• şenol güneş'i istanbul'a gelmeden keşfedemeyen, fatih terim'i impatarator zanneden ülkede leverkusen'e gitmesine şaşırılan teknik adam.
  • delinin biri kuyuya taş atıyor arkasındakiler onunla beraber atlıyor.

    tayfun korkut'un haberi bile yoktur bundan aq adam evde oturmuş mandalina yiyordur bizim şebelek spor yorumcuları bol keseden sallıyor yine.
  • vay amk dedirtmiştir,
    yılmaz vural sinirden kendisini s..ecek.
  • başına geçtiği takımdaki szabolcs huszti, edgar prib, jan schlaudraff, arthur sobiech ve mame diouf beşlisini lucescu, bilemedin denizli'ye versen süper lig'de zirveyi zorlar. hatta abartıyorum ilk 5'i kasımpaşa'yla çarpıp eskişehir'den çıkarır.

    tayfun korkut'un emrine verilen bu "çok önemli" takım 1. bundesliga gibi bir ligde evinde yenilmesi çok zor bir takımdır, ancak deplasmanı ve savunma yapmayı bilmezler. yediğinden çok atarak kazanan bir takımdır ve kadrosunu geçtim iki tane futbolcusunu sayamayacak adamlar tarafından küçümsenecek bir takım değildir.
  • fenerbahçe'deki futbolculuğu oldukça istikrarlıydı. carlos alberto parreira döneminde gelmişti ve o sezon düzenli forma giymesinin sonucunda euro 96'da milli takımda da ilk onbirde yer almıştı. ertesi sezon sebastiao lazaroni geldiğinde ligin ilk yarısının önemli bir bölümde ciddi bir sakatlık yaşadığı için forma giyemedi, ancak profesyonel yaşantısı ve disipliniyle iyileştikten sonra düzenli forma şansı bulmuştu.

    brezilyalı hocalar kendisini genellikle 6 numara olarak değerlendiriyordu. teknik anlamda limitli yapısının yanında ortalamanın üzerindeki koşu mesafeleri, ikili mücadelelerde ayakta kalması ve uzaktan etkili şutları olan bir futbolcuydu. otto bariç sonrasında joachim löw kendisini sağa kanada yerleştirdi. bu tercih tayfun korkut'un etkinliğini daha da artırdı. zira uzun koşularını etkili kanat akınlarına çevirip, düzgün ortalar ekleyince son derece başarılı bir çizgi adamına dönüştü. fakat ertesi sezon alman hoca yerine teknik direktör olarak rıdvan dilmen getirilip devamında fenerbahçe kabus bir sezon yaşayınca tayfun korkut takımdan ayrılma kararı aldı. yine de takımda o sezon ayakta kalan ender isimlerdendi. mustafa denizli göreve gelince ona ayrılmaması için çok ısrar etti, ama ikna edemedi. kanat oyuncusu olarak transfer olduğu real sociadad'da 2 sezon boyunca çok başarılı bir grafik çizdi. hatta ikinci sezonunda la liga'da en çok forma giyen yabancı oyuncu ünvanını elde etti. ancak bu ünvana rağmen şenol güneş onu dünya kupası 2002'de kadrosundan çıkardı ve bu kararı çok eleştirildi. üstelik tayfun korkut eleme maçlarında da forma giymişti.

    ispanyol ekibindeki üçüncü sezonunda genişleyen kadroyla kendisi ilk onbirde şans bulmakta ciddi manada zorlandı. böyle olunca sezon sonu yıldırım demirören'in başkanlığa gelmiş olduğu beşiktaş'ın finansal açıdan cazip teklifi red edemeyerek, türkiye'ye geri döndü. ama siyah beyazlı ekipte sezon içerisinde işler genel anlamda işler iyi gitmedi. vicente del bosque'nin yeniköy kasabı diye yollanıp, rıza çalımbay'ın göreve getirildiği sezon tayfun korkut için de iyi geçmedi. sezon sonunda da süren sözleşmesine rağmen yıpratılmaya çalışıldı ve kadro dışı bırakıldı. ardından jean tigana geldiğinde onu kadroya geri almak istedi, fakat yönetim engeline takıldı. tayfun korkut da o sezon sonu türkiye'den ayrıldı ve ailevi nedenlerden dolayı futbolu bıraktı.

    2007'den itibaren ispanya ve almanya'da alt yapılarda görev aldı, ardından abdullah avcı milli takımdaki teknik direktörlük görevinde yardımcı antrenörlük yaptı. 2015'ten itibaren bundesliga'da teknik direktör olarak görev yapmaya başladı. özellikle bayern leverkusen ile vfb stuttgart'ta her iki takımı ipten almasıyla dikkatleri üzerine çekti, fakat devamını her iki takımda da getiremedi.

    türkiye'de de son 1 senedir ismi fenerbahçe ile anıldı ve beşiktaş için şenol güneş yerine alternatif isim arayışlarında adından bahsedilmekte. açıkçası kurtlar sofrası diyebileceğimiz futbolumuzda görev alması için ciddi bir başarıya imza atıp gelmesinde fayda görüyorum. açık yüreklilikle fenerbahçe'de tayfun korkut'un teknik direktör olarak başarı yakalamasını isterim, ancak bu işe sadece teklif geldi diye erken kalkışırsa harcanması yüksek ihtimal. bu dediğim unsur beşiktaş'tan gelecek potansiyel bir teklif için de geçerli. o yüzden şimdilik teknik adamlık kariyerine almanya'da devam etmesinden yanayım.
  • bizim aptallar dön dolaş habire aynı isimlere gidiyorken koskoca leverkusen tayfun korkut'u takımın başına getiriyor.
    biz ise yok aykut kocaman geri gelsin,yok ersun yanal geri gelsin,yok zico gelsin yok daum gelsin.
    utanmasalar aragonnes'i mezardan çıkarıp getirelim dicekler.vizyonuna soktuklarım !
    tayfun korkut'a gelince birilerinin dediği gibi lobisi yoktur çünkü orda o işler lobiyle mobiyle olmaz,çomaristan sanmayın heryeri,çomaristan değil orası.
    takım berbat durumda 11 mağlubiyetle 10.sırada.devre arası transfer dönemi de bitti üstelik,çok zor bir dönem ve bu dönemde takımın başına geçecek adamı bulmak da hiç kolay değil.
    getirmişler tayfun korkut'u zaten bu seneden bir beklentileri kalmadı,kalan maçlarda başarılı olursa(çok zor,başarılı olcağını düşünmüyorum) devam ederler.
    başarılı olamazsa gönderirler ve kendini daha çok ispat etmiş bir hocayla yeniden yapılanmaya giderler.
    kalan 11 maç tayfun hocanın gelecek sezonla ilgili kaderini belirleyecek dersek yanlış söylemiş olmayız.
  • geçen hafta rb leipzig ile berabere kalıp bu hafta da sc freiburg'u yenerek namağlup serisini sürdüren türk teknik direktör. 7 maçta topladığı 17 puan ile takımı vfb stuttgart'ı küme düşme potasından uzaklaştırıp neredeyse avrupa kupaları potasına kadar getirdi.

    özellikle işin kolayına kaçmayıp önce real sociedad, sonra da almanya'da tsg hoffenheim ve şimdiki takımı vfb stuttgart altyapılarında çalışarak kendini bu seviyeye hazırlayan birisinin daha fazlasını hakettiğini düşünüyorum. bundan önceki takımlarında şanssız ve kötü deneyimler yaşadı. umarız bu gidişatı sürdürür ve adından çokça söz ettirmeye başlar.
  • kendisinin başlığında yazılanlardan, ekşideki futbol tartıştığınız adamların ne kadar boş olduklarını görebilirsiniz. bu ülkede neden futbolu yönetenlerin sonuç odaklı, sadece işin görünen yüzüyle ilgilendiğini kısacası türk futbolu ve alman futbolu arasında dağlar kadar fark olduğunu görürsünüz. bu yöneticiler, bu taraftar mantalitesine sahip olduğu için bu fark ortada zaten. tribündeki adamla yönetici aynı düzeyde, rezilliğe bak.

    bak güzel kardeşim senin kafanla göz atalım. bu joachim löw:

    https://en.wikipedia.org/wiki/joachim_löw

    alman milli takımını çalıştırana kadar kayda değer başarısı yok. stuttgart ve fenerbahçe harici göze çarpan takım yok kariyerinde. e başarı da yok tabi

    2-thomas tuchel: https://en.wikipedia.org/wiki/thomas_tuchel

    mevcut dortmund hocası. bundan önceki takım mainz

    3-jurgen klopp: https://en.wikipedia.org/wiki/jürgen_klopp

    kendisi dortmund'la zirve yapmadan evvel, çalıştırdığı tek kulüp tuchel gibi mainz.

    4-ralph hasenhüttl: https://en.wikipedia.org/wiki/ralph_hasenhüttl

    bu sene bundesliga'nın tozunu attıran leipzig'in hocası. kariyerinde herhangi bir dişe dokunur takım tecrübesi yok.

    5-julian nagelsmann: https://en.wikipedia.org/wiki/julian_nagelsmann

    bak bu adam 87'li. futbolcu değil bak dikkat et td. hem de bu senenin bir diğer bomba takımı hoffenheim'in hocası.

    6-markus weinzierl: https://en.wikipedia.org/wiki/markus_weinzierl

    schalke hocası. bundan önce augsburg var kariyerinde

    7-pal dardai: https://en.wikipedia.org/wiki/pál_dárdai

    son 2 sezondur iyi bir performans gösteren hertha berlin hocası. bundan önce macar milli takımından kovulmuş.

    bunlar gibi niceleri var daha. şimdi güzel kardeşim bu adamları iyi incele, bizim ligle bundesliga'daki kafa yapısını kıyasla. hatta daha da abart, kendini oradaki taraftarla kıyasla, daha da abart iki ülkenin sosyal yapısını kıyasla.

    adamcılık, hemşericilik, cahilliğimizin verdiği yüksek özgüven iliklerimize o kadar işlemiş ki dünyanın genelini kendimiz gibi sanıyoruz. dar bakış açımızla herşeyi bildiğimizi fln sanıyoruz.

    tabi herşey lobi, fazi lobisi, o lobisi, bu lobisi, iluminati fln. beyninizi çöplüğe çevirmişler amk.
  • bundesliga'da teknik direktor olan ikinci türktür. birincisi icin lütfen bakiniz. (bkz: özcan arkoç) tabii bunu siradan bir vatandas bilemeyebilir ama koskoca ntvspor.net haber portali bunu iddiayi pompalarsa tarih kitaplarinin okunulmamis sayfasi bulunup cevabi verilir. affet özcan abi
  • bugün ntvsporda "yenilsen de yensen de" isimli programa banu yelkovan ve bağış ertene konuk olmuş eski futbolcu şimdinin teknik direktörü.

    programa tesadüfen kanallar arasında gezinirken rastladım.tayfun korkutu futbolculuk günlerinden tanıyorum.almanyada doğup büyümüş olduğunu ve bir dönem ispanya real sociedadda oynadığını hatırlıyorum.fakat adam futbolu bırakıp gözlerden uzak olduğu zamanları katiyen boş geçirmemiş.stutgartta 19 yaş altı teknik direktörlüğü yürütmüş,ispanyada real sociedadda altyapı hocalığı yapmış,barcelona real madrid altyapılarında staj yapmış.şuan kıtasal a pro lisans sahibi.bu sezon stutgart için a takım teknik direktörlüğü için adı telaffuz edilmiş.görünen o ki almanyada bir bundesliga takımında hocalık deneyimi yaşaması yakın.

    programın konusu genel olarak türkiye futbol altyapılarının durumu ve sorunlarıydı.tayfun hoca önceki milli takım teknik direktörü abdullah avcının yardımcısı olduğundan ve bu konuda çeşitli gözlemler raporlar hazırladığından konu hakkında uzman.çok önemli ve yerinde tespitler yaptı.almanyada %55 olan akademiden a takıma yükselip bundesligada oynayan genç sayısı oranının türkiyede çok iyi bir ihtimalle %15 olduğunu söyledi.almanyada prolisans sahibi antrenör sayısının 1500 olduğunu türkiyede ise pro lisans kursunun geçtiğimiz yıl açıldığını belirtti.genç futbolcuyu a takımlara entregre edebilmek için "ya eğitim ya deneyim" gerekliliğini anlattı.

    sözün kısası vizyonu geniş olan bu genç adamı yakın zamanda daha fazla dünya futbol arenasında teknik sahada göreceğimiz bir gerçek.neden türk futbol federasyonunda altyapı koordinatörlüğünde olmadığı ise muamma.75 milyonluk ülkeden 17 yaşaltı milli takımına bir sol bek adayı bulamayıp almanyada ki gurbetçileri tarıyorsak tayfun korkut gibi futbol adamlarını federasyondan ve kulüplerden uzak tutan zihniyeti ve ürünü olan süper ligi izlemek gerçekten zor.sonra sayıklayıp dururuz "türk futbolunun marka değeri" vs diye.
hesabın var mı? giriş yap