• load

    press play on tape

    ve yine gün başladı... aynı gün... işe, sıç, elini yıka, yüzünü yıka, giyin, evden çık... işine git, okuluna... neyin varsa artık, dayatılan hangi sorumluluğun varsa...

    dersine gideceksen cebinde bir dolmuş paran vardır belki, bir de öğle arasında sevgiline ısmarlamayı düşündüğünün... mecburen itiş kakış bir dolmuşa bineceksin ellerin kitaplarla doluyken, cabası boydan dolmuşa sığmazken... dolmuş ufukta belirdiğinde başlarlar, senden dakikalarca sonra gelmiş bir artist kapar sıranı... on dakika daha beklersin onun yüzünden... bir dahaki dolmuşta zor bela para gönderebilirsin... şoför parasını eksik gönderen birine bağırmaya başlar, biraz daha yorulursun... kampüse ulaşabildiğinde saate bakarsın, ders çoktan başlamış... derse girmeye çalışırsan hocanın delici bakışları yoracak, girmezsen kaçırmanın stresi... daha az yorucu olanı seçmeye çalışırken daha çok yorulursun... pineklerken günlerdir almadığın ders notların aklına gelir, bir telaş onun için koşturursun... fotokopide sıra vardır, önündeki güzel kızın notlarını sindire sindire tabletlere çakan kırtasiyeci yüzünden dakikaların heba olur... güzelliğe küfredersin, bir insanın güzelliği bile yorucu... oradaki işini hallettiğinde telefonunda mutlaka bir mesaj vardır yanıtlamadığın, "ben yoruldum" diyen... o da yoruldu tabii... "e hani yemek?" dersin... "istemiyorum" der... neden? acaba geçen gün arkadaşım diye tanıştırdığı herif mi? hani arabalı olan yavşak... hayır, asla yapmaz... olamaz... olabilir mi? olmamalı... olmasın... gidip bir bardak soğuk su içersin yemek ısmarlayacağın parayla... dertleşecek birilerini ararsın... kimi açmaz telefonunu, kimi yalan söyler... anlaşılmadığını mı zannediyorlar acaba?

    break error

    şimdi haberler:

    18 yaşındaki c. a. kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. a belediyesinin x kurumuna borcu 2 milyar lirayı aştı. güneydoğu'da operasyonlar devam ediyor. ünlü manken aşufte kevaşe'nin bızırını görüntülemeyi başardık. futbol futbol futbol...

    bi de başbakanın oğlu birini ezdi, gebertti. şarkıcıymış da kadın...

    load

    press play on tape

    artık elimde bir diploma var... askere gitmem lazım... bunca yıldır yaşadığım sırça köşkümden çıkıp ne anlama geldiğini unuttuğum cehalet mutluluğu insanlarının arasına uyumlu bir şekilde karışmalıyım, çünkü her türk asker doğar... sevgilim vardı halbuki, onu arkamda nasıl bırakacağım? daha gidemeden başlar kalanların yorgunluğu böylece... anaa, zaman ne kadar da çabuk geçmiş... derslere kafa yorarken kaçırdığın memleket sıkıntılarını, ailenin sırtına yükleyip kaçtığın gerçekleri düşünecek; tanıştığın her yeni gencin hikayesini ayrı ayrı sindirmeye çalışarak hazımsızlık çekeceksin artık... bir ahmet'le tanışırsın hemen mesela, doğudaki köyünden gelmiştir... beyaz olması gereken atletinin griliğinden, kekremsi kokusundan seçilmesi kolaydır... o kadar çok kardeşi vardır ki... aylık üç kuruş para alır, onu da ailesine gönderir... ama her daim yüzü güler o ahmet'in... cebine cüğarasını koy, her işine koşar... "ohumuşsun sen ağam, bilirsin" der, "hay sokayım" dersin... ertesi gün saatin çalınır, küfredersin... ahmet senden sağlam küfreder... memleketinde, köyünde, bulunduğun birliğinde daha onlarca vardır bu ahmet'ten... her biri ayrı yorar... sen sigara içmediğin halde ona paket alırken arada, birliğindeki zengin piçi bu çocuğu aşağılar... komutanın gelir, tokadı ağzına ekleştirir ilk hatasında ahmet'in... haberi gelir, kardeşlerinden biri kanser olmuştur... duasını gönderir, ağlayamaz bile o çocuk... en büyük asker diye omuzlarda gelmiştir, aslında o hala çocuk...

    break error

    şimdi haberler:

    18 yaşındaki c. a.'nın tecavüze uğrayıp öldürüldüğü belirlendi. cesedi paçavra gibi ormana atılmış, vah vah. a belediyesinin x kurumuna borcu 5 milyar lirayı aştı, başkanın oğlu da adam yaraladı 1 yıl hapis cezası aldı. güneydoğu'daki operasyonlarda erbaş ahmet candemir şehit düştü. ünlü manken aşufte kevaşe'nin kardeşinin de bızırını görüntülemeyi başardık. fb gs bjk fb gs bjk fb gs bjk arada trabzon ama mutlaka fb gs bjk...

    bi de başbakanın oğlu ufacık bi gemi aldı, kağıttan...

    load

    press play on tape

    artık çalışmam lazım... para kazanmalıyım, kendi ayaklarımın üzerinde durmalıyım... üniversite diplomasını ben ne için aldım ki? önümde iki seçenek var: ya özel sektöre domalmalıyım, ya da bunca yıl ders çalıştığım yetmezmiş gibi yine oturup hayvan gibi ders çalışarak kendimi zerre geliştiremeyeceğim bir işi badem bıyıklıların ilahi dinleyerek dünyayı kurtardıklarını zannettiği bir ortamda yapmalıyım... beni bu düzene mahkum edenlerin yorgunluğuyla kararımı verip, yolumu çiziyorum... hazır genciz, madem domalalım... ama o da ne? patron car car bağırıyor, küfürler gani... kat değil, bina yıkılıyor... neden? yapılan işte milim hata varmış... amirden iş geliyor, nedir?

    - şu elektrik devresini mimari çizim programında çiz...

    ben mimar değilim... elektrikten hiç anlamam...

    + bu arada hemen şu raporları hazırlaman da lazım...

    ne zamana? bilgi versene be adam, ne yapacağım ben?

    * şu çevirileri de göndermeyelim, şirket içinde hallediverelim...

    fakat ben çevirmen değilim... sözleşme nedir, hayatımda görmedim...

    - alo, efendim patron?
    + hemen şunu ara, bunu söyle...
    - eee, ama... pek doğru olmaz?
    + idare ediver, çok sıkışık durumumuz... lakin kaç tane arabam var, sayısını bilmem... hahhahhah, ilk kokteylde ben öyle dürüstüm ki bu kadar serveti yapabildim diyeceğim zaten...

    bu gelen e-posta da neyin nesi? sevgilim? beni terk mi etmiş? bir daha arama mı? sakın mesaj atma mı? e-postayla mı?

    break error

    şimdi haberler:

    18 yaşındaki c. a.'yı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. a belediyesinin x kurumuna borcu 10 milyar lirayı aştı, başkanın oğlu da şimdi kulüp başkanı. güneydoğu'daki operasyonlarda 8 askerimiz şehit. ünlü manken aşufte kevaşe'nin yedi sülalesinin bızırını görüntülemeyi başardık. fb gs bjk fb gs bjk fb gs bjk arada trabzon ama mutlaka fb gs bjk... fb gs bjk...

    bi de ülkenin iletişimini gavurlara sattık... baya ucuza hem de...

    -----------

    bir insanı çok yakından tanıyın... hayal kırıklıklarını, yalanlarını, içten pazarlıklarını, çelişkilerini, paranoyalarını, düşüncesizliklerini görün... sonra çevrenizdeki herkese uzun uzun bakın... o bir kişinin, tek bir bireyin aslında herkes olduğunu düşünmeye başladığınızda hissettiğiniz insanlardan yorulmaktır işte...

    tüm insanlardan...
  • sürekli konuşmalarından, kendilerini anlatmalarından, egolarından, yalan dolanlarından, kendilerince kurnazlıklarından, boş boş ukalalıklarından yorulmak.. onlarla beraber yaşamak zorunda olmak. içlerinden çok çok azını -belki iki, belki üç- hayata dahil edebilmek. sürekli bir dengesizlik halinde günlük rutini onlarla geçirmek zorunda olmak. onlarla okul arkadaşı olmanın, iş arkadaşı olmanın, komşu olmanın, sokakta yan yana durmanın zor gelmesi hali..
  • dağ evinde yaşama dürtüsünün çıkış noktasıdır.
  • bir ileri safhası hayattan yorulmaktır... hiç bir şey istemez canı insanın... ruhsuz, tepkisiz, amaçsız, isteksiz bir canlı olup çıkar...

    kanımca son safhası yaşamaktan yorulmaktır... o zaman canı dinlence ister insanın; insanlardan, her şeyden uzak ve sonsuz...
  • yıllarca insanlarla konuştuğunu düşünerek iletişim kurmaya çalışmaktan ve aslında kimseyle anlaşamayıp anlaşıyormuş gibi yapmaktan, bu gereksiz çaba sırasında aslında zaman geçirmek istediğin insanlara az vakit ayırmak ve hatta kendini unutmaya başlamaktan yorulmaktır. olgunlaşmaktır ya da yaşlanıp huysuzlaşmak... çevre temizliği yapmaya girişmektir. birilerine "seni sevmiyorum" demektir. seni lüzumsuz insan seni... seni yorucu adam. evet.
  • * sorunlarının hep en büyük olduğunu zannederler. sorunlarının sizin en büyüğünüz olduğunu fark etmeksizin. yorarlar.
    * mutluluklarının en büyük olduğunu zannederler. tepkilerine benzer tepkileri sizden bekleyerek... yine yorarlar.
    * sizin üzerinizden karşılık veremeyeceğiniz beklentiler kurarlar. yorarlar.
    * beklentilerinin dillendirilmiş olmasını her şeyin çözümü olarak algılarlar. iki kat yorarlar. üzerler.
    * üzerlerinden hakkınız olmadığını bilerek beklenti oluşturursunuz. zaman içinde beklentileriniz solar. yorarlar.
    * hayatlarının odak noktaları sizinkilerle benzer değildir. odaklandıkları şeylerin yüzeyselliği sizi yorar.
    * yine de tek başınaysanız bu tek başınalığınız onlar yüzünden gözünüze batmaya başlar. denemeye çalışırsınız kendinizi benzetmeyi. başkalaşmaya çalışmak yorar.

    * kendinize dönersiniz dönüp dolaşıp, hayatınızdaki baş sayısı kadar yaşayıp... tüm bu hengameden çıkmış ruhunuz elden geçirdiğinde tüm yaşanmışlıklarınızı bir bakmışsınız, çok yorulmuşsunuz.

    kıssadan hisse insan yorar. hep yorar.
  • ikiyüzlülük denizinde yüzen balığın nefes almayı reddetmesidir.
  • hoşlan, peşinden koş, tanış, seviş, hayal kırıklığına uğra, nefret et.. hoşlan, peşinden koş, tanış, seviş, hayal kırıklığına uğra, nefret et.. döngüsü içinde perişan olmaktır.
    nereye kadar ama? yeter be!
  • "bazen ne yaparsan yap olmuyor bazen" denilen an hissedilene tekabül eder.
  • kimseyle muhatap olmamak için sürekli saçma sapan işlerle iştigal etmek, tanıdıkların yoğun olduğu bölgelerde telefonun menüsünü binikiyüz kere kurcalamak, (otobüste) müzik dinleyerek dışarıyı seyretmek ya da gazetenin arkasına gizlenerek asla ilgilenmediğiniz konularda yazılanları okumak, gözleri ileriye/boşluğa dikip etrafa hiç bakmadan hızlı adımlarla yürümek gibi semptomları vardır.ancak süreklilik arzediyorsa tehlikeli olabilir, profesyonel yardım istemekten çekinmeyin.
hesabın var mı? giriş yap