• küçük yerleşim birimlerinde bulunan yegane caddenin halk arasındaki adı.
  • bunlarin isimleri ya cumhuriyet caddesi yada ataturk caddesidir.
  • örneğin kütahya'da bir tane cadde vardır alışveriş yapabileceğiniz, yemek yiyeceğiniz falan. adı da evet, tabii ki, cumhuriyet caddesidir ve öğrenciler ya da askerler arasında mecburiyet caddesi olarak adlandırılır.
  • bolu'da izzet baysal caddesi'ne de bu isim verilmiştir.
  • burdur mecburiyet caddesi ve uşak mecburiyet caddesinde gezme şerefine bol bol nail oldum. pandemi sonrası diğer mecburiyetlere de giderim inşallah.
    tanım: küçük illerdeki ana caddeye halk arasında verilen isim.
  • uşak'ta da ismet paşa caddesidir.
  • kütahya var olduğu söylene gelen cadde asıl adını bilemiyoruz...
  • tokat'ta gop bulvarının olduğu cadde.
  • --- dikkat, ekşi macera labirent'in bir bölümüdür! şayet buraya bir "bkz" vasıtasıyla gelmediyseniz lütfen (bkz: #22046986) ---

    caddeye kadar bir şekilde devam edebileceğime kanaat getiriyorum. dalağımın iyice şişmemesi için nefesimi düzene sokarak koşmaya çalışıyorum. sokak üzerindeki bir elektronik eşya dükkanının önünden geçerken sokağa bakan televizyonların hepsinde bir kadın görüntüsü görüyorum. adımlarım yavaşlıyor. omuzlarına kadar dökülen siyah saçları, normalde kabarık kıvırcık olmaları gerekirken fön çekilmiş gibi görünüyor. yüzünde anlamlı bir gülümseme var. konuşmuyor, direkt olarak içime bakıyor sanki. sevgi mi? sanırım. ılık bir his kaplıyor içimi, karnımdan başıma kadar yayılıyor. arkamdan gelen olup olmaması önemini yitiriyor. onun yanında olmak istiyorum. ellerine dokunabilmek, dudaklarından öpebilmek. yapamayacakmışım gibi geliyor. bir şekilde ondan nefret etmem gerektiğini hissediyorum. niye? başım ağrıyor muhakkak ama aptal oldum iyice. televizyondaki görüntü değişiyor. bir spiker bir şeyler anlatıyor. şimdiden özlüyorum onu.

    arkamdan bir kadın sesi duyuyorum. o'nun sesi bu. televizyondaki kadının. "dur" diyor. zaten duruyorum. iyice yaklaştığında terle karışmış bir parfüm kokusu alıyorum. içten gelen ses "güvenme" diyor. güvenmek istiyorum. hareket edemiyorum. arkamı döndüğümde bir şekilde taşa döneceğim sanki. delicesine bakmak isteyip, ucunda ölüm varmışçasına bakmaktan korkuyorum. iç sesim bir isim söylüyor. zihnimde bölük pörçük şeyler canlanıyor. koku iyice belirginleştiğinde, anı hücumları başlıyor. bir şekilde nefesini ensemde hissedip boynumda dudaklarını hissedeceğimi zannediyorum. onun yerine boynumdan zihnimi sonsuz bir boşluğa düşüren şok dalgası yayılıyor...

    · lanet olsun!/#22047417
  • hakkari merkez'de sanıyorum cumhuriyet caddesine de mecburiyet diyolla.
hesabın var mı? giriş yap