51 entry daha
  • sistemin kontrol ve ıslahat araçlarını eleştiren başarılı film (sadece film üzerine konuşabilirim):

    sorun, aile toplumun en küçük bireyidir diyen parsonscu yaklaşımla, suç ve şiddet dürtüsü sahibi alex'imizin birbirine anne-baba diye hitap eden ebeveynlerinden başlar. sadece ismen anne-baba mıdır bunlar diye kendimize sorarız. asıl istedikleri tepeden inme bir oğuldur herhalde; öz oğullarının tedavisinin bittiğini neşeli müzikler eşliğinde birlikte okudukları, oğullarının odasını kiraya verdikleri tip gibi. zira, onun omzunda ağlanıyordur da ve ana babalık kontrat gibidir. modern batı toplumu hikayesinin taşlarından biri.

    kendi dillerini yaratmış, bembeyaz kıyafetleriyle alex ve kardeşlerinin* ödünç alınmış masumiyetleriyle şiddet dolu gecelere süt içerek ve arınarak başlamaları da ilginçtir. günümüz clubberlığını çağrıştıran bir enerji sözkonusudur sanki. bu beyaz kıyafetler, onca şiddetin, tacizin ve ölümün üstüne inadına beyaz kalır.

    alex'in tutuklanması sonrası ise hayli trajiktir. hapishane şefinin alex'i teslim alışı ve edişi, adamın göründüğü sahneler boyunca ağzından kusarcasına çıkan "sir" vurgusu ve bürokrasi.

    burdan sonra, "biri şu adamı durdursun" dediğimiz alex'e acımaya başlarız ve kendileri neredeyse bizi de iyi olmak istediğine inandırır. fakat bilirzi ki hapishanede geçen o iki yıl pek bir şey değiştirmemiştir. kontrol üzerine tepki geliştirmiştir sadece, sessiz.

    tedavi süreci baştan sona, sistemin iyileştirme aygıtını ti'ye alan başarılı bir kurgudur. şartlı öğrenme yoluyla pavlov'un köpeğine evrilen alex'in tedavi sonrası sahnede duruşu, sınanışı, yüzüne vuran ışık, izleyiciler (devlet, polis, sağlık örgütü, din) görülüp de görünememesi, tam da panoptikan oluşumudur. hapishaneden hastaneye geçişi katı ortaçağ disiplininden modern disipline geçiş olarak da adlandırabilir miyiz? evet. ah, foucault.

    filmin çarpıcı hikayelerinden biri de, alex'in brotherlarından ikisinin polis olarak karşımıza çıkmasıdır: "işe girme yaşımız geldi ve işimiz oldu, polis olduk" derler. burdaki vurgu, yine ve elbette şiddet üstünedir: suç işlerken de suçu cezalandırırken de.

    alex cezalandırılmaya karşı savunmasızdır, çünkü şiddeti hadım edilmiştir.

    derken, politika kendini açık eder. alex'in beyninin yıkanmadığının kanıtlanması için şiddete geri dönmesi gerekmektedir. bu dürtüsünün geri geldiğini gören mavi saçlı psikiyatr nasıl da sevinir. içişleri bakanını elinden iştahla yemeğini yiyen alex eski tiksindirici halini almıştır. bundan sonra işleyeceği suçlar kutsanacaktır. kötülük denen ikilik birimi kazanmıştır, kötülükle elele, kolkola.

    damla damla yağan kontrol yağmurları altında şarkılar söylüyoruz hepimiz tabi, mekanik otomatik; singing in the rain.
850 entry daha
hesabın var mı? giriş yap