düşünüyorum da
-
- "dusunuyorum da, suraya bir bambu agaci koysak fena olmaz. salonun o kismi biraz bos gorunuyordu zaten."
- "dusunuyorum da, bence o palmiye bizim odaya gitmez, ne dersin kocacim?"
- "dusunuyorum da, bence biz evi bitkilerle dekore etmekten vaz gecelim, ne dersin?" -
-
(bkz: arada bir düşün tabi)
-
-
(bkz: amerikan film klişeleri)
-
gözlerinde gördüğüm kahve tonu başka bir yerde var mı ?
-
düşünüyorum da, insan tadını sevmediği bir yiyeceği bir daha yemez, sıcağı seven insan soğuk yerde durmaz, eline diken batsa daha dikene yaklaşmaz. durum böyleyken yani fiziksel hoşumuza gitmeyen her şeyden kaçıp bir daha yaklaşmazken, duygusal acılardan zararlardan nasıl kaçılamıyor? neden vazgeçilemiyor?
-
düşünüyorum da, sıkıntımda yol daha açık, huzurumda sanki fırtına veya yangın sonrası sadeleşme, oldubittilik varmış. (fırtına öncesi sessizlik?) tamamen değil de şimdi aldığı yeni renkle görünümü. yalnız değilken, gündüz duyulmayan kulak çınlaması ile, birine kızmanın, birinden sebep saymanın örtüklüğü arası bir şey. yoldaysam sıkıntısız yürünür mü? varoluş konularının kazanı hep kaynar. yavaştır veya harlıdır. (bkz: kimlik bunalımı/@ibisile)
ailemizin 3 kuşak erkeği de aynı faullü noktadan sik sallandırarak işerdik. tabii özellikle geceleri.. yoksa işediğimiz yönün karşı yamacında komşu evi vardı, teşhirciliğe girerdi. birinci dedem, ikinci babam, üçüncü ben. benim kuşaktan mustafa'nın aynı şansı oldu mu, gelenek sürdü mü bilmiyorum, o bana göre 5 yıl rötarlı. işeme üssümüz ırbık ve güğümlerin toplu konduğu köşenin kenarındaki trabzanlar. yani tahta perde, ki boyu anca erişkin adam dizini geçer, belini bulmaz. o güvensizlikte bir tahta perde biz çocukları nasıl atlamaktan, düşmekten korudu bilmem. güğümlüğün yanı olmasıyla işeme köşesi resmen suç mahalli gibiydi. fikri kötü. nasıl bu kadar eksantrik ve kuralsız olunabilir? dedem yani aile liderimiz bize zaten evin doğu duvarına eklemli hamamlıkta (tuvalet deliği hamamlığın içindeydi) işeme sıçma izni vermezdi. oralar sadece misafir kullanımı içindi. belki kendine de yasak, bilmem. bir yalağa, fosseptik depoya gitmiyordu tuvaletimiz, tahta zemindeki delikten gene yeryüzüne, hatta bahçe sulama arkının üstüne uçarak konuyordu. orası belki binde bir kaçak olarak, bir de ishal olunca zorunluktan kullanılabilirdi. aslında düşünüyorum da, işemek için oraya gitmek gerekliymiş, işemek bok kadar fena ev çevresi kokusu yapmazdı, bizim yaptığımız yer daha üstün ve kokusuz yer değildi. (bkz: gece korkusu/@ibisile)
faust:
"sen çelişkinin ruhu*! yol göster bana,
çok iyi etmişiz, düşünüyorum da, şimdi,
walpurgis gecesi brocken'e gelmekle,
içimize kapanıp* toplumdan uzaklaşmak için." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
(bkz: walpurgis gecesi/@ibisile)
(ilk giri tarihi: 1.5.2017)
(bkz: düşünüyorum/@ibisile) -
bugünlerde etkinliklerin zorunlu iptali ve bazılarının internet üzerinden ücretsiz verilmesi şahsım adına güzel bir fırsat yarattı. yurtdışında olduğumdan türkiye içindeki kültürel etkinlikleri takip edemiyordum, şimdi ise bu tarz içerikler internet ortamına taşınmaya başladı. evde vakit geçirecek bir şeyler bulmuş oldum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap