5 entry daha
  • ilk kez ne zaman olmuştu hatırlamıyorum tam. apartmanın bahçesinde beraber oynadığımız komşu kızı, sokağın köşesinde dikilip duran gençlerin yanına gitmeye başladığı zaman mı? hayal meyal kalp kırıklıkları. daha eskide de var mıydı bir şey, kimbilir? çok basit olmalı aslında bu, ne var yani daha çocuk bile sayılmazdın.

    şimdi anlıyorum ki kalp kırığının yaşı zamanı yokmuş. o günün etkileri her seferinde yerinde dururmuş.

    yokuş yukarı iter gibi, ince ince anlatırsın kendini her seferinde. sabır işi. bu sefer var ya bu sefer olacak dersin. tek tek dökersin ortaya kendini. yokuş yukarı sabırla. dinler güler eşlik eder güler sorar sorar sorar. halinden memnun bir aptal her seferinde işte böyle binlerce vuruşluk yazılar gibi, sonunda çöpe giden.

    tekrar yokuşun dibine inersin. bir kez daha bahçenin dışına çıkar birisi. elle tutulur bir şey olsa da baksan kırıklarına. sayısızca anlatmışsın. başka bir yolu olsa bildiğin, onu yapardın. senin payına bu düşmüş işte. ne kadar anlamsız.

    en son kabullenmiştin, yokuşun iyice dikleştiği bir gün. sonra ne gülüşler ne gülüşler. eğe yalayan kedi gibi, aldandın tadına kendi kanının. hep nezaketle, hep incelikle. bir kırık daha.

    bazen diyorum ki, hani ölmek de kolay değil işte, yatip kalsak bitki gibi. ara sıra güneşe çıkarsalar beslensek. su bile istemesek. tepkisiz sessiz kırıksız. bazen gözün bittiği yerden inen bir ince yaş, kimse görmeden.

    binlerce vuruşluk yazılar boyunca uzansak yokuşlara. her bir harfinde umut. ortaya döktüğümüz kendi içimiz.
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap