8 entry daha
  • adı bile beni ürpertir bu adamın... adı bile. işkencelerde veya operasyonlarda katledilen onlarca devrimci gelir aklıma. duvarlara kanla yazılmış "biz kazanacağız" yazıları gelir, yargısız infaz gelir. hep bahsederim, doksanların bok gibi kasvetli bir havası vardır.
    tansu çiller, mehmet ağar, hayri kozakçıoğlu, abdulkadir aksu, doğan güreş ve elbette ki necdet menzir... aklıma kar maskeleriyle evlere çamurlu botlarıyla giren, tam otomatik tüfekleriyle caka satan, yeşil kamuflajlı, güneş gözlüklü amirlerinin talimatıyla türlü zalimliği rahatlıkla icra edebilecek terörle mücadele polisleri gelir.
    "sakıncalı kitapların" tenekelere konularak kömürlüklere gömülmesi gelir...

    uğur mumcu'nun katledilmesi gelir...

    pijamasıyla karakol basan necdet menzir'in adı bunları çağrıştırır bana... bok gibi kasvetli havalarda duyduğum ürperti gelir.

    şimdi kanal kanal dolaşıyor kendisi, polisin içindeki yapılanmanın kurumu objektif olmaktan, sağduyulu olmaktan çıkardığını söylüyor... ve benim ürpertim artıyor. menzir'e göre bile "sağduyulu olmaktan çıkan" bir polis kurumunu hayal edemiyorum. aklıma sığdıramıyorum...

    adı bile ürpertmeye yeter. televizyonlardaki donuk bakışını görünce istemsiz kanalı değiştiriyorum. bakamıyorum bu adamın suratına bile. korkutuyor beni hala.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap