846 entry daha
  • küçükken çok mutlu olduğum yerlerden sadece biriydi.

    o zamanlar ülkede daha zincirleşmediğinden oldukça pahalıydı. iki ayda bir, ailece giderdik. çocuk menüsünde verilen oyuncaklar o zaman çok daha güzeldi. belki de biraz büyüdüğüm için güzel gelmiyordur artık.

    annemle babamı oyuncak sergilenen kutunun oraya çekerdim hemen. susar ve onların can alıcı sorusunu beklerdim: "hangisinin çıkmasını isterdin oğlum?". genelde arabalı-tekerlekli olanlardan birini gösterip masaya gönderilirdim.
    bilirsiniz; bir çocuğun en önemli görevi, koşup ailesi için yer tutmaktır.

    annemler geldiğinde heyecanla kutuyu açardım. hamburger önemli değildi benim için. ıçinden ne çıkacağıydı önemli olan. şans bu ya (!), her defasında da, istediğim oyuncak kutunun içinden bana bakıyor olurdu. ve her defasında da gözlerimi kocaman açıp aynı tepkiyi verirdim: "anneeğ babaaağ bakın istediğim çıktıığ!"
    nasıl yaptı bilmiyorum ama benim yetenekli babam açtığım oyuncak kutusunu katlayıp taç yapmıştı bir keresinde.
    kral ilan etmişti beni.

    ve ben büyüdüm. hatta o kadar çok büyüdüm ki, bir tane daha oldu benim gibi. abi olmuştum.

    ılkokul karnesi için hediye olarak mcdonalds'a götürdüm onu. oyuncakların yanına götürüp "hangisi çıksın istersin abim?" diye sordum. prensesli olanı gösterdi. "hadi sen koş masaya, yerimizi kapmasınlar."
    elimde tepsiyle masaya ilerlerken gözleri kutudaydı. masaya koyar koymaz kutuya saldırdı."ıstediğin çıkmazsa üzülmek yok ama tamam mı?"

    "ıstediğiiim!"
    ışaretli yerlerden katladım kutuyu.
    ve onu prenses ilan ettim.
1215 entry daha
hesabın var mı? giriş yap