4 entry daha
  • seçkide kadınlara biçilen anne, eş, nine, sevgili, evlat, metres, arkadaş, eğitici, besleyici rollerine ve bu roller minvalinde kadınların toplum içinde yaşadıkları sömürüye, hayal kırıklıklarına, isyanlarına, kabullenmişliklerine dair çarpıcı hikâyeler yer alıyor. özellikle margaret atwood'un "tokalar", judith ermann'ın "kırmızı mercanlar", tama janowitz'in "271 no.'lu çağdaş azize", marta lynch'in "latin âşık", casco pratoli'nin "vanda", g. g. marquez'in "señora forbes'in mutlu yazı" ve alsa morante'nin "nine" adlı öyküleri tekrar tekrar okunacak türden hayli etkileyici öyküler. öte yandan, dahl, bukowski, kureishi, calvino, pratolini, marquez gibi erkek yazarların kadınların dünyasına yönelik böylesine çarpıcı hikâyeler yazmış olmaları oldukça dikkat çekici.

    mungan kitabın önsözünde seçki hazırlamanın zorluklarından bahsetmiş ve çeşitli yazarları seçki dışında bırakmasını tempo, uzunluk vs. gibi sorunlara bağlamış. ben de bir le guin ya da carson mccullers öyküsü görmek isterdim açıkçası. ne yapalım, artık önümüzdeki seçkilere bakıyoruz.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap