• hakkında acımasız eleştiriler yapılan ülkem vatandaşı.
    şimdi herkes kendisine şunu sorsun:
    20 yaşındayken bana senelik 2 milyon euro verseler ne yapardım?
    ki bu para aylık 660 bin lira yapıyor.
    ben kendimce cevapladım: a..ı g..tü dağıtırdım!
    hah şimdi bir de bunun üstüne büyük bir şöhreti koyup tekrar kendinize sorun!

    hesabında milyonlar olan, her gazetede, tv'de her gün haber olan, peşinde değme güzellerin dolaştığı 20'li yaşlarda bir gençten beklentimiz nedir? işini iyi yapmasını, iyi paslar, güzel goller atmasını isteriz. normal olan budur. ancak biz ne yaparız? bu adamcağız aynı zamanda süper kültürlü olsun, gereksiz demeç vermesin, çok mütevazi olsun, konuştuğu zaman ufkumuzu açsın, konuşmadığında ağırbaşlılığıyla örnek olsun, olsun da olsun... öyle bir dünya yok be arkadaşım.

    yok ispanyolca öğrensin, yok kültür edinsin, zayıflasın, üniversiteyi dışarıdan bitirsin... olmadı iki kitap yazıp nobel ödülü alsın. manyak mısınız siz yahu? sen sidikli bir ergen olarak kendini ne kadar geliştirdin ki arda'dan bunu isteme hakkına sahip oluyorsun? sen niye ingilizce öğrenemedin bunca sene? göbeği sana mı battı? yoksa o fazla kilolardan hesap verecek olan arda değil sen misin? kaldı ki yarın osmanlıspor'a transfer olsa, ertesi yıl ikinci lige gitse o ne kaybeder sen ne kazanırsın? o kazandığını kazanmış, ufkunun ötesine geçmiş, dünyalığını yapmış, çoğumuzun yapamadığını yapmış, ailesine bakmış, etmiş... yarın evlenip çoluk çocuğa karışır, işine bakar. sen kendini düşün ey kendini beğenmiş kardeşim!

    hatırlıyorum da ilk gündem olması şöyleydi: bir cep sinemasına sevgilisiyle gidip gelmişti. gazete manşetleri "arda sinema salonu kapattı"
    millete gıcık vermek için ne çok o... çocukluğu yapar bu gazeteciler... haber bulamazsa haber yaratır. bir demeçten bir kelime cımbızlar, olay yaratırlar.

    siyasetçiler de rahat bırakmaz. oraya buraya davet edip, destek beklerler. konuşsa bir türlü, konuşmasa başka... gitmese ekmeğiyle oynarlar. arda'yı sever miyim? eskiden evet. şimdi hayır. ama haksızlığı hiç sevmem, ve buradaki acımasızlığa seyirci kalamıyorum.

    yaptığını tasvip ediyor muyum? hayır. ancak şunu rahatlıkla görebiliyorum:
    hepimiz, sen, ben, gazeteciler, siyasetçiler, mankenler vs. elbirliğiyle arda turan'dan bir "emre belözoğlu" yarattık!
  • instagram'dan bi açıklama yapmış. yemin ederim okurken gözlerim kanlandı amk. ne imladan, ne de virgülün nasıl kullanılacağından haberdar.

    insan geliştirir biraz kendisini.

    edit @impreyiz ve @ben de boyle bi delikanliyim'a teşekkürler. uykusuz entry girince ben de hata yapmışım.*
  • kendisi kadar para kazanan tonla türk futbolcusu var. geçmişte arda'nın gittiği takımlara giden futbolcularımız da oldu. mesela zamanında ronaldo'yla gol krallığında çekişen nihat kahveci'nin hiç böyle tavırları olmadı, ya da barcelona'ya transfer olan rüştü'nün. bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. o yüzden ''o yaşta o kadar para herkesi bozar'' geyiği yapmayın. arda'nın ruhu bu. özünü saklamadan davranabilecek kadar ''desteğe'' ve ''özgüvene'' sahip olduğunda da nasıl çiğ bir insan olduğu ortaya çıktı, mesele bundan ibaret.
  • 2008 şampiyonluğunun en büyük mimarıydı. o şampiyonluk ve ardından euro 2008'deki iyi performansından sonra değişmeye başladı.
    büyüdükçe küçülmesini bileceksin. arda mütevaziliğini, sempatikliğini kaybetti. ne oldum delisi oldu.
    66 numarasıyla takım oyuncusu olmak onu tatmin etmemeye başladı. 10 numaralı formayı istedi. o da yetmedi, kaptanlık istedi. lider olmak istedi.
    yabancılara karşı tavır aldı. golleriyle değil, kavgalarıyla gündeme gelmeye başladı. antrenmanda caner'i yumrukladı, fenerbahçe derbisinde semih'e yumruk attı. avrupa maçında rakibe kafa attı. adamın gol sevinçleri bile değişmişti.
    kendisine iyi bakmadı, iyi bakmadığı için sakatlandı. fiziğini geliştirmesi gerekirken, o daha çok kilo aldı.
    mikrofonları, kameraları çok sevdi. tam hatırlamıyorum ama sanırım arkadaşının sevgilisine aşık olmuştu. kameralardan uzak sakin bi ilişki yaşamak yerine şov yaparcasına sinem kobal ile ilişki yaşadı.
    arda iyice gözden düşmüş, insanların nefretini kazanıyor derken atletico madrid'e gitti. orada sadece futbola odaklanınca tekrar sempati kazanmaya ve başarılı olmaya başladı. bu başarı onu barcelona'ya taşıdı. asla sponsor transferi değildi. ama 11'e giremeyeceği de belliydi. neymar yada messi'yi kesmesi imkansızdı.
    oynamıyor diye mi, yoksa başka bir durum mu var bilmiyorum ama arda yine bozuldu.
    kendisini her fırsatta övmeye başladı. ucuz ilişkilerin peşine düştü. kilo aldı. siyasete bulaştı, basketbola bulaştı, şarkı yarışmalarına bulaştı. futbol hariç her yerde.
    eskiden iyi kötü galatasaraylılar arda'yı savunurdu. şimdi kimse sevmiyor. şu an anket yapılsa türkiye'nin en itici insanı seçilebilir.
    umarım özeleştiri yapmayı hatırlar. bari kötü giden kariyerini biraz olsun efendice bitirebilir.
  • açıklama yapmış futbolcu.

    yine şeref, onur, allah, millet ne var ne yok katmış önüne. kimseye hesap vermezmiş (saldırmak ne zamandan beri kanunen hesapsız kalıyorsa kafasında) de, oymuş buymuş. 3 yaşındaki çocuğun imla bilgisiyle, 3 iq'lu çomar manevi duygularını ortaya dökmüş, anca bu çıkabilmiş ortaya.

    bu delikanlılık falan da çok sökmez arda, kulüp bulamayacağın günler de gelicek, çok yakında.
    allah'tan başka kimseden bi' şey istemezmiş, allah için mi çektin lan referandum videolarını?

    sizin gibi çomarlar yüzünden ahlak, allah, maneviyat, aile, şeref, onur bütün bu kelimelerin içi bomboş kaldı, kafalarınız gibi.

    barcelona'dan osmanlıspor'a müthiş kariyer hikayeni okumaya az kaldı.

    not: milli takımı bıraktım olayını yemeyin, kovuldun arda kovuldun.

    edit: uyarı ve tavsiyeler sonucu yumuşatıldı, içimden gelenleri kaldırmak zorunda kaldım.
  • gazeteciye saldırdığı konusunda sözlük yazarlarının hemfikir olduğu futbolcu.
  • https://www.instagram.com/…taken-by=ardaturan&hl=tr

    kendinden 35-40 yaş büyük adama saldırmayı "evine misafir olup, adam satıp, iftira atıp arkadan iş çeviren olucağıma... yüzüne, bağırarak ,hakaret ederek , saldırarak cevap beklerim... belki doğru değil ama dürüstçe, onurlu, şerefli bir davranış... " diyerek açıklayan kişi. hiç açıklama yapmasaymış daha iyiymiş. ayrıca buradan kendisinin türkçe ve dil anlatım öğretmenlerine selam olsun, arda benim öğrencim diye övünmediklerini, hatta arda'nın öğretmeni olduklarını sakladıklarını umuyorum.

    bu arada instagram'daki bu paylaşımı 22 dakikada 11 bin beğeni almış.
  • gazeteciye mi saldırmış başakşehire gitmek istiyor heralde
  • https://instagram.com/p/bu-0ow2hvoe/ soyle bir yaziyla kendini hakli goren top tepici
  • bilal meşe'nin boğazını sıkıyor etrafta bulunanların müdahalesiyle zor sakinleştiriliyor.

    boğazını sıkmak ne demek lan. yani etrafta kimse olmasa, bilal meşe'yi yalnız yakalasa adamcağızı boğacak, ben onu anlıyorum. baksana zor sakinleştirmişler.

    bu adam derhal kadro dışı bırakılmalıdır. akabinde adli işlem. öyle arayı bulmak, barıştırmak falan geçin bunları. eminim ki bu adam kafasında tasarladı bu olayı. bana hiç de durup dururken bilal meşe'yi görünce gelişen bir mevzu gibi gelmiyor.

    yüz yılda bir gelen adama öyle bir ceza verilsin ki yüz yılda bir görülsün. yüz yılda bir gelen adama böylesi yakışır çünkü.
hesabın var mı? giriş yap