hesabın var mı? giriş yap

  • amerika tarihindeki en uzun ve en maliyetli hukuk mücadelelerinden biri: boston pekmezi felaketi!

    15 ocak 1919'da meydana gelen "boston pekmezi felaketi", boston'un kuzey yakası'nda, endüstriyel alkol üretiminde kullanılan 2,3 milyon galon melas içeren devasa bir tankın patlamasıyla oluştu. ortaya çıkan pekmez dalgası, tahmini olarak saatte 56 km hıza ve yaklaşık 25 metre yüksekliğe ulaşarak binaları yıktı, araçları devirdi ve yoluna çıkan her şeyi mahvetti. oluşan yapışkan sel, birçok hayvanın telef olmasıyla birlikte 21 kişinin ölümüne ve 150'den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. pekmezin soğukta katılaşması ve sokakların temizlenmesi ise 6 ay sürdü.

    felaket, aynı zamanda amerika tarihindeki en uzun ve maliyetli hukuk mücadelelerinden birine de yol açtı; tankın sahibi olan amerika birleşik devletleri endüstriyel alkol şirketi (usıa), çok sayıda davayla karşı karşıya kaldı. bu, massachusetts'teki ilk toplu davalardan biriydi ve modern kurumsal düzenlemenin önünü açmada bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

    şirket, üretilen alkolün bir kısmının mühimmat yapımında kullanılması nedeniyle tankın anarşistler tarafından havaya uçurulduğunu, ayrıca felaket gününde mevsim normallerinin çok üstünde olan alışılmadık derecedeki yüksek sıcaklığın içerideki pekmezin fermente olup gaz oluşmasına ve tank içindeki basıncın artmasına neden olduğunu iddia etti. ancak mahkeme tarafından atanan bir denetçi, üç yıllık duruşmaların ardından tankın tasarımının kusurlu, perçinlerin zayıf ve desteğin yetersiz olduğu ortaya çıkararak şirketi sorumlu buldu ve şirket 1 milyon dolar tazminat ödedi. hayatını kaybeden kişilerin akrabalarına yaklaşık 7.000 dolar ödeme yapıldığı bildirildi.

    günümüzde boston pekmezi felaketi'nde tankın bulunduğu alan artık bir parkın parçasıdır ve bazı bölge sakinleri sıcak yaz günlerinde hala havada hafif bir pekmez kokusunun hissedildiğini söyler. endüstriyel gözetimin beklenmedik sonuçlarını ve güvenlik düzenlemelerinin önemini vurgulayan olay, tarihte tuhaf ve trajik hikayesiyle yerini almıştır.

  • - nimet çorabımın tekini bulamıyoruuum? aradım mamafih bulamadım
    - hayvan ara, banyoya bak.ya da geri git ne bileyim

  • boylarına uygun sevgili bulmaları zor olduğundandır. gerçi ben kısayım ben de bulamıyorum. bu adamlarla kim çıkıyor lan o zaman.

  • ılkokul 2deki cocugun her delıkanlı gıbı asık oldugu bır kız vardır ve aıle efradı klasık bır paranoya olarak cocugun uzerıne gıtmektedır...

    dayı: ekrem..
    ekrem:efendım dayıcım
    dayı:beyza napıyo?
    ekrem: iyi işte napsın..
    dayı: sen aşıksın dı mı ona..?
    ekrem: uffff..bı gıdın basımdan..

    çocuk sıkıntıdan mutfakta hede hodo hazırlayan ablanın yanına sıgınır..

    dayı+yenge+anne+anane+sülale: gel gel kaçma..inkar etme aşıksın aşık...

    seslerı ıcerıkı odadan yukselır..

    ekrem: abla yaa..üstüme gelıyolar baksana..beyza diyip duruyolar..
    ben: bosver guzelım..sen de evet asıgım de kurtul..gelmezler bı daha ustune..
    ekrem: abla sen hıc asık oldun mu??

    verecegı olumlu cevabın ıcerıye dırek ıspıyonlanacagını bılen ilgibocugu temkınlı davranır..

    ben: hayır canım..
    ekrem: o zaman benı anlayamazsın...!!
    ben: hönkk..??!???!! nası yaa!!!

  • banyodan çıktıktan sonra, kremler, kokular falan sürünüp tertemiz olduğumda, kendimi kokluyorum bazen, saçlarımı kollarımı falan. sapık değilim hayır. ama böyle anlarda bu temizliği biriyle paylaşamadığıma çok üzülürüm. birinin omzuna yatmışken onun burnuna gelen saçlarımın kokusunu alamamasına, sarılırken buram buram o kokuyu duyamadığına, o karşıdakinin kokumu içine çekerkenki halini göremediğime çok üzülürüm. onca temizlik boşa gitmiş gibi gelir.
    o nedenle belki de en güzel iltifatlardan biridir benim için ''çok güzel kokuyorsun'' denmesi. koku çıkmaz çünkü akıldan.
    manyaklık bedava.

  • of ulan bir yerim cız etti. demo bile olsa bazı oyunları uzun süre oynamıştım. yarış oyunu falan olunca az sayıda pist olurdu ama defalarca oynanırdı yani. yoklukta gideri vardı.