• ingiliz(english) ,iskoç (scottish), galler(welsh) ve kuzey irlanda(north irish) insanlarının toplamına verilen ad. eğer sadece ingiltere'deki insanlar bahsedilecek ise english people demek gerekir.
  • northern lights dizisinde muayenehane'ye gelen yerlilerden biri demişti, 'white man don't know how to sit and be still'. to sit and be still kuşkusuz pratisyenini bir tık öteye taşıyan, derin bir vasıf.

    yerli abiye itirazım var, sabırla beklemek british milletinin en karakteristik özelliği olabilir. belki bitmek bilmeyen yağmurlar terbiye ediyordur ruhlarını, pink floyd'un quiet desperation dediğidir.

    market kasa sırasında mesela; belki o gün eline geçecek tek sosyalleşme fırsatını, ödeme almaya çalışan kasiyerle yaptığı small talk'ta bulan, gündelik hayatının önemsiz detaylarını sanki beş çayında komşusunu ağırlıyormuş rahatlığında anlatan teyzeyi bekliyor herkes. itiraz eden, hadileyen yok. sinirden, kartımı bulmak için çıkardığım eldivenlerimi* dişlerken içimden o bilindik mantrayı tekrarlıyorum; tıpkı otobüste boş koltuğa ayağını koyan, bir keresinde bir atm'nin klavyesine işerken denk geldiğim, ve hatta lokal bir festival sırasında bahçe kapıma işerken ensesine bir kol mesafesi kadar yaklaştığım gençlerle karşılaşmalarımda yaptığım gibi:

    boşver, burası onların ülkesi.

    ensemizi karartmayalım; yaya geçidinde duruyorlar* ve bekliyorlar. karşıdan karşıya geçerken, araç sahiplerince yol haklarımın çiğnenmesini, taciz edilmeyi bırak, bir kere bile protesto kornası duymadım. aa bi dakka duydum, o da bisikletimle parktan çıkıp, sonrasında* sağa gideceğim için yaya geçidinden yolun karşısına geçerken şahsıma penceresinden bağıran şahıs. ben yolumu yayalara verdim, bisikletlilere değil dedi, yaya geçidinde bisikletten inip bisikletin yanında yürümeliymişim, kafaya bak. eyy bisikletli: araçsan yaya haklarından vazgeç, yayaysan da yaya gibi davran yollardan çekil diyor.

    adam haklı.
  • (bkz: briton)
  • britanya'ya mahsus, britanyali.
    sadece ingiliz degil, irlandali (kuzey tabi sadece), iskoc, gal, vs, hepsi british'dir.
  • londradaki kahramanmaraslilarin "piriti$" diye telaffuz ettikleri kelime.
  • im not gay,im british diyerek british hakkinda kafamizda net bir tanim yaratan sozcuk..
  • bbc aksani konusmayan obur londralilarca bri``ish seklinde telaffuz edilir. dikkat edilmesi gereken husus ortadaki t yi telaffuz etmemek yerine orada kucuk bir es vermektir.
  • ingiliz'in ingilizcesi
  • britanya vatandaşlarının ingilizcedeki karşılığıdır.

    british: britanyalı

    english ise üstte bahsedilenin aksine "ingilizce" veya yerine göre "ingiliz vatandaşı" demektir.
hesabın var mı? giriş yap