ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
160 bin kişiyi dolandıran baba oğul
mohammed salah'ın paylaştığı aile fotoğrafı
-
mutluluğu makyaj ve dekoltede arayanların anlayamayacağı fotoğraf.
baykar'ın 1000 ev bağışlaması
-
helal olsun. vergilerimiz sayesinde verilen devlet desteklerinin diğer savunma sanayii şirketleri yerine kendilerine aktarılması sonucu türkiye'nin en büyük savunma sanayii şirketi haline gelen baykar, vergilerimizden aldıkları payın bir kısmını yine bizim için harcıyor. kendilerine teşekkür ediyoruz.
edit:
gelen tepkiler ve aldığım bilgiler üzerine bir iki noktaya değinmek gerekiyor.
öncelikle devletin baykarı desteklediği konusunda resmi gazete dahil birçok kaynak var, uydurma bir bilgi değil. ancak öğrendiğim kadarıyla bu sektördeki diğer şirketlere de benzer destekler sağlanıyormuş.
ek olarak da bu ülkeden milyarlar kazanmış tüm şirketlerin böyle zamanlarda benzer destekler vermesi gerektiğini düşünüyorum. bu verilen destekler maddi olarak da önemli, diğer şirketlere örnek olması açısından da önemli. hepsinin bu ülkeye, bu insanlara borcu var. tekrardan tebrik ediyor ve devamının gelmesini diliyorum.
kuzey güney
-
türk dizi tarihinin;
- en tırt holdingini, (bütün mahalleyi işe aldılar)
- en tırt ceo'sunu, (hiç danışmanı, avukatı falan yok, en küçük sorunda bütün yetkileri damadına devretti)
- en tırt komiserini, (kuzey'in peşine takıldı olay çözmeye çalışıyor, arada kuzey'i alttan alıyor, sakinleştiriyor falan)
- en tırt mafya babasını, (alt tarafı bir adam vurdu, japonya'ya kaçtı herif)
- en tırt girişimcilik hikayesini (makara),
- en tırt stilistini (sabah sporunu park aletlerinde yapıyor)
barındıran dizi.
kabul edin aslında senaryo komple ilkokul müsameresi gibi ama izliyoz işte mal mal.
bir kızla aynı evde yaşamak
-
fıkralara konu olan olay. fıkralara konu ama bize değil. bir türk genci olarak fıkrada bile olsa bir kızla aynı evde yaşayamamanın verdiği buruklukla fıkrayı arz ediyorum:
"mehmet ile handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. mehmet'in annesi akşam yemeği süresince handan'ı uzun uzun süzer
ve aslında handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup olmadığını merak eder. annesinin aklını okumuşcasına mehmet annesine der ki;
"ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok."
akşam yemeğinden sonra mehmet'in annesi evine döner. aradan bir iki gün sonra handan der ki:
- "mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum."
mehmet yanıtlar:
- "annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım" der.
oturur ve yazar: "anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum ama almadın da demiyorum. fakat konu şu ki; sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. sevgilerle, oğlun ahmet."
bir hafta sonra ahmet'in annesinden mektup gelir: "sevgili oğlum; candan'la yatıyorsun demiyorum ama yatmıyorsun da demiyorum. konu şu ki; candan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu. sevgilerle, annen."
next level alışveriş merkezi
-
içindeki ofislerin 2-3 milyonlara satıldığı acayip yer.
üstelik 500 metre kare falan dedikleri bi ofise gittim geçen. sahipleri de 500 metre kare diye bayılmış 2 milyonu.
bi girdim içeri lazer metre ile ölçtük. 200 den az içerisi. brüt hesap 500 diye almışlar. ofisleri kabadan teslim ettikleri için ince işini alırken tabi adam senden 400-500 metrelik istekte bulunuyor ama içerisi 200.
beyaz yakalı kadının ofiste bir günüm videosu
-
bu da yeni moda oldu
sabah sik sok kafeden kahvemı alıyorum
çükübikte yemeğimi yiyorum
aa bak ofisimde etkinlik var at siki koleksiyonuna bakin
ay yoruldum, fikıboka binip eve gideyim.
tarihe damga vurmuş kürt kahramanları
-
yazılmıştır muhakkak (bkz: napolyon bonapart)
edit: kimi kaynaklarda fransiz da deniyor tam bilemiyorum.açıkçası böyle büyük bir kumandan için fark etmiyor.
edit: başlık başa
26 eylül 2016 clinton trump münazarası
-
ulan amina koduklarim ne demek bize ne, ne demek 'bize etkisi ne olacak'.
burada fenerbahce - asagi poturge macina binlerce entry giriliyor. gs - fb maci oldugunda sozlukte yer yerinden oynuyor her saniyesi icin 2500 ayri baslik aciliyor. sahadaki 20 kusur milyonerin ne yaptiginin, kime pas verdiginin asil sana etkisi ne olacak, onu dusunsene man kafali?
survivor'in sana etkisi ne amina kodugum?
valla yok boyle bir kafa abi.
alper potuk
-
turk kuluplerinin geldigi son noktayi acikcasi halimizi gosteren futbolcudur. oncelikle fenerbahce'nin bu adama ne ihtiyaci var ben anlamadim hemen bakalim;
-emre
-meireles
-salih
-mehmet topuz
-mehmet topal
-cristian (gidecek diyolla)
hic hiz kaybetmeden gidelim galatasaray'a bakalim;
-selcuk
-melo (alinmayacak diyolla)
-yekta
-sneijder
gs'nin alper'e daha cok ihtiyaci var ama fener'in neredeyse hic yok. salih oynasin lan iste.
heh simdi gelelim bize..
-veli (yerine at koysak daha iyi)
-oguzhan (cikine gurban)
-fernandes (gidecek diyolla)
-necip (v for kalas)
gelin kabul edelim en cok bizim ihtiyacimiz var lan alper'e. verin iste bize ibneler :/ holosko + bir miktar para veririz size..
gerekirse kupasini isteyen sadri basgan'a baglarim. verin olm bize alper'i :/
samet hoca olsa alper'i taraftarlar yuzunden alamadik der amk..