ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 temmuz 2022 sedat peker tweet'leri
-
biz neden anayasa ve yasalara uyuyoruz ki? biz neden yargıya, adalete inanıyoruz ki? gibi soruları akla getiren açıklamalar bunlar.
devlet tamamen mafya, tamamen kumpas ve soygun aracıymış dedirten açıklamalar bunlar.
"bana lütfen inanın, temiz toplum diye bir şey yoktur, çünkü insan kirlidir. sadece güzel kandıranlar vardır."
edit:imla
3 yaşındaki elif'in 65. saatte kurtarılması
-
sağ salim çıktı güzel kızım...
yaşama tutunması ders olsun hepimize.
ağlattın elif...mutluluk gözyaşları bunlar.
umut hep var !
ahlak felsefesi
-
insanı, hayvanlardan ayıran en önemli özelliği, kısa belleğinin oluşudur. bu kısa belleği sayesinde insan, düşünce süreçlerini izleyebilir. insan düşünce süreçlerini izlediğinde, özgürlük problemi ile karşılaşır.
insan, dış belirlenmişliğe karşı kendisi olmayı arayan, özgürlüğünü arayan bir varlıktır. işte ahlak felsefesinin de başlangıç noktası budur: insanın kendisi olmayı gerçekleştirmesi.
‘’ben’’ diye bildiğimiz kişi, asıl ‘’ben’’ değildir, dışarıdan toplumdan yansıyan ‘’ben’’dir. işte bu ‘’ben’’, buz dağının görülen kısmıdır; kültürün, kişinin içinden geldiği toplumun oluşturduğu ‘’ben’’dir. ahlak felsefesinin amacı da, tam olarak kişiyi, gerçek ‘’ben’’ e ulaştırmaktır; insanın kendi olma problemidir.
insan, toplumsal ahlakın oluşturduğu ‘’ben’’ den çıkıp, insanın içinde kendi ‘’ben’’ini oluşturacağı bir zemin arar. buna bir örnek verecek olursak :
bir kaza hadisesine tanık olmuş biri olarak, olay anını anlatmamız için mahkemeye çağrılmış olalım. kazayı yapıp insanı öldüren ali, bize gelip, mahkemede yalan söylememiz halinde hastanede yatan, paramız olmadığı için ameliyatını gerçekleştiremediğimiz annemizin tüm masraflarını üstlenmesini söylesin. kazada ölen kişi ise, kaza anından otuz dakika önce banka soyup üç masum insanı öldürmüş biri olmuş olsun.
mahkemede soruşturma esnasında hakime, yalan söyleyip, ali’nin suçsuz olduğunu söylememek için hiçbir mantıklı gerekçe yoktur. yalan söylediğimiz takdirde annemiz kurtulmuş olacaktır. ölen kişi ise zaten kötü bir insandır, onun ölmesi kimseyi üzmemiştir. belki ali o katili öldürmeseydi, o katil başka masum insanların ölümüne sebep olacaktı.
böyle düşüncelerle kendimizi ikna etmiş olalım. fakat tam soruşturma esnasında içimizi kemiren bir düşünce, bir ses vardır : ‘’ hakime kaza olayını dosdoğru anlat, yalan söyleme ‘’. ve bu ses bize özel değildir; herkes bu vicdan sesine sahiptir.
bu örnekten anlaşılacağı üzere kültürün, toplumun inşa ettiği düşüncelerden bağımsız olarak, insanın kendi ‘’ben’’ düşüncesini oluşturduğu bir akıl zemininin olduğunu görürüz. bu akıl zemininin olduğu söyleyen evrensel ahlak yasasını kabul edenler ve aklımızın boş bir zeminde hareket ettiğini söyleyen, evrensel ahlak yasasının olmadığını söyleyen akımlar vardır.
evrensel ahlak yasasını reddeden teoriler: hazcılık (hedonizm), bencillik ahlakı (egoizm), anarşizm, güç ahlakı, egzistansiyanizm.
evrensel ahlak yasasının varlığını kabul eden teoriler: erdem etiği, hak ve ödev ahlakı (deontoloji), yararcılık (sonuççuluk).
aşk-ı memnu
-
zapping yaparken tekrar bölümlerine denk geldiğim, kısa süre izledikten sonra şu soruyu sormama vesile olan dizidir. "arkadaş, neden herkes sürekli ramazan bayramının birinci günü gibi giyiniyor?"
yeni neslin barış manço'su acun ılıcalı'dır
-
einstein nabıyordu nefes alıyordu
sen nabıyosun nefes alıyosun
tebrikler
bağdat caddesi'nin cazibesini kaybetme sebepleri
-
kentsel dönüşüm için yıkılan 3-4 katlı, bahçeli ve en önemlisi kendine ait tarzı olan binaların yıkılması. lüks mağazaların kapanması, ulaşımın artık problem olması, park yerlerinin yetersizliği ve mekanların müşteri memnuniyeti yerine aman yesinde kalksın mantığı ile davranması.
kanada'ya ufo düşmesi
-
nedense hep amerika kitasina duser.? https://www.google.com.tr/…hm8-wuceve-l8mqavfbrflgw
soguk savas doneminde sscb'ye de dusmustu.(!) https://www.google.com.tr/…3et6ep0wpvgreaz4ne1t-pnq
(bkz: ufo sürmeyi bilmeyen uzaylı)
australopithecus
-
tüm alt türleri insanın atası değildir, boisei, robustus gibi türler zeka gelişimi yerine güçlü çene ve kaslı vücut gelişimine dönmüş, günümüz insansımaymunlarının atası olmuşken bir kısmının (afarensis) soyu tükenmiş, africanus ise afrika'da dolanmış, bir yandan da insana doğru evrimine devam etmiştir. 1 metre civarındaki boyları, maymunlarınkine benzer gırtlak yapıları, küçük beyinleriyle australopitheci insana gerçekten fazla benzememekteydiler. ancak ilk önemli aşamayı kaydetmiş, yerde yaşamaya başlamış, kollektif bipedallıktan absolut bipedallığa geçmişler, karmaşık bir sosyal strüktür kurmuşlar ve alet kullanımına başlamışlardı.
200 bin liraya satılan 2021 model radyosuz araç
-
sorumlusu ne renault'tur, ne araç bayisi ne de satın almak isteyen müşteridir. sorumlusu ekonomiyi bitiren recep tayyip erdoğan ve arkadaşlarıdır. akp'dir. bu arabalar avrupa'da 9-10 bin euro'ya satılıyor. avrupalılar birkaç ay çalışıp alıyorlar. burada alabilmek için bir ömür gerekiyor.
(bkz: her millet layık olduğu şekilde yönetilir)
çocukken babanın işyerine gitmek
-
çok büyük bir olaydı bu...
babam sirkeci'de bir atölyede çalışıyordu. annem kardeşimle beni alır, trene binerdik, tren cankurtaranla sirkeci arasından geçerken kız kulesini görmeye çalışırdım her defasında. sirkeci desen ana baba günü. kaybolacağım diye ödüm kopar annemin elini sıkıca tutardım. mısır çarşına uğrar, kuşlara yem atardık. babam bizi çakmakçılar yokuşunda karşılardı. atölyede çorap yapıyorlar. her yer kutular, ayak şablonları, çorap ütüleri, kumaşlarla kaplı. kendine has bir kokusu var hanın. çay içilen markalara bayılır, bir tanesini mutlaka cebime atıp eve getirirdim. mavi ya da kırmızı fark etmezdi. bizde iş yapacağız diye tuttururduk, çorapları kopçalama ya da kutuları sayma gibi görevler verirlerdi başlarından savmak için. sonra öğlen oldu mu, şimdilerde asla aynı tadı bulamadığım dönerlerimizi yerdik. uykumuz gelirdi bir vakit sonra. yere karton kutular serip üzerlerine örtücek yumuşak yastıklardan bulurdu hep babam. o makine seslerinin arasında uyumanın verdiği huzuru unutamam.uyandığımızda da atölyedeki ablalar bez bebek yapmış olurlardı bize.içi kırpık dolu renkli küçük bebekler, eve gidince düğmelerden göz ve yünden saç yapardı annem...
güzeldi,çok güzeldi
sahibinden.com'da 600 tl kira istenen zindan
-
duş ve mutfağın bir arada olması iyi olmuştur.
böylece duştan çıkıp anadan doğma bir şekilde soğan doğrayabilir ya da kendinizi una bulayıp sonra duşa girebilirsiniz. tercih sizin.