hesabın var mı? giriş yap

  • 58 yaşına geldiğinde hala ailesi rahat yaşasın diye çırpınmasıyla beni her gün kahredendir. böyle bir adamın oğlu olduğum için kendimden utanıyorum. yanlış anlaşılmasın babamdan falan değil kendimden utanıyorum. bir ona bakıyorum bir aynaya ve yazıklar olsun demeden edemiyorum kendime. çocuklaşıp bir mucize olsa da cebine çok para girse ve hayatının sonuna kadar rahat yaşasa diye düşünmediğim tek bir günü hatırlamıyorum. alsın annemi de gitsin bir yerde kafasını dinlesin. ne beni ne de başka kimseyi düşünmeden rahatça yaşasın istiyorum ama olmuyor. lanet olsun ki olmuyor. olmuyor çünkü emekliysen hayvan muamelesi gördüğün bir ülkede yaşıyorsun ve son nefesini verene kadar da sadece insan gibi yaşamak için çalışmak zorundasın.

    nefret ediyorum bu ülkeden.

  • fbi, eleman alımı için duyuru yapar. üç kişi başvurur. fbi binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. ilk adam içeri alınır ve şu sorular sorulur:

    'karını seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'ülkeni seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'pekala, biz karını da getirdik. şu an yan odada.' ve masanın üzerine bir tabanca koyar. 'şimdi odaya gir ve karını öldür!'

    adam silahı alır, yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. adam tekrar ilk odaya geri döner. kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.

    'yapamayacağım efendim.' ve orayı terk eder. ikinci adam içeri alınır. aynı sorular, aynı yanıtlar... ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. adam da yapamayacağını söyler ve ayrılır.

    son adam temel içeri girer. aynı sorular. aynı cevaplar. ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. temel içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. 'bam, bam, bam, bam, bam, bam!' derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. adamlar içeri girer, temel biraz terlemiştir. fbi personeli sorar: 'ne oldu?'

    temel cevaplar : 'efendum bana verdiğunuz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karıyı camdan aşağıya atmak zorunda kaldım.'

  • afazi etimolojik olarak konuşma yitimi anlamına gelse de aslında yitirilen sadece konuşma değil, dilin kendisi. yani afazik kişide ifade ve kavrama tamamen veya kısmen kayboluyor.
    örneğin doğuştan sağır olup tüm hayatı boyunca işaret dili kullanmış bir insan afazik olduğunda işaret dilini kullanamaz/anlayamaz hale gelip, konuşan insanların afazisine benzeyen bir işaret afazisi geliştirebiliyor.

    afazi sık görülen bir durum. inmede, kafa travmalarında veya tümör kaynaklı beyin hasarlarından sonra her üç yüz kişiden birinde kalıcı afazi geliştiği tahmin ediliyor. ancak çoğu kişide kısmen iyileşme görülüyor. afazinin migren atağı veya epilepsi nöbeti sırasında ortaya çıkan sadece birkaç dakika süren geçici türleri de var.

    1960'larda afazi araştırmasının öncüsü sayılan hughlings jackson bu tür hastalarda önermeli konuşmanın bulunmadığını ve iç konuşmayı da yitirdikleri için kendi kendilerine de konuşmadıklarını öne sürüyor. diyor ki "afazikler soyut düşünemez ve bu açıdan bir köpeğe benzerler."
    19. yüzyılın başından beri kaydedilmiş afazik hikayelerine baktığınızda hughlings jackson'ın haklı olduğu örnekler görebiliyorsunuz. ancak tam tersi hikayeler de var. bazı hastalar hiç konuşamasalar, konuşmayı anlayamasalar bile mantıklı ve sistemli düşünmek, plan yapmak, hatırlamak, tahmin etmek gibi düşünsel işlevleri koruyabiliyorlar.

    afazi, bir insanın içsel yaşantısını da dış yaşantısı gibi bitiren nihai bir felaket olarak biliniyor ve hasta diğer insanlar tarafından "fiziksel ölümü bekleyenler" adı altında etiketleniyor. oysa iletişimin bir dolu yolu var ve yıllar içinde de olsa bunu öğrenip sosyal hayata katılabilen hasta hikayelerini okuduğunuzda insan beynine bir kere daha şaşırıyorsunuz.
    afazi hastaları ilk zamanlarda kendilerini yalıtılmış ve dışlanmış hissedebiliyorlar. hastalığın şokuyla hayattan vazgeçebiliyorlar. eğer çevreden de benzer bir tavır görürlerse kaybolup gitmeleri çok kolay oluyor. böyle durumlarda hasta yakınlarının dil gerektirmeyen etkinliklerle, küçük gezilerle hastayı heveslendirmesi ve onu yaşamaya geri çağırması gerekiyor.

  • tam türk-islam sentezi ile harman olmuş mhp'li aile tablosu.

    kolunda arapça dövme ile babasını yanına alarak yaptığı videoya "selamın aleyküm" diye başlayıp pavyon puanlıyor.

    şimdi bu ikisine sorsan lgbt, netflix falan türk aile yapısını bozuyordur.

    ama am üstünde fındık kıran babanın oğlu ile inandığı allah'ın adını anarak pavyon turu atmasında sorun yok. ccc reyiz.

  • normal bir şirkete bu tarz bir özgeçmişle gittiğimi düşünüyorum da... (düşünemedi)

    döverek kapı dışarı ederler herhalde. hemen gidip 5/b sınıf başkanlığımı, 6/a kızılay kolu başkan yardımcılığımı özgeçmişime ekleyeyim.