• başka bir ülkede ölünce beni islam geleneklerine göre gömün dese biri ve o şekilde gömülmese kıyamet koparırdık. hassas olduğumuz konular üzerinde başkası için de hassasiyet göstermiyoruz

    edit: oha lan başlık başa kalmış. bir zamanlar 4. entry idi bu.
  • bugum duydugum istektir...

    bu ulkede ancak canliyken yakilir insanlar oysa,
    olunce sen ne dersen de gomecekler illa...
  • yobaz ahmağı çok rahatsız etmiş.
    dinimizde yokmuş böyle bir şey..
    yakılmak isteyen o kadını yakınlarının illa gömmeye çalışıp başında müslüman duaları okuyarak kendini rahatlatmaya çalışması çok ilginçmiş.

    vallahi bilmiyorum ki hep böyle iğrenç bi toplum muydu bu,
    şimdi internet bilmem ne çıktı da her gün bi musibet sıçmadan duramıyor,
    biz de bunları okuyoruz halk diye..
    halklığınız batsın sizin,
    sanki kendi islamın her şartını yerine getiriyor da dinimizde yokmuş böyle bi şey bilmem ne.

    peki dinimizde emperyaliste kulluk edip memleketi soymak,
    çalıp çırpmak, milleti dolandırıp ülkeyi abd'nin mabadına sürünecem diye bin yıllık komşunla savaşa götürmek var mı lan kuruyemiş arsızı..
    ecdadımızı kadın meraklısı gösteriyormuş diye bütün bu küfür..
    ulan hayvanoğlu hayvan,
    ecdadın tanrı mıydı senin,
    sıradan bir allah'ın kuluydu işte,
    bir diziye bakıp da bu kadar hallenmek neyin nesi..
    seksi aklından kendin o kadar çıkaramıyorsun,
    kendin o kadar cinselliğe açsın ki utanmayıp kız çocuklarını eve kapatmak için eğitim kanunları çıkaranları alkışlıyorsun hayasız mücrimler sizi..
    insan mısınız siz,
    yemin ederim gidecem lan bu pislikten..
  • leyla gencer vefat ettiği zaman, milano'da yakılmıştı, külleri de ortaköyden boğaz'a serpilmişti. o zaman ki vakit gazetesinin manşetlerini falan hatırlıyorum da :/ çok üzücü yazılar çıkmıştı ortaya. umarım meral okay da aynı akibete uğramaz :(

    (bkz: vakit yazarlarının leyla gencer düşmanlığı)
  • nası bi kafayla bu talebe karşı saygısız ve çirkin çıkışlarda bulunabiliyorlar anlayamıyorum..

    hayır bi de öyle bi çelişki ki... kadın cenaze namazı istemiş olsa, gidip de saf tutacak bu amonyakkafalı andavallar sanki..
  • "dirisini yakamadıysak, ölüsünü yaktırmayız" sloganıyla hareket edenlerin eleştirdiği istek.
  • meral okay'ın bir röportajında, sanatçı ruhuyla verdiği bir cevabın üzerinden bu kadar konuşulması ne kadar acı.demiş ki, ''ben toprağı değil suyu severim, suya karışmak isterim''.gerçekten böyle bir inancı olsaydı, bu şekilde bir vasiyet bırakırdı ki yok böyle bir şey.ayrıca aynı röportajda budist olup olmadığı sorulmuş, o da ''ne budizme yakınım, ne de islama uzağım'' demiş.siz nerden çıkarıyorsunuz inançsız olduğunu.

    malesef, benim ülkem böyle.keşke yaptığı işler konuşulsaydı.benim lafım sadece,''o kadın öldü'' diye slogan atanlara değil, ''yakılmak istedi yakmadılar'' diyenlere de.size ne.
  • aslında bu durum hiçbirimizi ilgilendirmez. gerçekten arzusunun bu olup olmadığını ve yakınlarının durumunu bilemeyiz. sırf tanınmış bir kimse olması bize bunu değerlendirmek haddini vermez. sadece konu ve mekan itibariyle duyuyorsak da kayıtsız kalınmayacak, söylenmesi elzem bir iki şey var insani.

    bir kimsenin bu türlü bir arzuda bulunması, bunun üzerine çok düşündüğü ve gerçekten türkiye gibi bi' ülkede dillendirdi ise de yakınlarına, bunu gerçekten arzuladığı anlamına gelir. yakınlarının ne düşünerek, hangi kaygıyla bu isteğini yerine getirmediklerini bilmiyorum. ama bence bu saygısızlıktır. kişi yakılmak istemişse muhtemelen cenaze töreni de istememiştir, bir taşın üstün konup dualar edilmesini de istememiştir. ölmüş dahi olsa bir kişiye bunu yapmak kişinin hatırasına zulüm gibi geliyor.

    ayrıca böyle bir arzuda bulunmak hiç anormal değil. söylendiği gibi bu hususta mevzuata bakmak lazım, bir yasa var mı bilmiyorum. fakat böyle bir arzunun sadece islam devleti olmak sebebiyle yerine getirilmesinin engellenmesi aihs m. 9, iheb m. 18'in yok sayılması demektir. yaşamak da bunun sona ermesi de bir takım ritüelleri ve saygıyı ihtiva etmeli belki, belki bu bile tartışılır. ve fakat bu kimsenin boyunduruğu altında olmamalıdır.

    türkiye'de gerçekten din ve vicdan hürriyetini yaşarken tam anlamıyla hissedemiyoruz, ölürken hissetmemizin kime ne zararı olur, bilemiyorum. bunu yerine getirecek insanlar elbet kişinin yakınları olacaktır, onların böyle bi' durumda bu arzuyu yerine getirmek için çabalamaları demek kişiye sahip çıkmaları demektir. özellikle türkiye'de ve böyle bir ortamda ve ilk etapta bu emsal teşkil eder. birtakım engellerin aşılması gerekiyorsa, bu adımlar atılmalı.

    bu sadece böyle bireysel düşünülmemeli. türkiye'de örneğin protestan'ların yaşadığı daha doğrusu hayatı son bulduktan sonra yakınlarının yaşadığı zorluğu düşünün, krematoryum olmadığı için yurtdışına gönderiliyor cenaze, bu hem maddi hem manevi açıdan büyük bir zorluk.

    ayrıca bir de şöyle düşünülmeli bu konuya sadece din boyutuyla yaklaşmamak gerekir. her insan bunu tadacağından dolayı buna genel olarak insanlık penceresinden bakmak daha yaraşır bir şey. ama örneğin bir kimse müslüman olmasa dahi gömülmeyi isteyebilir, toprağa karışmak fikri onun ölümle arasındaki buzu kırabilir, psikolojik anlamda ölüm korkusunu alabilir. buna da izin verilmesi gerekir. mevcut durum bu örnekten farklı değil, dolayısıyla hepimizin elini gerçekten vicdanına koyup bunu sorgulaması gerekiyor. çünkü bu bir vicdan hürriyeti meselesidir.
  • kanıtı olmayan bir iddiadır.

    öncelikle, yakılmak isteseydi, zincirlikuyu mezarlığında, yıllardır dilinden hiç düşürmediği eşinin yanında mezarı nasıl hazır olabilirdi? demek ki eşini yıllar önce toğrağa koyarken, o zaman niyet etmişti onun yanına gitmeye öldükten sonra ve yerini bile hazırlamıştı.

    "ben toprağı değil, suyu severim, o yüzden suya karışmak isterim" sözünün nasıl bir abesliği var allah aşkına? ben de suyu severim. ben de suya karışmayı çok isterim. ne var bunda, beni yakın demek mi bu şimdi? yoksa sizin algılarınızda mı bir problem var?

    ha ayrıca, gayet hür iradesiyle, böyle bir vasiyet de verebilirdi. şakirtlere giren çıkan ne onu anlamıyorum.

    bu kadar nefret, bu kadar kin, nasıl böyle bir toplum haline geldik, bunu hiç anlamıyorum, aklım almıyor. meral okay gibi sevgi dolu, yüzü ışık saçan bir insan da anlayamadı büyük ihtimalle ve kafasında kura kura, üzüntüden kanser oldu kadıncağız. ve dayanamadı, yenemedi illet hastalığı.

    kimbilir, belki de yenmek istemedi. insanlığın bu kadar rezil hale geldiği, ne insana ne de hayvana kıymet verilmeyen bu memlekette, bu dünyada daha fazla kalmak istemedi. ve gitti...

    nur içinde yat, huzur içinde uyu meral abla.
  • bu hayatın zorluklarını,acılarını,umutsuzluklarını ve mutluluklarını beraber yaşamış olsanız,zor gününde güç verseniz kısacası üzerinde hakkınız olsa dahi gerçek bir özgürlük varsa şu memlekette karışamazsınız yükünü,yorgunluğunu taşıyan cansız bedenine ne yapacağına.ileri falan gidemeyeceğiz işte tam bu nedenle herkes birbirine benzesin herkes benim gibi düşünsün ben inanılmalı gömülmeli diyorsam o olacak saplantıları yüzünden.sanane lan sana mı sevabı günahı sen hesap verirken sana mı sorulacak neden bıdıbıdı konuşmadın ardından diye.öldü diye atıp tutuyorsun ardından rahatça peki inanıyorsun madem allah sormaz mı bunun hesabını sanıyorsun?bu mu bu kadar mı arkadaşım senin inancın kör mü oldu kalbin?padişahı şöyle göstermiste böyle olmuşta padişahın padişah olması babasının oğlu olmasından ileri bir sebepten mi?peygamber midir?allah kelamı mı getirmiştir?sanane sen geçmişini kollayıp insanlar hakkında dedikodu yapacağına götünü kollasana bak donunu alacaklar hissettirmeden.neyin peşindesin,ne boş amaçların insanısın ne pis bir ruhun var lan.bilmiyor musun sen böyle ağzından bok akıtırken ilahi adalet durmuyor bu yaptıkların unutulmuyor.sen iyi insan ol diye allah'ın kuralları zarar ver diye değil,ama işte kafa yok ki sende bunu idrak edecek yok olan sadece karanlık bir boşluk.
hesabın var mı? giriş yap