• patlama sonrası uranyum, plütonyum ve etrafa saçılmış metal koruma parçaları yüzünden yaşama düzeyinin üzerinde radyasyon bulunmakta ama kızıl orman hariç çoğu bölgesinde koruma elbisesi olmadan gezilebiliyor.

    pek çok hayvan cinsi mutasyona uğramış, kuşlarda beyin yarası, siğiller var. örümcekler diğer örümcek gibi ağ öremiyor, saçma sapan ağ örüyorlar. buraya özel çok sevimli bir at cinsi var. yedikleri otlardan sürekli vücutlarında biriken radyasyon nedeniyle bir avuç kalmışlar. santralin hemen yanındaki soğutma gölünde balıklar yaşıyor, ama genetikleri oldukça değişmiş. mesela kedi balıkları normal kedi balıklarından ebat olarak çok daha büyümüş. tarla fareleri diğerlerinden daha derinlerde yaşıyor ve beslenmelerini değiştirmişler, daha çok patates yemeye başlamışlar, böylece beyin tümörü vb. oranları önemli oranda azalmış. yani evrime canlı kanlı bir çok kanıt. hayvanların çoğu dna'sını onarmış veya evrim geçirmiş. çevreye uyum sağlamışlar. işte bu mekanizmayı bilebilirsek, dünyanın ve evrimin sırrına erişiyoruz. dna'nın kendini onarması bir, dna'nın kendini yeni duruma göre şekillendirmesi ikinci sır.

    çernobile hangi gözle bakılması gerektiği önemli. bir kaç abd üniversitesi burada araştırma enstitüsü açmış durumda. burada nükleer felaketler ve insanlık kanser geleceği için inanılmaz araştırma kaynağı var.

    kısaca, nükleer felaketin yaşamı tamamen yok edeceği düşünülüyordu. ama bazı türleri olumlu etkilediği görüldü. ayrıca doğayı, insan ve sanayi varlığı, radyoaktiviteden daha çok rahatsız ediyormuş. dna kendini onarıyor veya yeni duruma göre yeni dizilim kombinasyonları geliştiriyor.

    buradan çıkarılacak çok fazla bilimsel gerçek var. izliyoruz görüyoruz.
  • doğanın kaybettiği toprakları nasıl geri aldığının güzel bir örneğini teşkil etmekte şu aralar. terkedilmiş evlerdeki yataklarda kediler yavrularını büyütüyorlarmış. yıllardır görülmemiş olan ayılar eski bal kovanları atıp tutarak oyunlar oynuyor. yalnız kurtlar kırlarda kol geziyor. tabii radyoaktiviteden nasıl etkilendikleri bilinmiyor ama başkalarına korkunç gelebilecek bu manzaralar umut verdi bana. şimdi gitsek doğa toparlayabilecek kendini gayet kısa sürede demek ki. gitsek ya...
  • facianın üzerinden yaklaşık 30 yıl geçtikten sonra yapılan araştırmalar 2600km2'lik kapalı alanda ciddi bir vahşi yaşam olduğunu göstermiş.

    http://www.ibtimes.co.uk/…rses-roam-forests-1477124
  • çernobil şehrinin ismi ukraynaca "çornobil" (= pelin otu) kelimesinden gelirmiş. (bkz: artemisia) (bkz: wormwood) (bkz: mugwort)

    incil'in esinleme kitabında, 8. bölümde şöyle iki ayet vardır:
    "10 üçüncü melek borazanını çaldı. gökten, meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü.
    11 bu yıldızın adı pelin'dir. suların üçte biri pelin gibi acılaştı. acılaşan sulardan içen birçok insan öldü."
    ( http://kutsalkitap.info/tr-rev8.html )

    kimileri arada bir bağlantı kurmuş. ben kuranların yalancısıyım.

    alakasız:
    (bkz: lacrima)
  • turizme açılmış olmakla birlikte kanser olmak istemeyenlerin bir 300 sene daha gitmemeleri gereken şehir. radyasyonun normal seviyelere inmesi içinse 48 bin sene geçmesi gerekiyormuş.
  • terk edilmiş kasaba prypyat'a otobüs turları var. anadan doğma soyunup özel bir kıyafet giyiyorsunuz. dönüşte de kıyafetleriniz yakılıyor. siz de hemen özel bir duşa giriyorsunuz.
  • yandex haritalar'ın sokak görüntülerinde de bulunabilir.

    http://harita.yandex.com.tr/-/cvrzru6v

    cidden gitmiş gibi oldum gecenin bu saatinde..

    ek: yaklasik 5 yil sonra gercekten de gidip gordum.
  • bir anton çehov kitabı okurken ufak bir merak sonucu kelime anlamını öğrendiğim yerdir.

    coğrafyadan çok aşina olduğumuz kernezyom toprak türünü hatırlar çoğumuz. cherno=kara zem= toprak anlamına geliyor rusçada.

    chernobyl ise cherno= kara byl= yer, var olan yer anlamına geliyor.
    ismiyle uyumlu bir geçmişinin olması gerçekten şaşırtıcı.
  • türk tabipler raporuna göre 86-87 yılları arasında marmara bölgesi'nde kanser görülme oranı 2 kat, 95'te ise karadeniz'de üç kat artmıştır. o dönemde soruşturma önergesi tahmin edeceğiniz üzere yine reddedilmiş, bakan kameralar önünde çayını yudumlamıştır.
  • ailem ve ben istanbul doğumluyuz ve istanbul'da yaşıyoruz, dedeler tarafından da karadenizliyiz. birçok akrabamız da hala karadeniz bölgesinde yaşıyor. 1980'lere kadar çok uzun seneler sağlıklı yaşayan akrabalarımız varken 80'lerin ikinci yarısından itibaren sülalemizde kanser vakaları görülmeye başlıyor.. anneler, enişteler, amcalar, teyzeler, dedeler.. akabinde kanserden dolayı sevdiklerimizi kaybetmeye başlıyoruz..
    ve iki yıl önce benimde tiroidlerimde problem çıktı, doktor kontrolünde ilaç tedavisindeyim.. eğer yaşarsam gelecekte bana, eğer olursa benden sonra çocuğuma ne olur bilemiyorum, tedirginlikle bekliyorum..
    bütün bunların sebebi ise kesinlikle bu felaket, ve bu felakete sebep olan sorumsuzlar..
    allahım onlara burda da,ahirette de hakettiklerini versin..

    düzeltme: imla
hesabın var mı? giriş yap