• (bkz: oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu)
  • 5 sene önce bir oyuncunun bir röportajında söylediği söz.

    koskoca devlet başkanları bile kandırılıyor kuzum, bir oyuncunun siyasi görüşlerine takılmayın bu kadar. anladık insanları linç etmeyi seviyorsunuz, elinize bahane geçsin yeter ki değil 5, 50 sene önce söylenmiş olan sözü ortaya çıkarıp nefret kusarsınız.

    ama bir dediğini aynı hafta iki yapan siyasetçilere gıkınız çıkmaz. çünkü siyasetçidir onlar, onların ne düşündüklerinin ne önemi var canım, bu ülkeyi onlar mı yönetiyor sanki? kandırırlar da yalan da söylerler. ama mert fırat'ın böyle bir şansı olamaz. çünkü ülkeyi mert fırat yönetiyor, bizde işler böyledir oyuncuların ve sanatçıların söyledikleri siyasetçilerden daha önemlidir.

    bakın bakalım afrin için duyar kasmış mı mert bey, kasmadıysa bunun için de ayrı bir linç ekibi talep ediyorum sözlük ahalisinden.

    he bu arada başlıkta geçen sözün içeriğiyle alakalı olarak, salak salak konuşmayın mert bey. izlanda dediğiniz yerin bizim aksimize 4 tarafı da denizlerle çevrilidir. ada ülkesi orası... kim siker izlanda'yı, yıllarca dünyayı sömüren ingiliz, fransız ve ispanyollar bile "çok soğuk oğlum" diyip bulaşmadılar oraya. adamların orduya ihtiyacı yok, çünkü senin ülken gibi toprağı sıksan radikal islamcı/milliyetçinin fışkırdığı ortadoğu bataklığında değiller.

    tamam ben de anti-militarist bir insanım ama bu sözü ülkemize bir örnek olabilmesi için kurarken hangi mamülün kafasını yaşıyordunuz merak ediyorum. eğer bu platformda "ben mert fırat sorularınızı yanıtlıyorum" olayı dönerse ilk bunu soracağım.*
  • mal beyanı ne demek

    mal beyanı, borçlunun geçim olanaklarını ve takip konusu borca yetecek kadar mal varlığını icra dairesine bildirmesidir. mal beyanında bulunmak borçlu için bir yükümlülüktür. borçlu, kendisine yapılan ilk ödeme veya icra emrine mal beyanında bulunmakla yükümlüdür, bu yönüyle değerlendirildiğinde mal beyanında bulunmanın bir hak değil, yükümlülük olduğu daha iyi anlaşılacaktır. asıl borçlunun olduğu gibi icra kefilleri de kendilerine yapılan tebliğ üzerine mal beyanına bulunmak zorundadır. ancak borçlu devlete ait bir kurum, belediye, köy gibi bir kamu tüzel kişisi ise bu tüzel kişilerin mal beyanında bulunma yükümlülüğü yoktur.
  • militarizm tuu kakaka, askeri vesayeti bitirecegiz diye inleyen, balyoz’un ergenekon’un savcisi benim diyen biri var. genelkurmay baskanini bile terorist basi olarak iceri attilar. kozmik odayi acip, fetullah’i buyur ettiler. apo’ya bebek katili demeyip o da iyi insan namaz kiliyor deyip, imrali diye bahsederek algi degistirmeye kalktilar. cozum sureci diye teroristleri davulla zurnayla iceri aldilar. ısid’e birkac kizgin cocuk deyip,silah yardimi yaptilar, hastanelerde tedavi ettiler. askerleri normal mahkemelerde yargilayalim dediler. askeri hastanelerden vazgectiler.

    simdi herkes birden orducu oldu, biz iyiyiz de cevremiz kotu.

    evet, izlanda ornegi yetersiz kalmis.
  • bakın çok ciddiyim, bu benim son yıllarda okuduğum en fantastik çıkarım. bunun akp'nin çözüm süreci dönemiyle ne alakası var lan? akp en civcivli dönemde bile bu ülkenin ordusunu falan tasfiye edip izlandaya benzemek istemedi, onlar orduyu pasifize ettiler, kışlaya hapsettiler, dönüştürmek istediler falan.

    adam izlanda (haritada yerini gösteremez tilkinin bakır sıçtığı yerdeki adanın) ne güzel ordusu yok deyur. balkanlar/kafkasya/mezopotamya üçgeninde ortadoğuya konumlanmış anadolu yarımadasının da topu tüfeği askeri tankı uçağı olmasa keşke deyur.

    bunu inanarak söylüyorsa fena, inanmadan söylüyorsa daha fena. acaba hayatında açıp iki sayfa kitap okumuş mudur?

    peki ya orduya, militarizme laf atıp sürekli silahlı eylem sayesinde kendini kabul ettirmiş bir apo'ya önder demek? silahlı bir örgütün başını tüm kürt halkının önderi diye lanse etmek, hem de anti militarizmden dem vururken.

    yaman....muşsun delikanlı.
  • "beyni olmadan konuşan bir sürü insan var, mesela ben" diye devam edebilirdi

    ek bilgi: sözlüğe konuk olduğunda bu cümlenin açıklamasını yaptı: bu roportaj çok uzun bir roportaj ve bir linç kampayası başlatılan bir roportaj. ben ne olduğumu biliyorum konjonktürü biliyorum ne söylediğimi biliyorum. ben şöyle demiştim, diplomasi siyaset konjonktür jeopolitik durum, bunları konuşurken ropörtajı yapan kübra hanım "ne diyorsunuz, gidiliyor, savaşılıyor ve çok ciddi bir para harcanıyor sanata harcananla kıyaslandığında binde biri" gibi sordu. ben de "keşke ordumuz olmak zorunda olmasa, örneğin izlanda bizim jeopolitik durumumuz keşke buna izin verseydi, yanıbaşımızdaki ortadoğu ve aslında tarihsel birçok süreç ordumuz olması zorunluluğuna itiyor bizi."

    izlanda kimseye karşı ordu kurma mecburiyeti olmayan bir ülke. etrafında yunus balıklarının yüzdüğü bir bölge. keşke bizim ülkemizin çevresi öyle olabilse o zaman kimse ölmezdi savaş olmazdı. teknoloji geliştirmeye emeğimiz olurdu gücümüz olurdu.
  • dikkatli kullanıyorum emniyet kemerine gerek yok. emniyet kemeri olmayan araçlar da var. bisiklet mesela.
  • izlanda'nın fay hatları, aktif yanardağları var ayrıca soğuk, dağlık napsın adam orduyu. ada kendinden korumalı zaten.
  • türk solunun ünlü simalarından mert fırat yoldaşın dile getirdiği bir ifade.
  • dahi aktör mert fırat'ın dile getirdiği örneklem.

    orduya ne gerek var cnm? elele tutuşarak çember oluşturur ve işgalcilere çiçek atarak ülkemizden def ederiz biz. ahahaha.
hesabın var mı? giriş yap