9 entry daha
  • zeno en sevdiğim, kafa serinliğine hayranlık duyduğum karakterlerden biri. şimdi size bu fantastik adamdan alıntı yaparkan büyük bir keyif duyacağım. spoiler içerir. sonra vay efendim neden söylemedin demeyin, devamını okumayın. hahah. evet.

    zeno'muz, gencecik körpe bir kızla tanışır (carla) ve belki de o anda kafasına koymuştur. (genç kızı yani) kız onlara soğuk aldım diyip şarkı söylemek istemez.

    "..ziyareti uzatmak dileğindeydim, copler'in ricalarına katıldım. beni bir daha görüp görmeyeceğini bilmediğimi, çünkü çok meşgul olduğumu söyledim. benim bu dünyada boş gezenin boş kalfası olduğumu pek iyi bilen copler de büyük bir ciddiyetle sözlerimi doğruladı."

    ahah. zeno'muz tabii karıcığını aldattıktan ve genç bir kızı metresi yaptıktan sonra da aynı rahatlığını bozmaz.

    "açık havaya çıkınca özgürlüğü ciğerlerime çektim. carla'nın onurunu ayak altına aldım diye yüreğim sızlamadı. ertesi güne değin zamanım vardı, belki de beni tehdit eden güçlüklere bir çare bulurdum. eve koşarken toplumsal düzeni suçlamanın yolunu da buldum, sanki karıştırdığım haltların sorumlusu oymuş gibi. toplumun düzeni, ara sıra (her zaman değil) sonuçlarından korkmadan, hiç sevmediğimiz kadınlarla da sevişme olanağı verecek türden olmalıydı. pişmanlığın izi bile yoktu yüreğimde. bu yüzden, sanıyorum ki, pişmanlık, yaptığımız bir kötülükten değil, kendimizi suça eğilimli bulmamızdan kaynaklanır. bedenin üst yanı eğilip öteki yanına bakar, yakışıksız bulur onu. iğrenir, işte pişmanlık diye buna derler. eski tragedyalarda da kurban dirilmezdi ama pişmanlık geçip giderdi. bunun anlamı yakışıksızlığın kendiliğinden düzelmiş olduğu, artık başkalarının gözyaşlarının hiçbir önemi kalmadığıydı. onca sevinç ve onca sevgiyle yasal eşime koşan benim neremde pişmanlığa yer vardı? nice zamandır kendimi böylesine temiz duymamıştım."
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap