4 entry daha
  • tırmanmak, yükselmek, çıkmak, kalkmak.
    dağa çıkan biri için "ağdı gitti." denebilir. sarmaşık gibi yavaş yavaş yükselen şeyler genellikle 'göğe ağar'. cümle içinde kullanılmışı perdikkas/@ibisile'de var. bir başkası; 'dayağın geldiğini gören bizim hilmi, alakıpırt, ortadan toz oluverdi. gerekse tavana bile ağardı.'

    ağaçın kökeni olması harika bir bilgi. orhun yazıtları'nda "ıgaç tutunu agtırtım. (ağaca tutunup kaldırdım.)" varmış. örümcek ı da ağmakla ilintisini kaybetmemiştir tahmin ediyorum.

    nişanyansözlük'te merdiveni araştırırken gördüm ki codex cumanicus'ta yazarmış, türkler eskiden bu anlamda ağıngıçı kullanırmış. ağmaktan geldiği besbelli.

    ağmaşmak ise aynı eylemin sürecine, zaman almasına, bir de meşakkatine, insanı örneğin terletişine odaklanan hali. bir de işteşlik çağrışımından birlikte ağmak, birlikte tırmanmak söz konusu olabilir. ağmanın bir başka yerel kalmış fiil türevi ağmalamak. onun anlamı da yükselmek, yukarı çıkmak. ağmaya göre ağmalamak ya zamana yayılmış yavaş yükselme, ya da yükselmenin çabalısı, debelenerek yükselmek, tırmanmak hatta. sivas'ta şaka yollu güreşmek anlamında kullanılan ağmalaşmak sözcüğü varmış. benim yörem fethiye'de bu kullanılmıyor ama anlamıyla uyuşum var, insan yadırgamaz.

    ağmak, göğe merdiven kurmak derken akla gelmesi mukadder masalı bir türlü hatırlatamıyordum. bir erişkin çocuklar grubunda rastgele karşımda bulunca öyle sevindim ki anlatabilirim. şindi sıra bu masalı paylaşmakta: jack ve sihirli fasulye sırığı, (bkz: jack ve fasulye ağacı).

    bir köy fıkrası/olayı var: kadının teki münasibiyle ısmarladığı lokum (hediyesi/rüşveti) alınmamış görünce karşıdaki koca/sevgili adayına çıkışıyor: "sorut sikim sorut, am tavana ağdı."

    (ilk giri tarihi: 5.12.2013)

    (bkz: ağan), ağaç/@ibisile, hayat ağacı/@ibisile
    (bkz: aan alahçın hatun)
    (bkz: tırmaşmak)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap