hesabın var mı? giriş yap

  • uygun şartlar oluşmadıkça kullanılamayabilir fakat girişken ve liderlik özellikleri taşıyan kişiler için istisna durumlardır bunlar. bu kişiler uygun şartları j-kendileri yaratabilirler. fakat ortalama insanlarda bu durum çok az gerçekleşir.

  • şu an yağlı ev böreği yiyerek okuduğum tüyolar.

    steroid falan demişler. gezegen değil miydi o ya?

  • türk işçilerini işten çıkarıp yerine hindistan'dan ucuz işçi getiren iğrenç şirket. ürünlerini kesinlikle almayacağım artık.

    gördüğüm kadarıyla bu skandalın üzerinde tek duran parti de zafer partisi. ümit özdağ işçilerin yanına gidip bizzat destek vermiş.

  • 2018 yılında vizyona giren ve o sene oscar dahil bir çok ödülü silip süpüren, 21. yüzyılın en büyük animasyon başyapıtlarından olan spider-man into the spider-verse in 5 yıllık aradan sonra vizyona giren devam filmi. filmi izledikten sonra şuna kanaat getirdim; bu serinin yapımcıları ve yönetmenleri, sistemin bug'ını bulmuş. zamanın ruhuna uygun, hatta dönemin ilerisinde hikaye yazıp, bunu olağanüstü görsellerle süslemeyi beceriyorlar. şimdiden söyleyelim, 2023 senesinde bu filmin üzerine bir animasyon izleme şansımız yok. çünkü ekip yine çıtayı arşa çıkarmış ya da zaten arştaki çıtayı korumayı başarmış diyelim. spider-man across the spider-verse 140 dakikalık görsel ve işitsel bir şov. ilk yarısından coşku ve heyecan ağırlıklı, ikinci yarısında da dramasıyla göz dolduran, dört dörtlük bir animasyon.

    bu filmi henüz izlemeyenlere sesleniyorum. size, filmi izleyip izlememe konusunda karar verirken şöyle yardımcı olabilirim; öncelikle 2018 tarihli şu filmi izliyorsunuz. eğer ki bu filmi beğendiyseniz, emin olun şu an vizyondaki devam filmine de bayılacaksınız. "yok beni sarmadı, sevemedim" diyorsanız, bu filmi de izlemeseniz olur demektir. şimdi yazının bundan sonrası için, bu çizgi dışı animasyonu başyapıt statüsüne taşıyan 9 maddelik listeyi yazalım;

    a.) senaryo - hikaye / kurgu ve ötesi
    ilk 20 dakikası spider-girl gwen stacy ile başlayan, ilk yarısında sizi heyecanın doruğuna çıkaran, ikinci yarısında draması yoğunlaşan, özellikle son yarım saatte sizi fena halde duygusallaştıran bir hikaye. filmin 140 dakikalık süresi öyle bir geçiyor ki, önce hız trenine, daha sonra gondola ve çarpışan otoya biniyorsunuz. sonlara doğru filmin tonu iyice karanlıklaşıyor ve korku tüneline giriyorsunuz. kısacası senaryo ve kurgu muhteşem ötesi!

    b.) spider evrenine katılan yepyeni karakterler
    sayıları o kadar çok ve öylesine çeşitliler ki, bir kere izlemekle asla tatmin olmazsınız ve tamamını yakalayamazsınız. örümcek ağı tüküren kedi, spider maskeli at, dinozor, lego adam, motosikletli hamile spider-woman, punk rocker spider, manhattan ile mumbai'nin karışımı olan "mumbattan" şehrinin kahramanı hint spider vb. 100'lerce spider versiyonu gözlerinizin önünde örümcek adam resmi geçiti yapıyor. hepsinin kaynağı da ay'a kadar uzanan inanılmaz fütüristik bir yapı. yapı, elbette ki adı değiştirilmiş olan new york'da, yani "nueva york" da bulunuyor. elon musk buna bayılır bence ;)

    c.) ilham alınan muhteşem filmler
    bu filmlerin sayıları aslında daha çok ama ben en önemli 3 tanesinden bahsedeceğim. kahramanımızın içindeki karanlığın farkına varması ve kendisiyle mücadele etmesi, filmin drama seviyesini öylesine yükseltmiş ki, açıkçası o sahnelerde içime büyük bir sinema coşkusu doldu. bu filmlerden ilki elbette the dark knight. ikincisi star wars episode v - the empire strikes back. tabii son olarak da the matrix revolutions. bu üç başyapıtla olan akrabalık, filmi izlerken tüylerinizi diken diken ediyor.
    tüm bunlara ek olarak; ülkemizde de çok sevilen netflix'in başyapıt bilim kurgu dizilerinden, almanya yapımı dark (dizi) ile filmin ikinci yarısında akrabalığı ortaya çıkıyor.

    d.) sinemaya damga vuracak tartışmalı villainler
    bu üç karakter hakkında fazla detay vermek istemiyorum. filmde üç adet "tartışmalı kötü adam" var. ilki filmin başlarında, ikincisi filmin ikinci yarısında ve nihayet üçüncüsü de filmin sonunda ortaya çıkıyor. uzun zamandır bu kadar mükemmel yazılmış böylesi başarılı karakterler görmedim. tartışmalı dememin sebebini, elbette filmi izleyenler anlayacaklardır. filmi mükemmel hale getirenler de zaten bu üç villain. hepsi şimdiden unutulmazlar arasına girecek.

    e.) seslendirme sanatçılarının şairane performansı
    animasyon filmlerin en önemli başarı kriterlerinden olan seslendirme performansı, bu filmde çok ileri düzeyde yapılmış. özellikle yeni karakterlerden miguel'in "spider-man 2099" seslendirmesinde oscar isaac, spider punk "hobie brown" da daniel kaluuya, mükemmel yazılmış ve çizilmiş "spot" karakterinde jason schwartzman, hint spider pavitr prabhakar'da karan soni çılgın atmış. başroller miles ve gwen'de zaten çok başarılı ve yüzde yüz uyumlu işleri önceki bölümde de deneyimlemiştik. ayrıca miles'ın aile fertlerini de, sıcacık yuvasındaki anne-baba karakter yorumları mükemmeldi. bu sebeple filmi lütfen türkçe dublajlı olarak değil, türkçe altyazılı ve orijinal dilinde izleyin.

    f.) filmin orijinal müziği ve diğer şarkılar
    filmin orijinal tema müziğini incelikle işleyen daniel pemberton ın besteleri size ücretsiz uzay seyahati keyfi sunuyor. hemen buraya spotify linkini bırakalım orijinal tema albümü. ayrıca metro boomin in şarkıları filmi öylesi bir seviyeye çekiyor ki, siz kahramanlarımız miles ve gwen'in dünyasına ışınlanmak istiyorsunuz. bu muhteşem şarkılarla dolu metro boomin listesini de hemen buraya bırakıyorum. hepimize bu inanılmaz müziklerle dolu tatlı rüyalar! metro boomin - spider-man film müzikleri

    g.) yeni nesil izleyiciyi için çok hızlı akış
    yazının muhtemelen en bıçak sırtı maddesi bu olmalı. çünkü filmin bu maddedeki özelliği, kendisini izlemeye yeltenen bir kısım seyirciyi ister istemez dışlıyor. bu filmi, "herkese göre olmayan veya her yaş grubuna göre olmayan filmler" statüsüne çekiyor. aşırı derecede hızlandırılmış akış, sizi bir süre sonra yorabilir ve filmde ipin ucunu kaçırmanıza yol açabilir. ancak zamanın ve sinemanın geleceğinin ruhu bu eğilimde olduğundan, film de bunu başarıyor. 2 saat 20 dakika boyunca, içi tamamen dolu olan çok lezzetli ve aşırı yoğun bir tatlı gibi. filmin öncelikle alfa ve z kuşağı için yapıldığını, 40+ üstü seyirciyi yorabileceğini göz önünde bulundurun. dolayısı ile bu film için tamamen "yeni nesil, klasik olmayan sinema" ifadesi kullanmamız gerekir. "nerede o eski filmler?" diyen izleyici için ise cevap olarak "ok boomer" diyebilirsiniz ;)

    h.) çizgi romanı birebir yansıtan üstün teknik
    inanılmaz aile (incredibles) filmlerinin, bendeki yeri her zaman farklıdır. hem 2004'teki ilk film hem de ikincisi, nezdimde başyapıttır. pixar'ın bu olağanüstü iki filminin bıraktığı yerde başlayan yeni nesil animasyon spider-man, inanılmaz aileden aldığı bayrağı, daha da yukarılara taşıyabildi. benzer teknik ve formülle yaratılan dünya, teknik anlamda şu an zamanının ilerisinde bir mükemmellik içeriyor. tabii bunu, incredibles'a benzer şekilde aile bağları vurgusuyla harmanlaması, seyircinin bu canlı akış tekniğini tecrübe ederken, adeta gerçek insanlı bir macera filmi izliyormuş hissiyatına kapılmasına yol açıyor.

    i.) neon renklerle dolu keyiften bayıltan görsellik
    film en başından sonuna dek sizi olağanüstü görselliğiyle içine çekiyor ve bir daha asla bırakmıyor. sinemada ara verildiğinde, tüm seyirciler hep bir ağızdan "aaaaaaa" diye bağırdık. sebebi, o ara kemirmekten olağanüstü keyif aldığımız şekerin elimizden alınması gibi hissetmemizdi. filmin bitişiyle beraber, uzun bir aradan sonra ilk defa alkış ve tezahürat seslerine şahit oldum. bu film öylesine büyülü ki, maalesef bünyenizde bağımlılık yapıyor. o renk tayfına sahip çizgi romanı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. sanırım film, bu yönüyle çok eleştirilecek. en çok da izlemekten gözlerini bozan fanlarının yaşayabileceği potansiyel problemler nedeniyle.

    spider-man across the spider-verse, işte bu sebeplerden dolayı çağının ötesinde, dört başı mamur bir başyapıt olmuş. en iyi animasyon oscar'ını kazanmasına kesin gözüyle bakılan film için fanları, filmin oscarlarda "en iyi film" kategorisinde de yarışmasını istiyor. gerçekleşmesi pek mümkün gözükmese de, kendi adıma da böyle bir isteğim olduğu doğrudur. 2023 yılına damga vuran, yılın en büyük sinema olaylarından biri olan, bu filmi izledikten sonra yaşadığım mutluluğu, ancak hakkında yazarak kelimelere dökebilirdim. tüm sinema severlere iyi seyirler dilerim.

    ekleme : film, aynı kill bill volume 1 ve kill bill volume 2 gibi, tek bir epik hikayeye bağlı, ikiye bölünmüş iki adet filmi içeriyor. birbirine çok yakın zamanda vizyona giren, the matrix reloaded ve the matrix revolutions gibi, bu filmin de devamı, mart 2024'te vizyonda olacak. bizler daha bu filmi tam anlamıyla sindiremeden, üçlemeyi tamamlayan son filmi de yakın zamanda izlemiş olacağız.

  • çok yakın zamanda yaşadığım bir anımı anlatayım.
    bayramdan iki ay önce bulaşık makinesi bozuldu. su almamaya başladı.
    musluk filitrelerini temizledim sorun devam etti. sonra araştırdım yanında su cebi varmış açtım onu da temizledim yine işe yaramadı.
    geriye bir tek ventil kalıyordu onu değiştirmek baya sıkıntılı makineyi ters çevirip parçayı bulup değiştirmek gerekiyor.
    tek başıma yaşadığım için pek önemsemedim elimde yıkadım.
    bayramda yatılı misafirler geleceği için makine elzem oldu.
    bende şehir dışındaydım bayramdan iki gün önce eve gelebildim. hemen armut.com dan ilan açtım işte makine su almıyor acil tamir olması lazım falan yazdım.
    daha ilan yayınlanmıştı ki biri aradı aman efendim hemen yaparız biz bu işin uzmanıyız diye.
    dedim usta filitreler, su cebi temiz sadece ventil değişecek! adamın ses tonu değişti!
    hmm emm kem küm.
    abi dedim fiyat ne tutar.
    adam fiyat veremedi!
    gelelim dedi. gelin dedim.
    öğlene randevulaştık. akşam oldu gelen giden yok ben evde mal gibi oturuyorum.
    aradım abicim çocuklar kaza yaptı yarın sabah geleceğiz, peki dedim. ertesi gün öğlen oldu aradım abicim araba serviste yarın geleceğiz peki dedim. ertesi gün oldu akşama kadar evde bekledim ne gelen var ne arayan.
    servisin adını yazdım birde ne göreyim o bana gelmedikleri sürede başka arızalara gitmişler güncel müşteri yorumları var.
    dedim yapacağınız işi s...
    gittim yedek parçacıdan malzemeyi aldım kendim değiştirdim.
    özeti şu; müşteri makineden, parçadan anlıyorsa tamirci gelmiyor abi. düdükleyeceği müşteri arıyor.

  • akıl ve mantık yoksunu bir bünyenin metrobüsleri korumak adına uydurduğu saçmalık olsa gerek.

    ulan dallama bu otobüsler günde 18 saat çalışmak ve binlerce insanı taşımak için dizayn edilmedi mi? yani görevleri bu... uçaklar da günde 14-18 saat uçuyor. hatta hiç durmadan 18 saat uçan uçaklar da var. çalışma şartları da ağır. kaç bin metreye çık, bilmem eksi kaç derece, basınç düşük, in çık in çık... e iyi o zaman onlar da bozulsun, en fazla düşerler ne olacak ki. böyle mantık olur mu?

    günlerce, aylarca ve hatta yıllarca hem de oldukça ağır şartlar altında hiç durmadan çalışan makinalar var... ama çalışıyorlar... çünkü bu iş için dizayn edilmişler. doğru ekipmanı doğru işte doğru bir şekilde kullanınca arızalar da iyice azalacaktır. ama sen o iş için dizayn edilmemiş makinayı al getir, bozulunca da şartlar ağırdı, hiç durmadan çalışıyordu de... olacak iş mi?

    dediğim gibi bu otobüslerin işi bu. günde 18 saat çalışıp binlerce yolcu taşımak... şartlar bu... ve otobüsler bu iş için dizayn ediliyor. ve onun için 2-3 milyon lira ediyorlar... sağlam olsun, dayanıklı olsun, bozulmasın, ekonomik olsun diye o kadar para veriliyor.

    yahu ortadaki salaklık karşısında dilim tutuluyor... ne mantıksız insanlar var be!

    hastanede yangın çıkar, yoğun bakımdaki hastalar ölür, sağlık bakanı çıkıp zaten öleceklerdi diye açıklama yapar. aynı mantık, daha da doğrusu aynı mantıksızlık...

  • bölük astsubayının giriş mülakatında sorduğu "ibnelik var mı?" sorusu..

    10 kısa dönem çömez asker birliğe katılış sırasına göre tek sıra halinde dizilmiş karargahta beklemekteler, içeride bölük astsubayı tarafından bir mülakat yapılmakta.

    - baba adı?
    + vs vs
    - anne adı?
    + vs vs
    - evli misin?
    + hayır

    asıl soru ise şu:

    - ibnelik var mı?

    birliğe en son katılanlardan birisi olmamdan mütevellit önümdeki kişi sayısı 3e 4e düşmeye başladıkça herkes aynı şeyi söylemeye başlamıştı:

    + lan adam içerde ibne lik var mı diye soruyor lan ne diyeceğimi şaşırdım..!

    içses: evlat önlem al, sana da soracak kesin, sen sordurma, böyle bir sorunun sorulması bile delikanlı adama gelmez.

    asker1: ben evliyim diye bana sormadı.
    asker2: bana sormadı da eliyle böyle yaptı, var mı? dedi (işaret parmağı ve başparmak ile yuvarlak yaparaktan)
    asker3: bana direkt sordu, komutanım olur mu öyle şey dedim, güldü pezevenk.
    asker4: abi iyi de, sanki öyle olsam karşısında "evet komutanım hafiften meyilliyim mi" diyeceğim, sonra cümle alem nabar lan adamı?

    içses: görüyorsun olanları, üstelik bu adamdan sonra sen giriyorsun içeriye, bulamadın hala çözüm yolu. soracak sana da, sana da soracak!

    içeri girilir, bölük astsubayının karşısında esas duruşa geçilir.

    - baba adı
    + vs vs
    - ana adı
    + vs vs
    - evli misin?
    + hayır...! am.. ama evleneceğim kızı buldum komutanım. (içses: süpersin oğlum bravo, yırttın, soramaz bundan sonra)

    - nerde buldun lan, burda mı buldun?
    + (bu program geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacak,devam etmek için bir tuşa basın)

  • aynen kardeşim seinfeld candır. biz de 70 kere izlemedik seinfeld'i. bir tek sen izledin. seinfeld izledik diye hayatımızda bir daha başka komedi dizisi izlemeyelim. ne yobaz tipler var ya. bir şeye bağlanıyorlar at gözlüğünü takıp diğer her şeyin kötü olduğunu iddia ediyorlar.