ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
george bernard shaw
-
şakir eczacıbaşı'nın gülen düşünceler adlı kitabında çok ilginç bir tespiti ve yorumu var.
"dâhiler, içkiyi bir ilaç gibi kullanıp içe içe yaşamsal sermayelerini tüketebiliyorlar. atatürk bu yolla türk uygarlığını kurtardı; ağzına bir damla içki koymayan hitler ise almanya'yı batırdı. edmund kean, frederick robson ve charles dickens kızıştıran uyarıcılarla yaşamlarını sürdürebildiler. bu onlara ölümsüzlük denen en yüce profesyonel ünü sağladı; ama hepsi altmışına varmadan öldüler."
uçak sesi duyunca gökyüzüne bakan insan
-
her pata pata sesi duyduğunda kafasını kaldırıp “aligopter” geçiyor diye sevinen rahmetli dedemdir.
3 kasım 1993 galatasaray manchester united maçı
-
bu mac öncesi, sonrası yasananlar, havaalanındaki karsılasma sırasında bizimkilerin tezahuratları, bakısları, futbolcuların havalananında karsılasmanın ne olduğunu öğrenmeleri, manchesterli genclerin (aralarında david beckham da vardır) ali sami yen'deki muhtesem ortama şaşkın şaşkın bakmaları, büyük ihtimal sarı kırmızı sampiyon cimbom'un nasıl yapıldığını birbirlerine anlatmaları, bize has tribun tezahuratları (ilginclerden biri "manshester ibnesi kolla kendini"), mac sonu ingiltere'de takımı sampiyon yapan ama şl'de ön elemeyi gecemeyen alex ferguson'un yüzündeki ifadeyi görmek için.
http://www.youtube.com/watch?v=jz0ua7f4fvi
su da ryan giggs'in yıllar sonra four four two dergisine anlattığı bu macla ilgili izlenimleri:
"being ready for what they're going to throw at you, sometimes literally, is crucial if you're to succeed in europe. galatasaray had the worst fans. when we played them in the champions league 1993, two or three thousand fans were waiting for us at the airport, two days before the game, late on in the evening, with "welcome to hell" banners. their reaction is so fiery, and it's hard to deal with because you don't feel safe, even at the hotel. the galatasaray supporters were ringing rooms and threatening us with this, that and the other. i was rooming with paul ince and he started swearing at them. i was thinking "what are you doing?" they started beeping their car horns outside the hotel and letting off sirens. it was a nightmare, but you've got to expect it.
it's similar in greece because the olimpiakos and panathinaikos fans are fanatical. they throw flares onto the pitch, which isn't something you see in the premiership. the manager always briefs us on what to expect from the fans abroad, but the only way to get used to it is through experience. i was 18 when we played that galatasaray game, so i was forced to learn quickly. after that atmosphere, it all seemed easy. it couldn't get any worse that that, and now i actually relish playing in hostile areas."
date'e çıktıklarını puanlayan anne ve kızı
-
videoya baktığımda, nafaka veren abiye acıdım.
başka sözüm yok.
yaran olaylar
-
80 yaşındaki sevin teyzenin bir gün barbaros bulvarında karşıdan karşıya geçmesi gerekir. sevin teyze, hem görmekte hem de yürümekte zorlanmaktadır. dolayısıyla karşıdan karşıya geçmek onun için çok zordur.
kendisine yardım edecek birini arar gözleri. derken gözüne genç bir delikanlıyı kestirir. hemen yanına gider :
sevin teyze : evladım seninle karşıya geçebilir miyim?
delikanlı : peki teyze.
beraber karşıya geçerler.
sevin teyze : teşekkür ederim evladım.
delikanlı : ne demek teyzeciğim. asıl ben size teşekkür ederim.
sevin teyze : neden evladım?
delikanlı : ben körüm.
bitter sweet symphony
-
the rolling stones'un the last time şarkısından sample kullanıldığı kesin olmakla birlikte bir litvanya halk şarkısı olan "bitute pilkoji" ile de aşırı benzerlik göstermektedir. ama litvanyalılarınki eğlenceli bayağı. hoşuma gitti.
http://www.youtube.com/watch?v=na75yczjvia
gülben ergen'in oğlu ares'in yazdığı hazin mektup
-
elektriği ve suyu doğal kaynakları korumak için değil de kışın tatile çıkabilmek için boşa kullanmamak gerektiğini çocuklarına öğütleyen bir annenin yaptığı pek duyarlı paylaşımdır.
atm'den pentagon'un dosyalarına girmek
-
türkiye'deki çoğu atm kullanıcısının yapabildiğini düşündüğüm eylem. atm'den yapılan işlemlerde -hele ki böyle kredi kartı ödemesi gibi işlemlerde- insanımızın yüzünde oluşan o "mavi kablo mu kırmızı kablo mu?" gerilimini başka türlü açıklayamıyorum. ben 50 ytl çekmek için vakıfbank atm kuyruğunda -10 derecede beklerken, önümdeki adamın "pentagon 'un taliban'a uzun menzilli füze satışı" başlıklı şok dosyaları incelediği düşüncesi şu soğuk günlerde benim için sıcak bir teselli oluyor. allah hepinizin belasını versin... dondum lan dondum...
kemalist esnaftan alışveriş yapmama kararı almak
-
sen zaten belli yerden alıyordun almaya devam edecektin niye gelip burada suyu bulandırıyorsun ak genç ?
pet şişeye evden su doldurup çantasına koyan kız
-
aklını sevdiğim kızdır. aynısını ben de yapıyorum. ama erkeğim heycana gerek yok.
simon kjaer
-
türk kızlarının %85'inden daha güzelmiş amk.
m. serdar kuzuloğlu
-
kendisiyle ilgili az bilinen bir gerçekten söz etmek istiyorum.
7 nisan 2018 tarihinde cnn türk'te katıldığı bir program, onun havuz medyasında katıldığı son tartışma programı oldu. kendisi, o tartışma programında söyledikleri sebebiyle iktidar yanlıları tarafından kara listeye alındı. o program, cnn türk'ün (nam-ı diğer penguen medyasının) internet sitesinden kaldırıldı, sansürlendi ve yayınlanmadı.
peki o programda serdar kuzuloğlu neler söylemişti?
* türkiye'de eğitim kalitesinin artmasında en büyük engel imam hatiplerdir.
* çiftlik bank'ın açılışında "esirgeyen ve bağışlayan allah'ın 99 adıyla sizi selamlıyorum, kudüs kırmızı çizgimiz, yerli ve milli hamlemiz" vs... diyerek insanları kandırdılar.
* din, insanlara dokunulmazlık zırhı kazandırıyor. siz sahtekar da olsanız dini kullanarak ilerleyebiliyorsunuz.
* bu ülkeye ben sömürge valisi olarak atansam, bugün ne yapılıyorsa ben de aynısını yapmaya çalışırım.
* rakamlara bakalım, türkiye 38 oecd ülkesi arasında 35'inci sırada. bizden sonra afrika geliyor.
* imam hatiplerin üniversite kazandırma oranı %18, yeterli eğitim veremiyoruz ve sürekli imam hatip açıyoruz. güzel sanatlar fakültesi açabiliyor musun hayır? her mahalleye bir tane açılması kanunu onaylandı.
* sunucunun "türkiye'de bunun bir talebi var" argümanına "türkiye'de talebi olan her şeye bu anlamda karşılık veriyor muyuz?" sorusunu sordu.
* "imam hatip'te yaratıcılık dersi verebilir misiniz?" sorusunu sordu
* dinle aldatmak diye bir kavram var. dinden bahsettiğinizde anında taraf ya da karşıt olarak algılanıyorsunuz. eğitim böyle bir şey değil.
peki hiç mi bu yayından kayıt yok? evet yarım yamalak da olsa bir kayıt var, buradan veya buradan bu anlara tanık olabilirsiniz.