puşkin
-
söndü günün yıldızı;
indi mavi denize kara bir duman
hışırda, çırpın uysal yelken
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan.
görünüyor işte uzaklarda,
güneşin hiç batmadığı büyülü diyarlar;
gönlüm akıyor oraya coşkuyla, tasayla,
ve kıpırdanıyor içimde anılar...
gözlerim yaşlarla doluyor yine;
kaynıyor ruh ve donuyor birden;
tanıdık bir hayal uçuyor çevremde;
anımsıyorum her şeyi, acı çektiren, mutlu eden,
anımsıyorum her şeyi, acı çektiren, mutlu eden,
anımsıyorum çılgın aşkı geçmişteki,
arzuları, umutları, kırılıp aldanan...
hışırda, çırpın, uysal yelkenim
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan.
uç gemi, götür beni bilinmezliklere
ürkünç oynaklığında güvenilmez denizlerin,
yeter ki uzaklarda olayım
hüzünlü kıyılarından dumanlı ülkemin,
orada ilk kez tutuşturmuştu
tutkuların alevi beni,
esin perileri gizlice gülümsemişlerdi,
ve erkenden olgunlaşmıştı fırtınalarda
orada benim yitik gençliğim,
hafif kanatlı sevinç beni orada aldatmıştı
orada acıyla dolmuştu kalbim.
ve ben, yeni izlenimler arayıcısı,
kaçtım sizden yurdumun kıyıları
sizlerden de, zevk avcıları,
bir anlık dostları, uçucu gençliğin;
ve sizler, günahlarımın sırdaşları
kendimi aşksız feda ettiklerim,
huzurumu çalan, ünümü, ruhumu, özgürlüğümü,
unuttum sizleri de gizli ve
sadakatsiz dostları altın ilkbaharımın...
fakat ,
iyileşmedi yine de
kalbim eski yaralardan, aşkın derin yarasından
hışırda, çırpın, uysal yelkenim
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap