• anlık bir boşluğa düşme, dibe çökme ya da tam tersine anlamsızca bakakalma hissi uyandırdıktan sonra büyük bir acı hissetiren durumdur. sonra googla'da o malum kanser türü araştırılır. okudukça batarsınız ve aklınızdan şunlar geçer:
    daha gideceğimiz ülkeler, daha dinleyeceğimiz besteler, daha yürüyeceğimiz yollar vardı ama...
  • kanserin moral destek ve ilaçlarla geriletebilindiğini öğrendiğinizde canınızı dişinize katmanızı gerektiren haber bülteni maddesi.
  • bir nevi kendinin de kanser olmasi,kanserle sevgili olmak.
  • kisiligi oturtmamis bir insansa, yalan soyluyor olma ihtimali yuksektir hem kendi basima geldi hemde yakindan tanidigim baska bir insanin basina, dikkatli olmak lazim
  • sevdiği kadar kanser eder seveni de. birinin vücudu acılarla kıvranır diğerinin ruhu. bir gün umut edersin evet geçecek bitecek bugünler ve ilerde vay be neler yaşamışız diye hatırlayacağız dersin, ertesi gün belkide bundan başka zamanımız kalmadı, bitti herşey. gözyaşlarının sonu olmadığını o zaman anlarsın. birşey bulmak acılarını dindirmek istersin, hep keşke ben hasta olsaydım dersin içinden, neden o. geçen yılları düşünr pişman olursun, onu üzdüğün anları, kavga ettiğiniz zamanları. gözümü bir kapatsam ve açtığımda herşey eskisi gibi olsa, evimizde olsak, küçük mutlu hayatımıza geri dönebilsek, o bir daha hiç hasta olmasa, hiç acı çekmese der durursun. ama o hep yatağındadır. ve yeterki yaşasın, yeterki nefes alsın, yeter ki mucizeler olsun. anlarsın 10 sene bitkisel hayatta kalanların yakınlarını, hergün uyanmasını beklemelerini.
    daha yaşanak neler neler vardır, görülecek ne yerler, dinlenecek müzikler, kutlanacak yıldönümleri doğumgünleri... beraber yaşlanıp kedinizle oturup çayınızı yudumlayacağınız günlerse başını alıp çok uzaklara gitmiştir.
  • bulunmaz bir fırsat ve şanstır. düşünceleri, yüzleri kısacası her şeyi ortaya döker bu durum. korkak olanlar kaçar gider. kaldıramaz bu durumu. halbuki bir insanın sevgisini ve aşkını gösterebileceği en kolay yoldur. sağlıklı, paralı, huzurlu bir sevgiliyi herkes sever. önemli olan sabah saçı başık dağınık huysuz haliyle, kızgınlığıyla, dertleriyle, hastalığıyla sevmek. lan bulmuşsun işte sevgini, aşkını, merhametini kısacası insan olmanı gösterebileceğin en güzel duyguyu. neden kaçarsın ? nereye kaçarsın ?

    hayat anlamını neden yitirsin ? umudun neden bitsin ? hayat anlamını o zaman bulur, umudun o zaman yeşerir. kaçma, korkma. her şey yeni başlıyor çünkü. lan olm en kötüsünü hayal et tamam mı ? en kötüsünü. kollarında ölecek bir sevgiliden daha güzel ne olabilir ?

    tekrar ediyorum. kaçma ve korkma. sadece sev ve güven.
  • gerçekten yıkıcı ibr durumdur, lanet edilesi o an için elden bir şey gelmeyeceğini bilmek yıkar insanı, başıma gelmedi ama bugünkü dünyada her an başımıza geleceğini bile bilmek yeterince üzücüdür.

    gerçi taraflardan birinin içinde bir larry david varsa bilemem tabi:

    http://www.youtube.com/watch?v=0vgm0n_cuoi
  • eş sevgili sayılmazsa, yaşamadığımdan bilemeyeceğim bir durumdur.
    ancak insanın karısının kanser olduğunu öğrenmesi, hele tahlil için yurt dışına gitti ve sen 3.000 km uzaktaysan, dayanılacak gibi değildir. allah'tan uzun sürmez bu durum. tedavisi mümkünse, el ele verir, birlikte mücadele edersen bu zor günleri kolaylıkla atlatırsın. taa ki "tamamen iyileşti" dediğin eşinin hastalığının 10 yıl (yazıyla: on)sonra yeniden nüksettiğini öğrenene kadar."bu kez daha hazırlıklıyız. bunalım yasak, vakit geçirmeksizin tedaviye başlamalıyız. bir kez yendik, bu kez de yeneriz. vs" diye kendi kendine gaz vermek de pek işe yaramıyor. yeniden öğrenmek yine en az eskisi kadar koyuyor arkadaş. yine 3.000 km uzaktasın ve yapacak bir şeyin yok. yine yollara düşeceğiz ve mücadele edeceğiz. ha! ne zaman mı öğrendim? bu gün. çaylak olduğumdan mesajlarımın okunmadığını biliyorum; bu yüzden içimi buraya dökeyim dedim. ama gerçekten acıtıyor be sözlük.
  • geçen sene öğrenmiştim.
    hani böyle insan hayattan soğuyor ya,aynen öyle oluyo işte.
    ne yapacağımı şaşırmıştım.betim benzim atmış,resmen soğuk terler döküyordum hatırladığım kadarıyla.
    elim ayağım birbirine dolanmıştı.o an kaybetmek istedim kendimi.
    gittim bakkala,bi 50'lik rakı aldım kendime.
    geberircesine içtim.
    ağladım.
    kustum.
    defalarca...

    o gün başını omzuna koyupta ağladığım bi insan vardı.en yakın arkadaşım,yılların verdiği sağlamlığın oluşturduğu bir dost.
    tek tesellim o adamdı.
    o gün,uğruna ağladığım kız bugün o adamın omzuna kafasını koyuyo.
    ağlamak için değil ama.
  • şimdi napmalıyım peki? diye sormanıza neden olur.
hesabın var mı? giriş yap