ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eve alınacak kedi ile mülakat yapmak
-
+ tuvalet?
- kumun ustunde efendim...
+ oyun?
- bir yumak verin kafi...
+ capkinlik?
- gecen sene kisir edildim...
+ referanslar?
- buyrun, uc adet; her evde en sevilen varliktim...
+ en son isinden ayrilma sebebi?
- en cok beni seviyordu ev sahipleri, digerlerine haksizlik oldugunu hissettim; bir evin tek hayvani olmak istedim...
+ tamam, bugun baslayabilirsin...
- ben size uc gun sonra donsem... baska yerlerden de teklif var da, o bakimdan...
yeşil yandıktan sonra en erken korna çalma rekoru
-
yeşil yandıktan sonra önünde başka araba olmadığı halde kornaya basan taksiciye ise bu rekorun yanında bir de huni hediye edilir.
mesajlaşmayı aniden kesen pervasız mesajlar
-
(bkz: iyi bakalım)
nusret'in garsonların bahşişlerine göz dikmesi
-
evet başlığı doğru duydunuz.. olay abd' de geçiyor.. insan hakları konusunda tokat gibi ders vermişler nusret efendiye..
öncelikle haber linki paylaşalım: buyrun
olayın özeti ise şu; nusret amerika daki restorantında çalışan garsonları toplu şekilde işten çıkartıyor..
tabi orası türkiye değil, insan hakları falan sistem tıkır tıkır çalışıyor.. garsonlar mahkmeye gidiyor.. ve olayın iç yüzü ortaya çıkıyor..
nusret, ''garsonların aralarında bölüşmesi gereken tip (bahşişlere) el atıp bunlardan pay alıyor!!'' 4-5 garson buna itiraz ediyorlar.. ve o garsonlar, işte çıkartılanlar..
federal mahkeme nusret'e haksız işten çıkartma yaptığı için 250.000 dolar ceza yapıştırıyor.. durur mu? durmaz.. bu garsonların tazminatları alacakları, faizleriyle beraber her şeyi topluyor.. hepsini de nusrete kitliyor bir güzel.. ''al koçum hak ettin'' diyor..
bize de bu olayı konuşmak kalıyor..verilen kararı batı hayranlığına yormayalım hemen.. adamlar hukuk devleti imiş gerçekten.. batının iyi yanlarını alabilseydik keşke dedirtti bana.. nusret'e gelirsek.. bu adamın artık gelinecek tarafı kalmamıştır.. instagram kullanmıyorum da, kullansaydım da takip ediyor falan olsaydım.. tepkimi koymak adına takipten çıkartırdım diye düşünüyorum.. tabi taktir sizin..
sonuçta garson bahşişlerine (o da nasıl bi bahşişse zaar artık) göz diken bir adamın 24 milyon takipçisi var bu dünyada..
edit: (bkz: serebral palsi hastası yusuf'a umut ol)
bugün bu başlıktan haberim oldu.. dünyada sağlıktan başka her şey yalan.. eğer maddi durumum yerinde ve yardımcı olacak birilerini arıyorum diyorsanız, bi inceleyin derim..
tarihteki muazzam ayarlar
-
30-40 sene kadar once, orhan boran stand-up show yapmaktadir. tam ortasinda bir seyirci protokolden kalkar saga sola carpa carpa gurultuyle kapiya yonelir.
orhan abi sorar:
- tuvaleti mi ariyordunuz beyefendi?
- evet...
- kapidan cikin, sagdaki ilk kapida "gentlemen" yaziyor. aldirmayin, girin.
personal jesus
-
(bkz: personelden isa abi)
sinema tarihinin en garip filmi
-
tabiki korkusuz korkak. hala çözemedim hangi kafanın ürünü olduğunu. senaryodan oyuncu kadrosuna, mekanlarından felsefesine kadar, her şeyiyle bir sır küpü. izledikçe gülüyorum.
ustalara saygı kuşağı babında bir sahneyi yazayım.
mülayim, işe gitmek için evden çıkmıştır ve sokakta yürümektedir. karşıdan ise bir adam gelir.
- merhaba mülayim abi.
+ merhaba canım. bu herifi de hiç sevmem.
temel karamollaoğlu'nu sinirlendiren kadın
-
konuşup konuşup sizi dinlemiyorum diyen kadındır. kim olsa bu tavır karşısında sinirlenir. temel bey sakin bile kalmış.
2 kasım 2015'ten sonraki 4 sene olacaklar
-
padişahın birisi bedava olan bir köprüden para kazanmak istemiş. köprünün başına her geçenden para alması için bir adam dikmiş. zaman geçmiş, halktan kimsenin isyan etmediğini görünce bir de köprünün çıkışına koymuş adam. bakmış ki halktan kimse isyan etmiyor. sonra demiş ki "ortasına da bir adam koyayım o da geleni geçeni siksin". bakmış gene isyan eden yok. halkını toplamış sormuş. memnunmusunuz diye. halkın içinden birisi, utana sıkıla, "iş çıkışı çok kalabalık oluyor. ortasındaki adamı iki kişi yapsanız"' demiş.
sanki bizim hesap.
bakalım padişahımız ne buyuracak.
fakirlerde görülen çocuk yapma sevdası
-
yıllardır o kadar ekonomik kriz geçirdik, bir tanesinin halen içinden geçiyoruz ama bu kafalar hiç değişmiyor. daha şimdi bir entry okudum ve zavallı çocuğa acıdım.
https://i.vgy.me/jzcp3d.jpg
yahu arkadaşım madem paran yok ne diye evlenmeye kalkıyorsun? hadi bir hata ettin evlendin, büyük bir yükümlülüğün altına girdin, bir de ne diye üzerine çocuk yapıyorsun? nerede yaşadığınızın biraz farkına varın artık. bu orta doğu ülkesinde bir sabah uyandığında %50 fakirleşmeyeceğinin garantisi yok. %50 zenginleşmeyeceğinin garantisi var ama.
bu ülkede kenarda kendini garantiye alacak kadar parası, yatırımı, mülkü olmayan birinin evlenmesi, yuva kurması, çocuk yapması artık akıl alır bir iş değil. dediğim gibi bir sabah kalktığında cebindeki para yarı yarıya azalacak, masrafların ikiye katlanacak. üzerine belki de işsiz kalacaksın. bunun etkisini mesela 5 yıl hissetmeyecek kadar birikimin var mı? yok.
seni ve eşini zerre umursamam da o çocuğa yazık değil mi? muhtemelen güzel bir gelecek de inşa edemeyeceksin. şimdi o çocuğu dünyaya getirerek iyilik mi yapmış oldun kötülük mü? "allah rızkını verir" salaklığından yıllarca hepimiz çok çektik. hatta bir kısım insan ömrünün yarısına geldiği halde fakir bir ailede büyüdüğü için halen çekiyor. yazıktır, artık bir orta doğu bataklığında, ekonomisi çokmüş bir ülkede yaşadığımızın farkına varalım, adımlarımızı ona göre atalım.