• senaryosu, oyunculuk vs. gibi teknik özelliklerinden çok biyografinin - eğer doğruysa- akıl almaz derecede sosyopat, tanrı sendromlu kişilik bozukluğu olan, oportunist, narsist, güvenilmez, sadakatsiz ve iyi bir pazarlamacı hakkında olduğunu gözlemlediğim film.

    --- spoiler ---

    - dakika bir gol bir daha filmin ilk 10 dk'sı bitmeden uyuşturucu için kız arkadaşını aldatan bir adam görüyorsunuz.

    - geliştirmeyi taahüt ettiği bir oyundan 5000 dolar kazanacakken woz'a işin tüm teknik kısmını hallettirip ona 700 dolar alacağını söylemesi ve bunun yarısını woz'a vermesi dost kazığı teriminin vücut bulmuş hali olarak seyredilebilir.

    - yine woz'un herşeyi yaptığı, jobs'un hazıra konup sadece pazarlamada rol oynadığı ilk apple üretimi döneminde kız arkadaşının hamile kaldığını öğrendiğinde yaptıklarını hiçbir insan evladının yapabileceğini düşünmezdim. evlatlık biri olarak kendi evladını sokağa atması bu adamın ''humanity switch off'' yaşayan bir vampirden farkı olmadığını hissettiriyor.

    - şirket olduktan sonra risk alıp apple'ın şirketleşmesinde katkısı bulunan insanlara tam bir vefasızlık örneği göstererek hissedarlardan çıkarması da ayrı bir kazmalığı olarak not düşülebilecek bir enstantaneydi.

    - jobs'un estirdiği terör ve oportunist yaklaşımıyla işi bittikten sonra çevresindekileri paçavra gibi atması ve anlayış beklemesinin yanında, derin yalnızlığı da gözlemlenebilmektedir. öyle ki, kendi adamları tarafından işine son verilmiş bir insandan bahsediliyor.

    -microsoft'un hırsız olduğunu öğreniyoruz.

    - yine söylemeden edemeyeceğim tek şey, jobs'un bir deha olmadığı, dehaları farketme ve onları kullanabilme yeteneğine sahip olduğunu bu filmden çıkarmak mümkündür.

    - son olarak eğer bir çocuk bu filmi izleyecek olursa, başarılı olmak için diğer insanların sırtlarını basamak olarak kullanıp onların başarılarını çalarak kendininmiş gibi pazarlaman gerektiği gibi bir sonuca varabilir.
    --- spoiler ---
  • pirates of silicon valley dururken bunu izlemek zaman kaybı, açık ve net. ashton kutcher steve jobs'a çok benzese de karakteri pek oynayamamış.

    steve jobsun evlatlık olması, xerox, next, pixar, bluebox, bill gates ile kişisel ilişkisi gibi çok çok önemli konular hiç mi hiç işlenmemiş.

    hani isminden apple değil de steve jobs hakkında bir film yapmışlar umuduyla izlemiştim, bildiğiniz steve jobs karakteri hakkında hiç bir şey öğrenemiyoruz, kaptıramıyoruz kendimizi. senaryo eksik olması dışında kopuk kopuk, bir biriyle bağlantısız saçma sahnelerle totalde kocaman bir fragman gibi duran bir film olmuş.

    homebrew şeysinde kimse ilgi göstermiyor bunların bilgisayarına, sonra gidip yüzlerce satıyorlar falan filan.

    hadi diyelim pirates of silicon valley kadar kapsamlı bir şey yapmak istemiyorsunuz, zaman kısıtlı falan, en azından apple'ın yakın tarihli, yani eski filmde bulunmayan kısımları işleseydiniz. ne bileyim, o saçma default hollywood müzikleriyle drama yaratmaya çalışmak yerine steve jobs'un kanserini falan anlatsaydınız.

    uzun süredir bir filme zaman kaybı dememiştim, bu düz zaman kaybı.

    puan: 2.8/10

    otur 0 demememin sebebi, power supply'cı abi ve iveın hatrına. konu hakkında hiç bir şey bilmeyenler belki çerezlik film tadı alır, 5.2/10 verir, filmin karşısından hiç bir şey öğrenmeden kalkar, bi daha da sözünü etmez.
  • ne kadar bize ne amk dediğimiz şey varsa uzatılmış , ne kadar merak ettiğimiz şey varsa özet geçilmiş filmdir
  • eleştirmenlere göre bunu izleyeceginize steve jobs in bir mezuniyet törenindeki 20 dk lik videosunu 5 kere izleyin.
  • kısacası beğenmediğim filmdir.

    yazıma spoiler deyip devam edebilirim, ama bence gerek yok, sonuçta biyografimsi bir film, ters köşeye yatırma gibi bir şey olmaz, ama isteyen devam etmesin tabi ki.

    senaryo olarak bir sürü kopukluklar var, tamam adamın dolu dolu bir hayatı olmuş, ama sanki yanlış yerlerde fazla oyalanmışlar gibi ve olaylar arasında çok boşluklar olmuş. ilk apple bilgisayarının yapılma ve pazarlanma süreci ve apple 2 ye giden süreç gayet güzel işlenmiş, ama ondan sonra lisa ve macintosh hakkında neredeyse hiç bilgi yok, özellikle lisa'yı çok geçiştirmişler ki kişisel bilgisayarlar tarihinde önemli bir yeri var, apple'ın kendine has tarzının da temelini oluşturur, lisanın, microsoftun lisanın yazılımı aşırdığını, ve jobsun bu yüzden gatese saydırdığını da belirtmişler, ama lisanın yazılımın farkını, ve kökenini belirtmemişler, filmi izleyenler lisada sadece birden fazla font olan ofis programı olduğunu sanar, ki lisa bundan çok daha öteydi, lisa üzerinde odaklanmaları gerekiyordu, ama gidip sadece jobsun öfkesini yansıtmayı tercih etmişler, lisadan sonra macintosh projesi hakkında da hiç bir şey anlamadım, ne oldu, ne yaptılar anlaşılır gibi değil. neyse geçiyorum bunları, işte aradan zaman geçti, apple'a geri döndü, ipleri tamamen eline aldı ve film orada ve 2012 de apple dünyanın en değerli şirketi oldu diye bitti, adam apple'ı enkaz olarak ele aldı, özellikle belirtmişler 4 ay ömrü kaldı şirketin diye, ama batmasına 4 ay kalmış bir şirketi 6-7 yılda nasıl dünyanın en değerli şirketi yaptığına hiç değinmemişler, ki filmin esas geçiştirilmemesi gereken kısmı burasıydı, apple esas bu dönemde tanındı, jobs'da bu bu dönemde tanındı, ipod, ipad, iphone hepsi bu dönemde geldi ve bu cihazların nasıl yaratıldığı hakkında hiç ama hiç bir şey yok, bence devamı gelecek gibi de görünmüyor, 2012 de en değerli şirket oldu diye bitirmişler çünkü.
  • her açıdan çok kötü bir film. steve jobs hakkında önemli noktalar hep es geçilmiş. özel hayatına bu kadar yer verilen bir filmde evlatlık olduğu nasıl hiç bir yerde işlenmez anlamadım.

    filmin bir yerinde telefon konuşmasında gui'nin (grafik kullanıcı arayüzü) çalınması konusunda microsoft ve bill gates'e gönderme var ama konuyu bilmeyen birinin anlaması çok zor. ayrıca apple'ın da gui'yi xerox'tan (ç)aldığına hiç değinilmemiş. sıfırdan kendileri düşünüp, tasarlamış gibi anlaşılıyor.

    steve jobs'un geçmişini, apple'ın gelişimini merak edenler pirates of silicon valley dururken bu filmi izleyerek hiç vakit kaybetmesin.
  • ne sikim anlattığı belli olmayan film.

    --- spoiler ---
    belli ki "apple'ın mı yoksa steve jobs'ın filmini mi yapsak?" sorusuna cevap verememişler. her şey yarım yamalak. örnek olarak, pek tabi steve jobs'ın apple'dan kovulması büyük bir olay fakat next'i kurması da son derece önemli. hepsini geçtim, steve jobs'ın favori şirketi pixar'dan filmde bahsedilmiyor bile.

    --- spoiler ---
  • boktan bir film nasıl yapılırın tipik örneklerinden birisi olan filmdir. özellikle yıllar arasında atlama yaparken ritmi tutturamadılar, ne next ne de pixar hakkında en ufak bir bilgi verilmiyor.
    velhasıl benim için zaman kaybı olmuş filmdir.
  • kurgu, yönetmenlik, sinematografi vs vs olarak oldukça zayıf kalmış film.
    filmin genelini gereksiz apple şirket içi çekişmeleri, gereksiz yönetim kurulu toplantıları oluşturmuş. jobs'un hayatı kariyer adımları perspektifinden değerlendirmen en hafif tabiriyle sığlık.
    jobs'un devrim yaratmış tasarımlarının, deha fikirlerinin nelerden etkilendiğini, nasıl evrildiğini işlemelerini bekliyosunuz.. ama yok.. anca hisse senedi, üçüncü çeyrek kar marjımız, shareholders geyikleri...

    --- spoiler gibi ---

    gençler, yönetim kurulu toplantısı yapıcaz, sen geç yönetim kurulu başkanı ol. sen, sen şöyle otur. jobs sen de marjinalsin, abi sen pencereye otur. süper oldu. motor.

    --- spoiler gibi ---

    jobs'un marinal kişiliğini böyle yansıtcan hacı abi? daha kabiliyetli bir yöneteme verilmeliymiş bu film. resmen mundar olmuş 2000'li yılların dehasının hayatı.

    gereksiz hollywood duygu patlaması sahnelerinden, oyunculuk fakirliğinden hiç bahsetmiyorum bile.

    olmamış bu film.
  • az önce bitirdiğim film. her saniyesi buram buram "burada ne müzik girip ashton'a nasıl zoom yapsak da steve jobs'ın dahi olduğunu daha iyi hissettirsek" kokuyordu. her saniyesinde bir kendini ispatlama çabası. yani social network'un doğallığının yanında bu film tamamen "al amına koyim sana 20. yüzyılın en büyük dahisini anlatıyoruz" tadında.

    how to think like steve jobs'ı, ed catmull'ın creativity inc'ini okudum. apple'a ve steve jobs'a dair pek çok makale, yazı okudum, videolar izledim. sonuç olarak bu filmde ortaya şunu koydu ki, steve jobs'ın kusursuzluk derdi, sadeliğe olan tutkusu ve yeniliğe aşkı olağanüstü. pazarlama konusundaki stratejileri ise normal insanın tasavvur edemeyeceği boyutlarda.

    fakat gel gelelim kendisi hamile sevgilisini göt gibi ortada bırakması ; daniel kottke ve chris espinosa gibi apple'ı apple yapan birkaç kişiyi hisselerden mahrum bırakması ; hatta bazılarının sandığının aksine pixar'ı pixar yapmayı bırak, pixar'ı pixar yapan değerlerin pek çok açıdan içine etmesi bu adamı ortalığın bayaa bir içine eden birisi haline getiriyor açıkçası.

    bir de , steve wozniak için tesla, jobs için edison benzetmesi yapılmış. tam olarak katılmasam da kısmi olarak doğru olduğunu düşünüyorum. fakat apple ve walt disney hisselerine aynı anda sahip olup, şirketin en zor zamanında geriye dönmesi (ve tabii doğal olarak istediğini yaptırması için eline geçen kozlarla) kendisini herkesten çok daha farklı bir konuma koyuyor.
hesabın var mı? giriş yap