hesabın var mı? giriş yap

  • 128 milyar dolar ile ne kadar alışveriş yapabileceğinizi gösteren bir internet sitesi.

    şurdan buyrun

    edit: ürünler arasına pudra şekerinin de eklenmesi gerektiğini söyleyenler olmuş. sonuna kadar katılıyorum.

    edit2: yeni ürünler gelmiştir...

  • disardan yemek yemiyorum. bunu tasarruftan ziyade kullanilan yag, malzeme, mutfak gibi detaylari dusunerek yapmiyorum. fiyati ne olursa olsun evi de kendimi de esyaya bogmamak icin ihtiyac duymadigim hicbir seyi almiyorum. sahip olunan her esya kulfet gibi geliyor bana. sigara kullanmiyorum. ayda 2 sise sarap aliyorum ve onun disina nadiren cikiyorum. arabam yok, benzin almiyorum. cok sosyal bir hayatim da yok. yani genelde hayatimda bircok sey yok. bir kiraya bir de organik gidaya calisiyorum anlayacaginiz. ancak bu sekilde tasarruf edebiliyorum.

  • 15 dk sonra görülmesi gereken adamdır.

    not: ben daha önce nasıl düşünemedim dediğim pipet hamlesini yapan admaın videosudur.

    mesajlar sonrası açıklama: cam şişeyi kafanıza dikince hava almazsa dudaklarınızı içeri doğru çekmeye başlar. pet şişe büzüşerek bu olayı absorbe edebiliyor ama cam şişe de büzüşme olmayacağı için bir noktadan sonra içmekte zorlanırsınız ya da içmeye ara vermeniz gerekir. işte bu noktada kıvrılabilen pipetin bir ucunu dışarıda, diğerini içerde bırakırsanız şişenin içine hava girebilir ve hacim kaybıyla oluşan vakum etkisi giderilir, rahat ve hızlı içim sağlanır.

  • üniversite, yüksek, askerlik derken...

    3-4 yıllık iş deneyimiyle birlikte kurumsal bir şirkette senior web developer falan olurdu şu yaşıyla. (bkz: alkış)

    iş çıkışı mochasını içer, boş vakitlerinde twitter'da karı-kız kovalar ve her zaman aklında olan kendi şirketini açma hayali toplum baskısı sonrasında yapmak durumunda kaldığı evlilikle biterdi.

    sonrasında ne bileyim... görümce, elti ne boksa işte onların evinde çoluk çocukla beraber beyaz çoraplarıyla bağdaş kurmuş vaziyette çay içerken, acun programlarına katıla katıla gülerdi.

  • bizimki; 14 yıllık hayatı boyunca defalarca ishal oldu, coşkun arkadaşları tarafından kovalandı, eve kaçak giren kedilerle savaştı, bunun kanatları çok uzamış diyen psikopat dayı tarafından kanatları kesildi, yemi dışında fantazi olsun diye tadına bakmadığı yiyecek içecek bırakılmadı, kafesinden firar etti, evin içinde köşe bucak arandı yorganın altından çıktı, su sevdası yüzünden akan muslukların altına girdi, geniş ağızlı bardakların içinde boğulma tehlikesi atlattı, manevra kabiliyetini ölçmek için bir odadan diğerine uçarken üzerine kapı kapatıldı, kaleye geçirilip pinpon topuyla ters köşeye yatırıldı... ve daha birçok şey.

    ama eceliyle gitti, yakışmadı.

  • ekşi sözlük yazarlarının maç hakkındaki sikimsonik tahminlerini kimsenin sallamadığı maç.

    amk varsa sağda solda okuduğunuz ilginç bir bilgi, bir anektod, bir foto, bir video yazın şuraya.

    atletico alır.

    madrid alır.

    final maçı haliyle 2 takımdan biri kazanacak aynı şeyleri daha ne kadar tekrar edeceksiniz amk.

    gol dakikası veren var, bunun çocukluğuna inmek lazım. bu ne ilgi budalalığı.

  • annemdir.

    içinde babamın isminin yazdığı ince, düz, sade bir halka ama annem için her şeyden değerli. bu alyans annem için ne kadar değerliyse babamın alyans takmayışı da o kadar dertti. babam nişanlandıktan kısa bir süre sonra ekonomik sebeplerden dolayı kendi yüzüğünü satmak zorunda kalmış. yıllarca belini doğrultamadığı için de ikinci bir alyans alamamıştı.

    anneler malum kirli çıkıdır, ellerine üç beş kuruş geçse hep biriktirirler. ne zaman kenarda köşede bir birikim yapsa babama yüzük almayı teklif ederdi, babam da çok isterdi, birçok erkeğin aksine alyans takmayı sevdiğini söylerdi, her ne kadar çok kısa bir süre takmış olsa da belki de tadını çıkaramadığı için hep içinde kalmıştı. ama yıllarca annemin birikimleri hep farklı yerlere, onlara göre bir alyanstan daha gerekli olan yerlere yani bize harcandı; kardeşim ve bana.

    nihayet yıllar sonra annem de işe girmiş çalışıyorken alyans alacak kadar parayı biriktirdiler. hiç unutmam hep beraber gittik seçmeye, bir tane beğendik içine annemin adını yazdırdık. ikisi de öyle mutluydular ki.

    bir süre taktı babam alyansını. sonra hastalandı, art arda ameliyatlar, kemoterapiler, işten ayrıldı. ekonomik sıkıntılar yine başladı derken babam yine alyansını satmak zorunda kaldı. bir alyans kaç para edebilir ki? en azından bizim aldığımız çok bir şey değildi ama hayat bazen insanı bir liraya bile muhtaç edebiliyor, işte öyle bir zamanda sattı babam alyansını. her ne kadar üzülseler de buna mecbur olduklarını farkındaydılar. yine alırız dedi babam anneme.

    yine alırız dedi ama yine alacak kadar yaşayamadı maalesef.

    annem için bu alyans babamdan sonra parmağından çıkması düşünülecek bir şey bile değildi, gözü gibi, ne bileyim eli gibi bir şeydi. insan eşi ölünce gözünü çıkarıyor mu? en fazla kalbini çıkarıyordu sanırım, bu da öyle bir şeydi.

    yine alırız demişti ya babam, o hep istediği ama almanın bir türlü kısmet olmadığı alyanstan kardeşimle ben aldık anneme, babamdan dört yıl sonra içine ikisinin adını yazdırdık. 27 yıldır hiç çıkarmadığı incecik alyansının üstüne taktı, sanki babam yıllarca parmağında taşımış da ölümünden sonra anneme emanet etmiş gibi, öyle bir bağlılıkla.

  • bunu geçenlerde bi arkadaş anlattı.. olayın kahramanlarına çok yakınım. doğruluğu tasdiklidir yani.

    iki ay önce olimpiyat stadı'nda trabzonspor-manisaspor maçı var. umut bulut'un attığı gol öncesi tribünde bi abimiz içine doğmuşçasına gol diye bağırarak ayağa kalkar. 2-3 saniye sonra da gol gelir.. hemen yanıbaşında duran amca merak eder durumu:

    "ula uşağum maçi radyodan mi dinleysun?"

  • babamdir, dar gelirli babamin zenginligi ben ve ablamdi... onun yapamadiklarini biz yapabilelim diye hic harcamadan cok calisti babam... ben olmasaydim belki daha rahat ederdi ama simdiki kadar mutlu olamazdi...
    turkiyede enflasyonun neredeyse 3 haneli oldugu yillarda insaata gidip amelelik yapmisligi bile var aslan babamin... aldigi parada 4 kilo dometes parasiymis... yil 1990 felan...
    simdi yine o koca adam 1400tl emekli maasi ile bana paran var dimi oglum diye soruyor... zorla anneme verdigim paralarla yine bana birseyler aliyorlar...
    yani aile, sorumluluk, babalik duygularini sonuna kadar hisseden mangal yurekli babalardir..
    cocuklariniz degil bu memleket size cok seyler borcludu...

  • her şeyin yeri ve zamanı var.

    köpeğin vapurda işi yok bunu anlayın.

    yolculuk esnasında sizi ısırsa görevlilerden şikayetçi olursunuz.

    ilk şikayetçi olacak kişiler de bu olayı savunanlar olur genelde.

  • itiraf ediyorum:

    o devlerden biriyim ve mağaraya interneti yeni bağlattım.

    tarihi geçmiş bir konuya sözlükte her el atışımda "kardeş hayırlı olsun mağaraya internet bağlatmışsın" yazan tüm o cüceleri 2023'te çıktığımda ziyaret edicem.