• “bir ermiş, bir gün rüyasında kelebek olduğunu görmüş.
    uyanınca kafası çok karışmış. ben mi rüyamda kelebek oldum; yoksa bir kelebek şu anda rüyasında ben olduğunu mu görüyor, diye düşünmüş.”

    (kelebeğin rüyası)
  • sürekli eksik olan, bir süre sonra gerekli de olmuyor.

    fakat müzeyyen bu derin bir tutku
  • you know what your problem is? you don't watch enough movies. all of life's questions are answered in the movies..

    davis..
  • "birini seviyorsan sorunları çözmeye çalışırsın. bir kenara atıp gitmezsin. çok dikkatli olmalısın. bir daha aynısını bulamayabilirsin."

    (bkz: nocturnal animals)
  • hükümet savaş başlatmak için kimsenin iznini almadı, ama bunun faturasını ödeyen bizleriz.

    https://m.imdb.com/title/tt0289782/
  • “- bir çivi yüzünden nalı kaybettik,
    bir nal yüzünden atı kaybettik,
    at yüzünden habercimiz haberini ulaştıramadı,
    ulaştırılamayan haber yüzünden savaşı kaybettik. “

    demiş ‘hızlı ve öfkeli-tokyo drift’ filminde kamata amcası yeğeni d.k.’ye .
  • -parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği.

    (bkz: çöpçüler kralı)
  • "sonunda arayış fiziği dediğim bir şeye inandım. yerçekimi kadar gerçek ve tabiatın hükmettiği bir güç. arayış fiziğinin kuramı şöyle bir şey; size iyi hissettiren her şeyi geride bırakacak kadar cesursanız bu; evinizden tutun eski bazı pişmanlıklara kadar her şey olabilir, içsel ya da dışsal gerçekliği arayacağınız bir yolculuğa çıkıyorsanız bu yolculukta karşınıza çıkacak her şeyi bir ipucu olarak görmeye hazırsanız, yolunuza çıkacak herkesi bir öğretmen olarak görmeyi kabul ediyorsanız ve hepsinden önemlisi kendinizle ilgili bazı zor gerçeklerle yüzleşmeye ve affetmeye hazırsanız işte o zaman gerçek sizden asla saklanamaz.”

    (bkz: eat pray love)
  • (bkz: informant is real)
  • demek ki bu adalet o kadar da adil bir şey değil

    pardon
hesabın var mı? giriş yap