3 entry daha
  • kemal tahir orijinalinden 4 adet mike hammer kitabi cevirdikten sonra hizini alamamis ve 4 adet de kendisi yazmistir bu romanlardan, kahramanimizin adi mayk hammer olarak. caglayan yayinevinden cikan bu romanlar, orijinalinden ayirdedilemez sekilde imis ve yayinevinin asil kaygisi olan satis oranlarinda hicbir dusus olmamis. kemal tahir'i afif yesari takip etmis ve mayk hammer serisine 200 civari dedektiflik oykusu yazmis. hic gitmedigi bir ulkede gecen romanlardaki yere bagli hata unsurunu azaltmak icin de calistigi mekana bir adet new york haritasi asmis yesari. boylece sokak, cadde, bolge isimlerinin kullaniminda, olay orgusunun gectigi mekanlardan bahsederken cografik hatalar yapmamaya ozen gostermis. bu eserleri de muzaffer ulukaya takma ismiyle yayinlamis.

    virgul dergisinde yayinlanmis omer turkes ve aksu bora'nin yazdigi makalede bulunan alintida, afif yesari hikayeyi soyle anlatiyor:

    “nevyorklu ve kafadan müselleh bi polis hafiyesinin akla mantığa sığmaz deli saçması serüvenlerine ve eskilerine taş çıkartan yenilerini eklediğim bu detektif romanlarını şöyle yazıyordum: patron, ressama para vermemek için yabancı dergilerden ve jiletle kesip oyduğu ve ayrı ayrı harf ve resimleri yan yana yapıştırarak hazırladığı ve kompozisyonunu da aynı yöntemle yaptığı kapakları bana veriyor ve ben de romanı bana verilen kapağa göre uyduruyordum. örneğin kitabın adı ‘genç kızlar cehennemi’ ve bi de şöyle bi resim; iri kıyım hayvan gibi bi herif, bi piknik sepeti başına çömelmiş gibi ve sarışın bi kızı, ağaçların arkasından kötü kötü dikizliyor... ve demek oluyor ki, aşk, kin, ırza tecavüz, intikam, entrika ve fiilen tasallutta bulunma gibi olayların yanı sıra, kan ve heyecan ve bi kaç da cinayet bu kapağın hakkıdır.

    “kapağı alıp eve geliyor, bi kahve, bi cıgara içiyor ve nevyork şehir rehberini önüme açarak kafadan gayri müselleh detektifi daha da çileden çıkaracak serüvenlere koşturuyordum. ve bu 92-96 sayfalık cep kitaplarından her birini, üç günde tamamlayıp vermek zorundaydım. bu iş için nevyork şehir rehberinden faydalanıyordum çünkü ben nevyorka hiç gitmemiştim. beş yıl süreyle bu kitaplardan bi çok yazdım ve çok da satıldı ve kimse de şikâyetçi olmadı. serüvenlerini ürettiğim detektifi uyduran yazar, uydurduğu detektiften daha üşütüktü ve bu nedenle detektif de ipe sapa gelmez bir hergelenin tekiydi. ben, herife az bi şey çeki düzen verdim, bayağı adama döndü, daha insancıl oldu ve doktor o sıralar bana içkiyi yasakladığı için ben de ona viskiyi bıraktırdım. böylece bu kitaplardan 200 kadar yazdım. üşütük detektifin yazarı spileyn, o tarihte henüz 7 tane kadar mayk yazmıştı ve 200’e yaklaşık kitabın adını taşıdığından haberi yoktu ve hâlâ da bilmez."
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap