• sakin sakin okumak isterseniz, bu filme gitmenin kimler için mantıklı ve kimler için mantıksız olduğunu anlatacağım ama önce şahsi şanssızlığımı anlatmak istiyorum. ha yok ben illa ergen ergen filme gidenlerle dalga geçeceğim diyecekseniz entryi okuma zahmetine bile girmeyin ne gerek var.

    öncelikle film açıklandığında resmen filme özel oluşturulan https://tstheerastourfilm.com/ sitesinde hiç bir türkiye şehri yoktu. öyle ki birkaç hafta önce yaptığım bir yurtdışı seyahatimde fıkra gibi bir olay olarak bu filme gittim. yirmi yuro verdim söylemesi ayıp. şimdi ise bir influencerın storysinde görünce türkiye'ye geldiğini öğrendim. türkiye fiyatının üç katına izlemiş olmak ve tatilimin 4 saatini o filme ayırmak biraz üzdü. bir de benim gittiğim salon aşırı boştu, herhalde avrupa'da zaten seneye turne ayağı olacağı için (en azından benim bulunduğum şehirde) çok ilgi görmedi? bilemiyorum.

    şimdi şu 'kim bir konser filmine gider ki ağbeğğğ mal mısınız' konusuna açıklık getirmek istiyorum.

    era's tour bir 'konser' değil, 'şov'. tabi ki şov dediğiniz şey de bir spektrum, örneğin beyonce'nin coachella konseri de bir şov. bu şovun netflix'teki kaydı ise bir şov kaydından öte yarı belgesel kıvamında. era's tour filmi ise hiç bir belgesel özelliği bulunmayan, sadece bir 'şov' kaydı.

    şov ve konser arasında ne fark var ne diyon lan filan diyen agresif arkadaşlarım olacaktır. siz de haklısınız, 'performans' algısı iki göbek atmak ve yalandan bir iki koreografi ezberlemek olan ülkemin pop konser kültürünü düşününce insan algılayamıyor.

    33,5 metre uzunluğunda bir ekran. ekranın önündeki sahneden seyircilere doğru uzayan yarım futbol sahası uzunluğunda bir 'podyum'. 90 kamyon ile taşınabilen sahne. podyumun oldukça akışkan geçişlerinin konseri izleyen kişiler tarafından sıkça övüldüğü yükseklik değişimleri (bir anda yükselip alçalan bloklar halinde ve bloklar yükselip alçalırken o yükselen dikdörtgen prizmanın bile etrafı ekranlarla çevrili olduğu için müthiş görsel efektler ortaya çıkıyor. 'worldbuilding' temalı sahne şovları (yalnızda dev ekrandaki aşırı iyi görseller değil, sahnede sürekli değişen ve değiştiğinin farkına bile varmadığımız dekor). görece yeni bir teknoloji ile bileklik ışıklarından oluşan görsel detayları (ne demek istediğimi şu linkten daha iyi anlayabilirsiniz https://wired.me/…-taylor-swift-concert-wristbands/) falan da filan.

    çok büyük emek. çok bambaşka bir boyut. isim vermek istemiyorum ama tapındığım başka bir divanın konser kaydını da izledim, ses ve danstan bahsetmiyorum, sahne ve şovun yukarıda saydığım detayları düşünülünce bana resmen 'yavan' geldi. öyle bir iddia, öyle bir maximalism.

    en basit örneği şu. spesifik olarak bir şarkıda, tamamen ekranlardan oluşan podyumda, neredeyse sadece drone görüntüleriyle görülebilecek bazı ufak tefek görsel efektler kullanılıyor. örneğin taylor yürürken sahne sanki kırılıyormuş gibi bir efekt oluşuyor. bunu saha içi biletlerde göremezsin. ya üst balkonlardan ya da 'nosebleed' koltuklardan görebilirsin. bu tur için sıkça gündeme gelen 'taylor konserinde kötü koltuk yoktur' mottosunun sebebi de bu. benim önümüzdeki sene için era's tour konser biletim var saha içi. ve biliyorum ki filmde izlediğim binlerce tatlı detayın belki yarısını o konser anında göremeyeceğim. konser sinerjisinden filan bahsetmiyorum, konser deneyimi elbette olağanüstü bir deneyim. ancak bu kadar emek verilmiş bir 'şov'un her detayını izlemek istiyorum.

    öte yandan o konsere gideceğim diğer iki arkadaşım da benimle filme gittiğim için dalga geçiyorlar. 'jokes on you baby', türkiye'ye geleceğini bilsem tabi ki döviz ödemezdim ama filme gittiğim için gram pişmanlık duymuyorum.

    şimdi gidilir mi gidilmez mi konusuna gelelim.

    taylor'dan aktif olarak nefret ediyorsanız biraz önyargılarınıza bağlı. hem taylor'dan aktif olarak nefret ediyor hem pop ve/veya amerikan folk müzikten de nefret ediyorsanız ve sahne şovları, görsel efektler, dans gibi performans ögeleri size sıkıcı geliyorsa ya da sevmiyorsanız, gitmeyin.

    taylor'dan aktif olarak nefret ettiğiniz halde pop ve/veya amerikan folk müzikten keyif alma ihtimaliniz varsa ve sahne şovları, görsel efektler, dans gibi performans ögeleri kulağınıza hoş geliyorsa şans verebilirsiniz.

    pop ve/veya amerikan folk müzikten nefret ediyorsanız ama görsel sanatlar hoşunuza gidiyorsa şans verebilirsiniz.

    taylor 'ın çok fazla şarkısını bilmiyorsanız ama öte yandan pop ve/veya amerikan folk müzikten nefret etmiyorsanız ve boş vaktiniz varsa üç kahve parasına bu filme gidip sonrasında 'ulan niye gittim çok pişmanım' diyeceğinizi pek sanmıyorum. hatta büyük ihtimalle keyif alacaksınız.

    taylor'ın birbirinden gerçekten de çok farklı tarzları olabilen 10 albümünün herhangi biri ya da birkaçını beğeniyorsanız, bu 'era'lardan en az birine rezone edebiliyorsanız büyük ihtimalle çok keyif alacaksınız.

    eğer youtube içeriklerini tüketmiş, instagramda her şarkının her ufak tefek detayını öğrenmiş, sahne şovunu neredeyse ezberlemiş biriyseniz, belki sıkılırsınız. ben o kişiydim ve ben sıkılmadım. göt kadar ve kalitesiz instagram postlarından ezberlediğim şeyleri büyük ekranda doğru düzgün çözünürlükte görmek keyifliydi.

    amerika'daki konser salonlarına insanlar giyinip gidiyorlar, salonda bile 'friendship bracelets' değiş tokuşu yapıyorlar, birlikte hep bir ağızdan şarkıları söylüyorlar. bu çok güzel olurdu. ama benim gittiğim salonda yedi (7) kişi vardı o yüzden böyle şeyler olmadı ahahaha. öte yandan bacak kadar çocukların bağıra çağıra şarkı söyleyip salonda koşup durduğu şekliyle izlemek gerçekten bok gibi bir deneyim olurdu. bu nedenle umarım öyle bir şeye denk gelmezsiniz.

    önyargılı gidip de çok etkilenen kişi sayısı çok fazla, bu nedenle olabildiğince hayatınızın altı üstü 3 saatini herhangi yargılardan uzak durarak sadece keyif almaya çalışarak geçirmenizi tavsiye ederim. muhtemelen gittiğinize pişman olmayacaksınız. öte yandan gidip beğenmemeniz de oldukça normal. gitmek istememeniz de çok normal.

    fakat 'konser kaydının filmine gidilir mi yeaaah' demek 'normal' ya da 'anormal' değil, cehalet ne yazık ki.

    öptüm.
  • youtube de kaçak göçek yollarla, los angeles ayağını izlediğim konser turu. tost makinesi ile değil , gayet orijinal çekim.

    öncelikle şunu belirtmek isterim ki sahne haddinden fazla büyük. bu yüzden taylor ve ekibi, konseri izleyen seyircisini oldukça düşünmüş. vip bilet ya da ön sıralarda bilet alanlar daha yakından izlese de , balkon ya da stadyumun en uzağından izleyene de seyir zevki vermek için uğraşmışlar. örnek vermek gerekirse; reputation bölümünde delicate şarkısında taylor sahneyi turlarken sahne kırıyor gibi cam kırığı efekti verilmiş ki bunu tepeden izlemeyen kişi göremez. ya da midnight bölümünün açılışını levander haze şarkısı ile yapan taylor'un sahneye bulutlar getirmesi. ön sıralardan izleyen kişi buna anlam veremese de üst sıralarda izleyen kişi için oldukça hoş detaylar.

    öncelikle taylor, hayranlarının sevdiği şarkıları oldukça ölçmüş , biçmiş ve tartmış. bunu da; folklore, evermore ve midnighs da şarkı seçimleri ni yaparken yansıtmış. folklore ve evermore era benim oldukça hoşuma gitti. back vokalleri tebrik etmek lazım ki o kadar büyük sahneye ve enerjisi hiç düşmeyen taylora eşlik ederek büyük bir yükün altından kalkmışlar.

    taylor un back vokalları 2012 red era dan beri aynı kişiler. orkestrayı saymıyorum bile. 2006-2007 döneminden beri değişmeyen gitaristleri mevcut. en yenileri rep eradaki elektro gitarist ve keyboard daki abla yeniydi.

    dansçılar ise pastanın üzerine konan süsler gibiydiler. enerjileri çok iyi ancak taylorun diskografisi nedeniyle eşlik edebilecekleri eralar; red,1989, rep ve midnights da sınırlı kalmış. cruel summer, lover, delicate, dont blame me gibi birçok şarkıda taylor tek başınaydı. red era ve midnighs bölümlerini sırtlamışlar ağırlıklı olarak.

    eski eralardan bahsetmek gerekirse; shake it off ve look what you made me do yu eski turnelere nazaran ben çok daha fazla beğendim. 1989 era da taylor ve dansçıların kostüm uyumsuzlukları göz kanatıyor. az çok seyreden ne demek istediğimi anlayacaktır. sahne haddinden fazla büyük olduğundan mıdır bilemedim ancak dansçılar küçük bir dans grubu gibi kalmışlar. ben bu açıdan reputation stadyum turu 1. sıraya koyarım. hem koreografi hem de şarkı-kostüm uyumları açısından. speak now erayı sadece enchanted ile sınırlı tutarak 1 şarkı ile geçmiş. en eğlenceli red era dönemiydi. taylor bu turnenin mesaisini haliyle son çıkardığı albüm olan midnights , folklore ve ucundan da evermore a ayırmış. herkesin rahatlıkla görebilmesi için sahne ortasına konulan alçalıp yükselen bloklar üzerinde şarkıların bir kısmını söyledi. özellikle reputation erayı bloklarla geçirdi diyebilirim. şahsi görüşüm sahnenin bu kadar büyük olmasına bence gerek yoktu. dönemlerin bir çoğuna hakim olduğum için şarkılara eşlik ederek söyledim. 1989 dönemi için konuşmak gerekirse pek sürpriz yoktu. blank space i elinde beyzbol sopası ile söylemesi ya da style i söylerken catwalk yaparak söylemesi sürpriz değildi. bunu 1989 world tour ya da reputation stadyum turu izlemiş olanlar bilecektir. tabi ki de sinemada dev ekranda izlemek ya da tura gidip o atmosferi hissetmek başka. benim için bu turne; taylorun diskografisine hakim olan birkaç tane arkadaşını yanına alıp bağıra çağıra tüm şarkılara eşlik etmek ve konserdekilerle uyum içerisinde olmak. yoksa ben hala seyir zevki açısından reputation stadyum turu hala 1. sıraya koyuyorum.
  • disney+ sayesinde seyretme sansi buldugum oldukca uzun (uc bucuk saatlik) taylor swift konseri. taylor'i severim, bir swiftie olmasam da kendisinin iyi bir muzisyen oldugunu ve ayni zamanda cok da zeki bir is kadini oldugunu dusunuyorum, dolayisiyla bu kaydi da genel olarak keyifle seyrettim. ama bir yandan da stadyum konserlerinin taylor'in guclu yani olmadigini tekrar dusunmekten kendimi alikoyamadim. bu turda kendisini canli olarak izlemeyi ciddi ciddi dusunmustum, son tahlilde acikcasi binlerce dolar odememis oldugum icin memnunum.

    sanirim kayitla ilgili en buyuk sorunum setlistin bu "eras" konsepti uzerinden duzenlenmis olmasina cok isinamamis olmam. bu tarz uzun ve basarili kariyerlere sahip sanatcilarin konserlerindeki en keyifli seylerden biri birdenbire sanatcinin sizi eskilere goturuvermesi, sarkilari ve albumleri karistirmasi, mixlemesi, "aa bunu da caldi oley" demek, vb. eras turunda ise shake it off'tan sonra asagi yukari ne gelecegini biliyoruz, ya blank space calacak ya bad blood; yada red donemine gectik, calinacak singlelar asagi yukari belli. bu kadar uzun bir konserde bu acikcasi tempoyu benim icin biraz dusurdu. ayrica sarkilar onyillardir calindigi sekilde tekrar caliniyor, mesela sound'u biraz degistirse, bir sarkiyi daha akustik yapsa, eski bir hiti farkli sekilde yorumlasa vb daha dinamik bir setlist olurmus. sanirim evet bu nokta benim asil eksik buldugum konu oldu, cok uzun ama dinamizmden biraz uzak bir setlist olmus seyirci icin.

    bunun yaninda daha genel bir problem taylor'in vokalinin, soundunun, sovunun stadyum konserleri icin bence yetersiz kalmasi , stadyumu doldurmamasi. bununla ne demek istiyorum aciklayayim: konserin mekani seyirciyle iletisimi ve atmosferi cok etkiler, ayni sarki samimi bir akustik ortamda cok farkli, boyle buyuk bir arenada cok farkli tinlar; o yuzden stadium konserlerini kotarmak her babayigidin harci degildir, orayi muziginizle ve sovunuzla doldurmaniz gerekir. taylor swift is ne whitney houston gibi bir vocal powerhouse, ne britney spears gibi elli yilda bir dunyaya gelecek bir showgirl, ne de metallica falan gibi gumbur gumbur bir soundu var. bunlarin hicbiri olmayinca bu boyutta bir platformda taylor'in pop soundu biraz havada kaliyor, sahayi doldurmuyor. su an taylor muzikteki en buyuk isim oldugu icin stadyum konseri vermesi cok normal, ve ekip elinden geldigince birseyler yapmaya calismis, gerek gorsellik, gerek sovlar, danscilar vb her sey 10/10, ama iste sanatcinin ozunde dinleyiciye sundugu deger yukarida saydigim seyler olmayinca ayni sekilde isildamiyor. artik cok buyuk starlar pek kalmadigi icin genc arkadaslar ne demek istedigimi tam anlamayabilir, ancak benim gibi biraz daha gormus gecirmis milleniallar hak verecektir diye dusunuyorum. karsilastirma acisindan herhangi bir beyonce konserini seyredebilirsiniz ornegin, sahne nasil doldurulur gormek acisindan.

    neyse cok uzatmayayim, taylor'i sevmedigim haterlik yaptigim falan da zannedilmesin. oldukca keyif aldigim performanslar vardi tabi bu kayitta, ve bunlar neredeyse hep taylor'in en guclu oldugu konu one ciktiginda gerceklesti, yani hikaye anlatimi. bence taylor'in performansinin yildizlastigi sarkilar neredeyse hep akustik yorumladigi, seyircisiyle birebir iletisimde ve hep bir agizdan soyledigi, guclu hikayesi olan sarkilar oldu. ornegin champagne problems muhtesem olmus, folklore kismi keza; ayrica her aksam farkli iki sarkiyi yorumladigi akustik bolum harika. iste bu kisimlarda kayit gercekten insani icine cekiyor, zira bunlar taylor'in neredeyse herkesten daha iyi oldugu ve dogal olarak icinden gelen yetenegini sergiledigi alanlar. yani gorsellik ve sovla degil, dans dersleri sonucu degil, duzeltilmis suzulmus vokallerle degil; gercekten icinden gelen hikayeleri icinden geldigi sekilde anlattigi kisimlar, zaten seyircinin de en cok kendinden gectigi bolumlerin bunlar olmasi o yuzden tesaduf degil. yine disney'de yer alan folklore'un akustik yorumlari olan bir kayit var, o kaydi buna gore cok daha fazla begenmistim. umarim bir gun o sekilde de bir turne de yapar ve ben de en onden seyretme sansi bulurum.
  • taylor's version olmayanını izlediğim hede. taylor'ı severim ama kendime swiftie demem. öncelikle üç saat sahne şovu yapmak alkışlanacak bir hareket. ne kadar geliştirmiş olsa da hala kötü dans ediyor. sadece vigilante shit dansı iyi görünüyor. folklore ve evermore' dan söylediği parçalar beni kesmedi. insanlar hiti yok diye eleştirse de üç saatlik şovda bile keşke bunu da söyleseydi dediğim çok şarkısı oldu. canlı sesi bazı şarkılara yetmemiş bildiğin kötü söylüyor ki zaten güzel ya da farklı bir sesi yok ama kadın çok iyi hikaye anlatıyor o nedenle şovunun kurgusu da fena olmamış. hem iyi dans hem harika ses beklerseniz hayal kırıklığı olur ama böyle bir beklentiye girmezseniz ve taylor'ın şarkılarını seviyorsanız iyi vakit geçirirsiniz.
  • bilet fiyatlarini çok merak ettigim taylor swift’in konser turu. ınternette saha içerisinde, güzel açısı olan yerlerin 9 bin dolara kadar çıktığını gördüm, bu fiyat gerçek mi?
  • 3 kasımda büyük ekranda izleyeceğimiz, son 100 yılın en önemli uzun metraj filmi.
  • an itibariyle tüm zamanların en başarılı turnesi, 1 milyar dolardan fazla hasılat yapmış ilk turne.
  • filmi galiba türkiye'de paribuya özel gibi paribu hariç çoğu sinemada yok
  • (bkz: #156726054)
    (bkz: #156726205)
  • abd'de tüm sinema biletleri şimdiden tükenen taylor swift konseri. barbie'den beri en büyük sinema olayı olarak gösteriliyor.
hesabın var mı? giriş yap