29 entry daha
  • hans wilsdorf bey'in iki markasindan biri. uzun sure buyuk biraderi rolex'in parcalarini kullanmistir. tepe olsun, kordon olsun, arka kapak olsun , yillarca rolex damgali bu tip parcalar tudor saatlerin uretiminde yer almistir. buna karsin hicbir zaman rolex makineleri , tudor saatlerin icine girmemistir. kisa sure oncesine kadar tudor pek cok saatinde yuksek kalite eta mekanizmalarla uretim yapmaktaydi (hala daha populer olmayan serilerinde eta'lar gorevdedir) bu nedenle eski tudorlari alirken icindeki makinenin eta oldugunu bilerek alin.

    detayina cok vakif olmamakla birlikte epey zaman marka olarak amerikan pazarinda kendine yer edinememistir. bir sure once ise bu dev pazara gorkemli bir giris yapmis, sadece satislarini degil ayni zamanda marka bilinirliklerini de artirmislardir. asya pazarinda da ciddi bir paylari mevcuttur. zaten tudor bilhassa yeni serilerinde cok fotojenik saatler yapmaktadir. ınstagram uzerinden wristshot atmak icin super cool parcalardir.

    gelelim bence en onemli onermeye: tudor, fakir rolex'i degildir. zira rolex degildir. tudor tudor'dur , rolex rolex'tir. yani tudor alinca rolex sahibi olmazsiniz. kesinlikle ve kesinlikle iyi bir saat sahibi olursunuz oncelikle bunu belirteyim, iyi uretilmis, guzel (hatta artik pek cok seride inhouse kalibre mevcut) ve dakik, guvenilir mekanizmaya sahip, dayanikli, evladiyelik ve cok da cool bir saati kolunuza takarsiniz. ozellikleri ve donanimi ile hic de azimsanmayacak bir fiyat/performans canavariniz olur. butun bunlar tudor'u pek rakibine gore cok ozel bir yere koymakla birlikte , az once soyledigim gibi tudor sahibi olmak sizi rolex sahibi yapmaz.

    ne demek istiyorum biraz daha acmaya calisayim:

    1) rolex, bir suredir saat pazarinda ikinci eli birinci elinden daha yuksek olan 3 markadan biri. veblen malinin tanimi olan rolex bey simdilerde yaratilan buyuk hype ile alim satimla ciddi kar getiren bir yatirim araci haline geldi. tudor'dan benzeri bir beklentiniz varsa ve bu sebeple celik spor rolex bulamiyorum tudor alayim derseniz yamulursunuz. tudor'u sadece begendiginiz , sevdiginiz, keyif aldiginiz icin alin. kaldi ki bana kalirsa tum saatleri boyle alin ama tutun ki es dost ortaminda rolex, ap, patek uclemesinin yatirim getirisi dalgasina kapildiniz aldiniz, tudor'da rolex'in kardesi, alirim bir black bay 2 sene sonra daha fazlasina satarim diyorsaniz yolda kalirsiniz, bu yola en bastan cikmayin. tudor her zaman ikinci elde birinci elden daha ucuza gider. tudor'da bir arz/talep dengesizligi olmadigi surece rolex'in mevcut hype asla yasanmayacak. cok kisa bir ornek daha vereyim, ıstanbul havaalaninda duty free'de indirimli satilan tudor'lar mevcut. 1. elde indirim alabileceginiz, kampanya yakalayabileceginiz bir urunde al/sat beklentisi ile paranizi harcamayin. bunun belki tek istisnasi tudor submariner serisi olabilir ama o da ayri bir vintage hikayesi. vintage rolex hype'ninin tudor'a yansimasi diye dusunuyorum.

    2) her ne kadar cok kaliteli uretilmis bir saat olsa da rolex kalitesine ulasmayacagi kesin. su anda tudor pazarlama ekipleri de bu konuda yogun caba sarf ediyor ve rolex hype ile tudor ittiriyor , bu bir taktik. cok da anlasilir bir taktik, calismasi da cok muhtemel. ama tudor , rolex'ten iyidir diye bir kaniya kapilmayin.

    3)ozellikle sub bulamiyorum o zaman black bay 58 ya da 41 mm alayim diyorsaniz bir daha dusunun. pelagos olsun, black bay serisi olsun her ikisi de harika dalgic saatleri, asla olumsuz bir laf soyleyemem, marka ozellikle vintage design konusunda cok basarili. ama submariner bulamiyorum o zaman black bay 58 alayim demeyin zira bir submariner alternatifi almis olmazsiniz, guzel bir tudor almis olursunuz.

    4) her rolex bayisi tudor satmadigi gibi, her tudor bayisi de rolex satmayabilir. tudor satan bayiler genelde baska saatlerde satar ama rolex satan bir bayi genelde ya sadece rolex satiyordur ya da rolex ve tudor birlikte satiyordur.

    5) son donemde buyuk bir basari yakalayan (benim de 2 adet var) black bay serisi ile hem diver, hem chrono hem de gmt saatleri farkli materyallerle birlestirip piyasaya suren tudor, rolex'e gore cok daha genc bir hedef kitleye gozunu dikmistir. rolex gercekten de tudor a gore daha agir abidir. david beckham tudor ambassador'u iken roger federer rolex ambassador'u. sanirim bu hedef kitleleri biraz daha netliyor.

    6) tudor, rolex ile rekabet etmeye calisan bir marka degildir. donemin modasini yakindan takip edip, kendi rakipleri ile mucadele ederek yarisan bir markadir. nato kayis da kullanirlar, bronz saat de yaparlar, hala daha eta mekanizma kullanan, chronometre ozelligi olmayan saatlerle de kendilerine yol bulmaya calisirlar. yani tudor'un birinci hedefi marka algisini , luks urun etiketini tasimak degil, mumkun oldugunca cok saat satmaktir. kolay kolay cok satan mallarinda arz kisacaklarini sanmiyorum.

    acikcasi tudor'un kendi peerlerini dusundugumde (ozellikle inhouse kalibre modelleri kiyaslarken) , markayi breitling'den de ıwc'den de pek cok noktada kendime daha yakin hissediyorum (bu arada eta kullanan tudor'un rakip analizine de longines ve oris koyabiliriz gibime geliyor). her ne kadar "born to dare" tipi sloganlar beni irite etse de, bilhassa black bay chrono'dan fiyat / kalite anlaminda cok memnun kaldigimi soylemeliyim. acikcasi black bay'den once vintage prince date de kullanmis ve ne yalan soyliyim oldukca etkilenmistim. eger onumuzdeki donemlerde datejust 'in bir tur kuzeni prince date'leri yeniden konumlandirmaya giderlerse bambaska bir alanda bu sefer bambaska markalara nal toplatacaklarina eminim.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap