dakka...
    ikisi birden: vay ipne... telefonu bulmuş!

  • internet üzerinden sipariş verebildiğiniz bir çiçek satış sitesinin, üyelerine sağladığı hizmetler çerçevesinde, 5 yıl önce ölmüş babanızla 4 ay önce ölmüş annenizin evlilik yıldönümlerinin yaklaştığını hatırlatan bir e-posta göndermesi.

  • cumhuriyetimizin kurucusu ebedi liderimiz mustafa kemal ataturk'un 30 agustos 1925'te soyledigi gibi kapatilmayacak tek tarikat uygarlik tarikatidir.

    geri kalan hepsi kapatilmalidir.

    --- spoiler ---

    “ey millet! iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır. uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.”

    --- spoiler ---

  • sonunda gerçekleri açıkça konuşup, bu kadar perdeden sıkıldım toptan yakıyorum diyen bir lider görmüş olduk ölmeden. kısaca putin'in konuşmasının maddelerini tercüme ediyorum.

    1. rusya artık oyunlar oynamayacak ve kapalı kapılar ardında yapılan ıvır zıvırlar üzerine müzekkereler ile meşgul olmayacak. rusya bundan sonra sadece ciddi konuşmaları ve anlaşmaları tercih ediyor, eğer bunlar kollektif güvenliğe yardımcı olacak ve her iki tarafından çıkarlarına uygun ve adil anlaşmalar ise.

    2. tüm global kollektif güvenlik sistemleri şuanda harap olmuş durumda. artık her şeyi garanti eden bir uluslararası güvenlik yok. bu oluşum ismi : amerika birleşik devletleri olan bir varlık tarafından yok edildi.

    3. yeni dünya düzeni'nin (bkz: nwo) kurucuları kumdan bir kale yapmada başarısız oldu. yeni bir dünya düzeni kurulacak olsa ya da olmasa bu sadece rusya'nın kararları ile gerçekleşemez, fakat rusya olmadan da böyle bir karar alınamaz.

    4. rusya toplumsal düzenin içinde yapılacak yeniliklere karşı daha muhafazakar bir tutuma sahip, eğer bunları yapmakta haklılık payı görürse, bunların araştırılmasına ve bu tür gelişimlerin tartışılmasına da karşı değil.

    5. rusya'nın ne amerika'nın sürekli genişleyen "kaos imparatorluğu"un çamurlu, bulanık sularında balık tutmak gibi bir niyeti ve kendisine ait böyle yeni bir imparatorluk kurma gibi isteği var, ne de geçmişte olduğu gibi dünya'nın kurtarıcısı rolünü üstlenme isteği var.

    6. rusya dünya'yı kendi yansıması gibi bir şekle sokma çabası (reformat) yok, fakat hiç kimsenin onun imgesini yeniden şekle sokmasına tahammülü de yoktur. rusya kendini dünya'ya kapatmamıştır, fakat her kim ki onu dümya'dan soyutlamaya çalışırsa sadece fırtına biçecektir.

    7. rusya kaosun yayılmasını dilemiyor, savaş da istemiyor ve yeni bir savaş başlatma gibi niyeti de yok. ancakbugün rusya küresel bir savaşın artık kaçınılmaz olduğunun farkında (bkz: 3. dünya savaşı için tüm şartların uygun olması), bunun için hazırlanıyor ve hazırlanmaya devam edecek. rusya ne savaş ister ne de savaştan kaçar.

    şimdilik bunları biraz sindirin diğer iki maddeyi de çevirip link ile güncelleme yapacağım. erzak stoklamaya başlayın yarın ihtiyacınız olduğunda ya okuduğum zaman çok eğlenmiştim demeniz yardımcı olmayacak.

    ekleme:

    konuşmanın diğer satır başlarını çeviriyorum

    8. rusya yeni dünya düzeni'ni kurmaya çalışanları engellemede aktif rol alma niyetinde değildir, ta ki onların yeni dünya düzeni çabaları rusya'nın hayati çıkarlarına çarpana kadar. rusya beklemede kalmayı ve onların kendi kendilerine zavallı kafaların alabildiği kadar zarar vermesini izleyecektir ("russia would prefer to stand by and watch them give themselves as many lumps as their poor heads can take: daha düzgün bir tercüme ile değiştebilirim"). fakat kim ki rusya'yı bu sürecin içine çekmeye çalışırsa, çıkarlarını gözetmeksizin, onlara gerçek acının ne olduğunu öğretiriz.

    9. rusya iç ve dış politikasındaki gücü bir grup elitin kapalı kapılar ardındaki anlaşmalarından değil, kendi insanlarının iradesindeki güçten gelir.

    batılı elitler oyun bitti

    http://eng.news.kremlin.ru/news/23137

    konu ile ilgili kendi yorumum kısaca (bkz: #46694768)

  • aslında "19 ocak 2020 trendyol rezaleti" şeklinde bir başlığı hak ediyorlar ama ben eski bir sözlük kullanıcısı olarak başlıklarına yazmayı uygun buldum. bir de rezalet tam olarak hangi tarihte gerçekleşti ona karar veremedim aslında. tarih atamadım yani. devamlı bir rezalet içindeyiz çünkü.

    ben alışveriş yapan bir kimse değilim çoğunlukla ama biliyorsunuz ki bütün işyerlerindeki kadınlar bu illete düşmüş ve devamlı bundan bahsediyor olmuşlar. o indirimlerin ertesi günü "trenyoldaaaa acayip indirim vıaaaaar" şeklinde daireye girmişliğim var hatta. sonra baya da bir şey aldım. omo deterjan aldım 1.5 ayda falan geldi mesela. ama geldi yani. bu sefer bambaşka bir şey yaşadım anlatayım.

    yalnız yaşıyorum, bütün evi ısıtmakla baş edemicem dedim en azından yatağı ısıtayım. 7 ocak günü çift kişilik elektikli battaniye siparişi verdim bu arkadaşlardan. ürün şu:

    https://www.trendyol.com/…k-kece-ebckkece-p-2304104

    11 aralıkta gelmesi gereken ürün gelmedi. aras kargo daha önce de yaptığı istanbuldan izmir'e ürün geldikten sonra bir 5-10 gün bekletiyor depolarında. daha önce de bu durumu yaşadığım için aras kargo'yu sıkıştırmaya başladım. sıkıştırmaz olaydım. gereksiz stres yükledim adamlar herhalde. benim hatam kusura bakmayın. 9-10 ocak'ta vermeniz gereken kargoyu 14 ocakta vermeniz için aradım sordum. neyse 14 ocak günü dairede koridorda cep telefonu ile konuşurken güvenlik elime bir rolo tutuşturdu. başta anlam veremedim. sonra baktım aras kargo yazısı falan. aha dedim elektrikli battaniye geldi. koydum kenara.

    sonra servis beklerlen falan arkadaşlar diyor olum bu nasıl elektrikli battaniye. açsana şu roluyo bi. dedim siz ne anlıcaksınız amk teknoloji özürlüleri. sonra bir baktım biraz küçük gibi geldi. tek kişilik mi gönderdiler acaba dedim. bir şüpheye düştüm sonra hemen kendimi sakinleştirdim ama. eve gittim elektrikli battaniyemi denemek için açtım:

    https://i.hizliresim.com/odbdg2.jpg

    evet. rulonun üstünde adım soyadım telefonum adresim yazan paketin içinden bu çıktı. çıkabilir ben böyle şeylere kafayı takacak insan değilim bu yanlışlık bir yerlerde yaşanacaksa benim başıma gelir zaten. trendyol'a bu konuyu iletiyorum:

    -elektrikli battaniye almıştım gelen bu
    +(1 dakikalık sessizlik) ahmet bey ilan mı gönderdiler size?

    evet bacım ilan gönderdiler. kadın da şoka girdi. napayım yani. neyse daha sonra halledicez çözülecek falan günler geçiyor aradan hiçbir şey olduğu yok. sinirlenmeye başladım artık. adamın birinin satılık ilanı bende duruyor. benim battaniye nerde arkadaş. 50 tl lan. göndeersene benim battaniyemi. insan hobi için elektrikli battaniye alır mı. üşüyoruz ki aldık. göndermediler. her gün canlı yardıma bağlanıyorum. her gün benim çok haklı olduğumu söyleyip hiçbir şey yapmıyorlar. sonra kadın şey dedi, size mail atıcaz. bana mail atcaklarmış. bana neden mail atıyorsun arkadaşım.

    ertesi gün başka birine bağlanıyorum konuşuyoruz konuşuyoruz. en son diyor ki mail atıcaz. lan bana neden mail atıyorsun. ya paramı ver ya battaniyeyi gönder. neyin mailini atıyorsun. bi sinirlendim. kadına en son dediğimi yazıyorum:

    -çok iyi anlıyorum sizi çok haklısınız ama aksiyon alıcaz. mail'le bilgilendirileceksiniz
    -esra hanım
    -buyrun
    -umuyorum bir gün cep telefonu alırsınız da size terlik yollarlar. daha sonra da çözüm beklediğiniz kişi size mail atar. durmadan mail atar böyle.

    buna cevap yazarken çıktım ne yazıyordu acaba ya. daha sonra gerçekten mail attılar attıkları mail'in bir kısmını da koyayım şuraya:

    "öncelikle yaşanan durumdan dolayı özür dileriz. ekiplerimiz bilgilendirildi. en kısa süre içerisinde size bilgilendirme yapılacak. (can alıcı kısma geliyoruz dikkatli bakın) bizden bilgi gelene kadar elinizdeki ürünü kullanmamanızı rica ederiz."

    hürriyet emlak ilanını kullanmamamı rica ediyorlar. napayım buna mı sarılıp yatayım. gerçi 5 6 tane göndermişler denenebilir. ya da kendi evime bunu yapıştırıp başkasının evini mi satayım napayım yani. taşak geçiyorlar olum benle işte. bundan 3 gün sonra da aynı mail'i bi daha yolladılar biliyor musun.

    sağolsunlar mail'imi eksik etmiyorlar. böyle bir sorun yaşadığım zaman birinci önceliğim mail'dir. yaşamak için 3 şeye ihtiyaç duyarım. hava, su ve trendyol mail'i. ya bir insan 50 tl'lik mal için en fazla bu kadar sinirlendirilebilir. hayır ben şimdi dolandırıldım mı onu da anlamadım. dolandırılysam da 50 tl'lik mi dolandırıldım yani. bu mudur bizim değerimiz?

    bu saatten sonra gönderirler mi bilmiyorum kış bitiyor. hürriyet emlak ilanını bir şekilde kullanmayı öğrenebilirsem daha faydalı olacak gibi. bunun üzerinde çalışıcam insanlık hiç yoktan ateşi bulmuş ben bu ilanla neden ısınmayı öğrenemiyim.

    edit: bu yaziyla ilgisi var yok bilmiyorum ücret iadem yapıldı sonunda bugün. 50 tl üstü alışverişte 10 tl indirim kuponu tanımlamislar bir de. yeniden elektrikli battaniye alıp emlak ilanı zinciri kurmamak için kendimi zor tutuyorum. napsam bilemedim teşekkürler trendyol ama paramı verdi sonunda biz neyse onu söyleriz.

  • michelin yıldızının hikayesini cahile anlatır gibi tercüme edersek:

    1900 yılında lastik üreticileri andre michelin ve erkek kardeşi edouard fransız motorcular için michelin rehberi'nin ilk nüshasını yayınladılar. rehberin amacı, o zamanlarda 3000 adetten daha az araba buluban fransa'da gerek araba gerekse araba talebi ile ilintili olarak araba lastiği talebini yükseltmekti. ilk nüsha yaklaşık 35.000 adet basıldı. motorcular için haritalar, yönergeler, lastik tamiri ve değişimi gibi bilgilerin yanı sıra araç tamircilerinin yerleri, oteller ve akaryakıt istasyonlarının konumları gibi bilgileri de içeren bu kılavuz, ücretsiz olarak dağıtıldı. michelin kardeşler, 1904 yılında da belçika için benzer bir rehber hazırladılar.

    1907 yılında tunus ve cezayir; 1908 yılında kuzey italya, isviçre'yi kapsayan alpler ve ren ile hollanda; 1910 yılında almanya, ispanya ve portekiz; 1911 yılında british isles ile birlikte "güneş'in ülkeleri" başlığı ile kuzey afrika, güney italya ve korsika bölgeleri için de benzer rehberler hazırlandı. 1909 yılında ise fransa için olan rehberin ingilizce çevirisi yayınlandı.

    (artık sadece gerekli yerleri çevirerek ilerliyorum)

    birinci dünya savaşı'nda yayınlanmayan rehber, 1920 yılında revize edilerek basılmaya başlandı. 1954 yılına kadar ücretsiz olan rehber "insanoğlu para ödediği şeye saygı duyar" düşüncesi doğrultusında ücretli olarak satılmaya başlandı. zaman içinde restoran kısmı eklenen ve otel kısmı derinleştirilen rehberin restoran kısmının çektiği ilgi üzerine michelin kardeşler tarafıdan anonim olarak restoranları ziyaret ederek değerlendirecek uzmanlar istihdam edildi.

    yıldız ataması ise 1926 yılında kaliteli akşam yemeği mekanları için yapılmaya başlandı. ilk başta sadece tek yıldız verilirken 1931 yılında sıfır, bir, iki ve üç yıldızdan oluşan hiyerarşi oluşturularak 1936 yılında yıldız kriterleri açıklandı.

    1974 yılında ingiltere, 2005 yılında abd, 2007 yılında tokyo değerlendirmeleri yayınlandı.

    kaynak ve devamı: https://en.m.wikipedia.org/wiki/michelin_guide

    hasıl-ı kelam: zaten bir lastik firması olarak satışlarını arttırmak için yapılmaya başlanmış rehberlerde yer alan michelin yıldızı demek, "bu restoran, alanında olabilecek en iyi yere gelmiş" demektir, neye ücret ödediğini bile bilmeden yemeğe 500 euro verip de eleştirenleri görmek, o yemeği bir tadım zevki olarak düşünmeyip "ekmekle de doyardım ki" diyenleri görmek paha biçilemez. michelin'in türkiye hakkında inceleme yazmamış olması da sanırım onların da bu zihniyeti otobüs lastiği sattıkları bir l'orient olarak değerlendirmesinden kaynaklanıyor.

    adettendir: lastik olarak başka bir marka * kullanıyorum.

    ps. debe editi olayını sevmiyorum ama 7 yıldır şurada yazarım, özlem duyduğum şeylerden biriydi. "madem reddit gibi olmak istiyoruz neden reddit gold hediye edebilme uygulaması burada da olmasın" düşüncesinde olanlar özelden iban isteyebilirler*.
    sabahın 7'sinde ileti gönderip "debe'ye girmişsin selamımı isterim" diyen, o sıralarda alışkanlıkla 7'de kalkmış ama geri uyumaya çalışan benim pazar günümü 7'de başlatan poseidonlethe'ye de selam.