ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yakışıklı diye yutturulan ünlüler
-
çıbanın başı olan (bkz: kadir doğulu)...
konuşan kumpir.
tuğçe kazaz
-
hacca değil de umreye gitmesinin sebebi umrede şeytan taşlama olmamasıdır.. tuğçe kızımız ilerisi için satanizme açık kapı bırakmak istiyor anlaşılan.
adresi bulamayan kuryenin telefonla araması
-
buna canı sıkılanın başka derdi yoktur.
beni de arayan oldu birkaç kere. tarif ediyorum geliyor. konum atıyorum geliyor. canları sağ olsun.
havaalanında we need hotel sloganı atılması
-
şu rezalete bakar mısın ya? dünyaya ülkece rezil oluyoruz. sosyal medyada imamoğlu algısı yapmaya çalışmalarının sebebi bu işte.
ibb park bahçeler müdürlüğündeki manyamış peyzajcı
-
e5 kıyısında 5 metrekare boş alan görse orada güllerden türk bayrağı, çiçeklerden boğaz köprüsü, çakıl taşlarından büyükşehir belediyesi amblemi, irice taşlardan kız kulesi yapmaya çalışan bir fantastik insandır, zannediyorum ibb park ve bahçeler müdürlüğü bordroludur.
ki en son kız kulesi çalışmasında iyice kendini aşmış, cam çerçeve de getirtmiş, kız kulesini yatay manada sıfırdan inşa etmiş, tebrik ediyorum. (boğaziçi köprüsü çamlıca tarafında metrobüs duraklarına gelmeden...)
düz yeşillik, çimen de güzel biri bu adama anlatsın rica ediyorum.
halk tarafından linç edilen tofaşçılar
-
o değil de videoyu çeken arkadaşın "oh shit" tepkisine anlam veremedim ben...
siyah renk değildir
-
simdi bi aciklama yapacam, ortalik darma duman olacak ama yapayim.
renk; bir cismin yansittigi isik degildir. once buna bi tamam deyip, sonra kalanini okumaya devam edin.
gordugumuz renk, beyaz isigin dalga boylarinin zihnimizde sekillenen hali. bildiginiz uzere, beyaz isik gorulen spektrumdaki tum renklerin bir bilesimidir. biz bu bilesimi "beyaz" olarak algiliyoruz. yani bizim beyaz gordugumuz cisim, uzerine dusen "beyaz" isigin tum dalga boylarini oldugu gibi geri yansitiyor.
yesil bir cisim ise, uzerine gelen isigin "yesil" dalgaboyu haricindeki tum dalgaboylarini soguruyor. yani sadece yesil rengin bulundugu dalgaboyunu yansitiyor. bu durumda biz o cismi yesil olarak goruyoruz. kisaca diyebiliriz ki, yesil cisimler belli bir dalgaboyu haricindeki tum diger gorunur tayf dalgaboylarini sogururlar. yesili yesil yapan iste o sogurdugu, yansitmadigi gozumuze gelemeyen "beyaz" isik dalgalaridir. bizler bu yesil haricindeki dalga boylarini icine hapseden cisimleri "yesil" renkli algiliyoruz.
bunun gibi, "siyah" bir cisim de, uzerine gelen "beyaz" isikta bulunan tum dalgaboylarini sogurur. yani o cisimden gozumuze herhangi bir dalgaboyunda isik ulasamaz. iste biz tum dalga boylarindaki isigi icine hapseden cisimleri de "siyah" renkli algiliyoruz.
eger rengi, beyaz isigin goze yansiyan dalgaboylari olarak dusunurseniz elbette siyah bir renk degildir. siyah, isiksizliktir. fakat, renk tarifinizi, sogurulan dalgaboylari uzerinden yaparsaniz, siyah bir renktir.
nasil baktiginiz onemli. bu prensibe halk arasinda "neye gore, kime gore" deniliyor.
bir ortama girdiğinde selamun aleyküm diyen insan
-
dert edilecek kadar mühim bir mesele değildir. o selamun aleykum der, sende merhaba diyerek cevap verirsin. bu şekilde hem kendi istediğin gibi davranmış olursun, hemde karşıda ki insanı kırmamış olursun. ama sen safi bir öküz olduğun için bunları düşünemeyebilirsin.
türk sinemasının temel sorunu
-
toplumda gelişmemiş sinema kültürü yeteri kadar eleştiri üretmediği için filmlerde her zaman aynı kalitesizlikte kalıyor,temel sorun budur.
ayrıca farklı film türlerine yatırım yok, garanti para peşinde koşan yapımcılar kalitesiz saçma romantik komedi ve komedi gibi filmlerden başka filmlere para yatırmıyor. polisiye, suç,gerilim,gizem,bilim kurgu ya da tarihsel filmleri hakkıyla çekebilecek yetenekli yönetmen de zaten yok.
hem işi yaparken öğrenenler olsun hem de okullardan gelip yönetmen olmaya çalışanlar olsun yeteri kadar genel kültür ve sinema bilgisine sahip değiller.
hem yeterince eleştirilmeyen hem de eleştirilince "emek verdik ama biz" biçiminde savunulan filmlerde film kötü olsa da "ekmek parası be abi" biçiminde verile tepkiler bile görülebiliyor. verilen emeğin kalite yaratmaması, ülkenin kültürünün yansımaları ve gelişmemiş eleştiri yeteneği sadece sinemada değil her alanda mevcut.
kocişim katil almış kesene bereket evimin direyi
-
kettle'a bile bu kadar mutlu olan zavallı bir kadına amma iğrenç tepkiler gelmiş.
bela okuyan olmuş, kocan ölsün diyen olmuş.
dahi anlamındaki de'yi ayıramayan moronlar vurmuş da vurmuş.
kötüsünüz lan. geberin.
emniyetin kaçak maç izlenen evleri basacak olması
-
polis: yat yat yat yat..
izleyici: yattık zaten amk..kadıköy'de 3 yemek nedir amirim ya ? gitti paralar :)
pique'nin shakira'yı aldattığı kadın
-
bizim millet kadar goygoycusu olmadığını göstermiştir.
2 gündür gavi'nin annesi muhabbeti dönüyor.
hiç bir ispanyol kaynakta gavi'nin annesi olayı geçmiyor.
sadece shakira'nın başka eve taşındığı yazılıyor bunun da sebebinin pique'nin kendisini aldattığını düşündüğü için yaptığı tahmin ediliyor diyor.
yıllar önce revivo ne güzel demişti:
"türk gazetelerinde doğru olan tek şey gazetenin üstünde yazan tarihtir"