4 entry daha
  • wilkie collins’in mektup roman tarzında suç ve gizem kitabı.

    kitabın arka kapak yazısı (çok güzel ve yeterli olduğu için direkt aktarıyorum):
    t. s. eliot’un ‘polisiye romanların ilki, en uzunu ve en iyisi’ olarak nitelendirdiği aytaşı’nda, wilkie collins okuru viktorya devri ingiltere’sinde esrarengiz ve heyecanlı bir hırsızlık hikayesine götürüyor.
    yıllar önce bir hindu tapınağından gasbedilen, aytaşı olarak bilinen, paha biçilmez hint elması doğum gününde genç rachel verinder’e hediye edilir, ancak aynı gece ortadan kaybolur. evdeki herkes bir şüphelidir, elması çalanın kim olduğunu bulmak kolay olmayacaktır. ayrıca elmas’ı her yerde takip eden, rivayetlere göre elmas’ın koruyucuları olan üç hintli de hesaba katılmalıdır. kendinden sonraki polisiye anlatı türünün klasik unsurları haline gelen ingiliz kır evinde hırsızlık, hırsızın evdekilerden biri olması, okuyucuyu yanlış yönlendirme, zeki bir dedektifin devreye girmesi, yanlış şüpheliler ve şaşırtıcı bir son gibi asli unsurları barındıran aytaşı, yalnızca tarihi öneme sahip bir eser olmakla kalmıyor, hikayenin kurulmasındaki ustalık ve ingiliz imparatorluğu’nun suçlarına bakış açısıyla yarattığı türün sınırlarını aşıyor. işk yayımlandığı tarih olan 1868’den bugüne değerinden hiçbir şey kaybetmeyen bu roman, adeta bugün basılmışçasına ilgi çekici ve eğlenceli kalmaya devam ediyor.”

    orijinali bir gazetede “arkası-yarın öykü” olan ve sonradan kitaplaştırılan bu roman, sırf bu yapısı nedeniyle temponun düşmesine neden olmuş; bazı segmentler aşırı uzun ve gereksiz. buna karşın çok kolay okunan, karakterleri (nüktedan betteredge, fevri franklin ve tabii ki rachel) benimsenen, nostaljik ve esrarengiz yapısıyla okurda tatmin duygusu oluşturan bir kitap.

    yazarın karakter inşası dönem romanlarına kıyasla oldukça yenilikçi. toplum tarafından olumlu görülen karakterleri yererken, cemiyette pek kabul görmeyecek kişilere (msl. hırsızlık geçmişi veya madde alışkanlığı olan karakterlere) önyargısız yaklaşmasını çok hoş buldum. hatta dikkatli olursanız üstü örtülü bir lezbiyenlik teması bile var. öykünün merkezindeki rachel karakterinin yazarın göz bebeği olduğunu düşünüyorum. her ne kadar, sadece başkalarının bakış açısıyla aktarılsa da bu genç kadının tavırları ve düşünce sistemiyle ilgili bir çok şey biliyoruz. rachel, döneminden ve yaşından beklenmeyecek kadar olgun bir kız. yaşadığı şartların elverdiği ölçüde tek başına karar verme özgürlüğünü sonuna dek kullanan, güçlü ve rasyonel bu karakter, diğer viktoryen kadınlar gibi en ufak tatsızlıkta ağlayıp yataklara düşmüyor, yönlendirilmeye ihtiyaç duymuyor ve tehlikeleri göze almaktan korkmuyor. neredeyse thomas hardy kadınlarının mertliğini taşıyor diyebilirim.

    altın kitaplar’da çıkan agatha christie romanlarında bir gelenek vardır; unutmaya ve karışıklığa yer vermemek için karakterler kitabın başında kısaca tanıtılır. ben de öyle yaptım:

    herncastle kardeşler:

    arthur: sadece adı geçiyor.

    albay john herncastle: 1799 seringapatam taarruzu esnasında hindistan’da, gizemli yollarla aytaşı’nı ele geçirdi. elmasın, 18. yaşgününde yeğeni rachel verinder’e verilmesini vasiyet etti.

    adelaide: bay blake ile evlendi. franklin blake’in annesi.

    caroline: soylu olmayan bay ablewhite ile evlendi. godfrey ablewhite’ın annesi. sorun çıkarmayan tembel bir kadın.

    julia: kardeşlerin en küçüğü ve en güzeli. john verinder ile evlendi, onun ölümüyle dul kaldı. 18 yaşına giren rachel verinder’in annesi. olayın geçtiği malikanenin sahibesi.

    diğer karakterler:

    rachel verinder: 18 yaşına giren esmer minyon ve güzel bir kız. dediğim dedik ve kararlarını kendi almayı seviyor. ketum ve yaşına göre olgun bir kız. aytaşı kendisine miras bırakıldı.

    franklin blake: 4. anlatıcı. rachel’in teyzesinin oğlu. rachel’e aşık. çocukken onunla oyunlar oynarmış. parasız ve aylak. gençliğini avrupa’nın kentlerinde dolaşarak geçirmiş. doğum gününde rachel’e aytaşı’nı verme görevi kendisinde.

    godfrey ablewhite: rachel’in diğer teyzesinin oğlu ve onun diğer namzeti. franklin’den daha uzun boylu ve alımlı. zengin bir avukat. muhtaç kadınlarla ilgilenen derneklerin çoğunun başkanı bir iyiliksever. bu nedenle kadınların gözdesi ve zaten kendisi de çapkın.

    gabriel betteredge: romanın 1. anlatıcısı. malikanenin baş kahyası. küçüklüğünden beri lady verinder’in yanında. mantıklı ve hafif nüktedan, yaşlı bir adam. robinson cruose’ya hayran.

    penelope: gabriel betteredge’in kızı. miss rachel’in özel hizmetçisi.

    rosanna spearman: gizemli ve hüzünlü bir hizmetçi kız. hırsızlık nedeniyle girdiği kodesten çıktıktan sonra, rehabilitasyon amaçlı bu işe yerleştirilmiş. düz yüzlü, asimetrik omuzlu çekicilikten uzak bir kız.

    drusilla clack: 2. anlatıcı. rachel’in amcasının kızı. anne ve babası vefat ettikten sonra fakir kalmış. sofu ve çevresindeki herkesi öteki dünyaya hazırlamak gibi bir misyon edindiği için çok rahatsız edici. her şeye müdahil ve öyle olmadığını söylese de herkesin erdemini yargılıyor.

    bay (mathew) bruff: 3. anlatıcı. aile avukatı.

    çavuş cuff: 6. anlatıcı. güllere olan düşkünlüğüyle bilinen ünlü bir dedektif.

    dr. candy: 7. anlatıcı. aile doktoru. patavatsız, sosyal konularda beceriksiz ama işinin ehli.

    ezra jenning: 5. anlatıcı. doktorun tekinsiz görünümlü asistanı. afyon müptelası.

    bay murthwaite: meşhur hint gezgini. serüvenci. ince, uzun, esmer ve sessiz bir adam. kitabı sonlandıran kişi.

    bayan threadgall: merhum tıp profesörü bay threaggall’in dul eşi.

    samuel: uşak.

    nancy: mutfak hizmetçisi.

    mr. begbie: baş bahçıvan.

    yolland: komşu kasabanın balıkçısı.

    topal lucy: yolland’ın kızı. hizmetçi rosanna spearman‘a aşırı düşkün!

    başkomiser seegrave: elmasın çalınmasından sonra konağa gelen polis.

    joyce: başkomiser seegrave’in çavuş cuff’ın emrine bıraktığı polis memuru.

    duffy: arada sırada bahçedeki yabani otları yolması için tutulan oğlan.

    mr. septimus luker: londralı tefeci.

    mr. jeffco: franklin’in babasının valesi.

    bay ablewhite: soylu olmadığı için herncastle ailesi tarafından eziklendiğini düşünüyor. godfrey ablewhite’ın babası.

    mrs. merridew: rachel’in dul halası.

    octavius guy: avukatlık bürosunda muhbirlik gibi işler yapan oğlan. büyük gözleri nedeniyle “karakaçan” lakabıyla anılıyor.

    üç gizemli hintli ve yanlarında bir küçük oğlan

    uyarlamalar:

    https://youtu.be/1gs-s_mumke

    https://youtu.be/ip4jz_wavkq
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap