8 entry daha
  • ihtiyacını hissettiğim kişi. içimde her geçen gün büyüyen ve geleceğimi, geçmişimi, umutlarımı, sevinçlerimi, hüzünlerimi elimden alan; insanlarla ilişkilerimi zayıflatan; aileme, akrabalarıma, dostlarıma yabancılaştıran ve bana kocaman bir "hiç" bırakan kara delikten kurtaracağını umduğum yokoğlu yok. ankara'da yok. bulamadım ben.

    biliyorum ki bu yabancılaşmayla, yüzeysellikle başedecek güç benim içimde. onu harekete geçirecek, girift düşünce yumaklarımı yukarıdan bakarak gösterecek birine ihtiyacım var sadece. çıkış yolumu gösteren imgelerimi kelimelere dökmemi sağlayacak, düşünce yorgunluğundan ve ifade etme tembelliğinden oluşan kısırdöngümü kıracak birini hayal ediyorum sadece.

    kendime ifade etmekten korktuğum varlığından haberdar olduğum fakat bir türlü perçeminden tutup yukarı çekemediğim hastalıklarımı, o medusa'nın taşlaştıran bakışlarını yakalamamı sağlayacak ve ona meydan okurken bunu yapabileceğimi söyleyen birini hayal ediyorum. beni güçlendirecek ve hayata döndürecek tek şey bu dünyada en az tanıdığım kişiyi yani kendimi bana gösterecek, benim kendimle aramdaki perdeyi aralayacak ve tanıştıracak birisi.

    ben mi yanlış anladım bilmiyorum ama böyle birisi olsa iyi gelecek bana.

    bunları yazarken kendimi umutsuz bir hasta gibi hissettim. ama aslında bu dertler hepimizin başında. farketmeden yaşadıkça yüzeyselik sarhoş ediyor bizi. hastalıklarımızla yaşamaya hayatı kavrayamadan dünyaya veda etmeye razı hale geliyoruz.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap