hesabın var mı? giriş yap

  • bu kadıncağızı nasıl bu kadar büyüttünüz de reklam filminde özcan deniz'le görünce hayal kırıklığına uğrayıp veryansın ettiniz anlamış değilim lan.

    sonuçta tırıvırı şarkılar yapıp ekmeğine bakan bi popçu kişisi değil mi bahsedilen?

    tamam, kendi janrı içinde hoş, dinlenip geçiliyor işte de ne ara, kim tarafından ve ne amaçla bir ella fitzgerald muamelesi görmeye başladı lan ben orayı kaçırdım? yani hangi noktada coca cola reklamında özcan deniz ile oynaması üzüntü yarattı? bir seveni ufak da olsa bi çıtlatırsa çok memnun olurum...

    en nihayetinde reverans - feveran - bumerang - referans kafiyesinden şarkı yapıp cayır cayır söyleyen bi insandan bahsediyoruz değil mi? bu yukarıda okuduklarım da aynı sıla için söylenenler herhalde, farklı kişilerden bahsetmiyoruz?

    allah'ını seversen şu sözlerin yazarından söyleyeninden ne umdun da ne bulamadın güzel kardeşim benim, bi açıkla da bilelim? bildiğin çocuk şarkısı değil mi olmm bu, hem de kötüsünden, manyak mısınız siz bi de kadını üzüp hastanelere düşürmüşünüz...

    --- spoiler ---

    önüne gelene eğilip reverans
    bende karşılığı ağır feveran
    üzerim seni çocuk
    bakmam gözyaşına
    döner bumerang
    al sana referans

    --- spoiler ---

  • şunun için türkçesi ''anan da öyle diyordu'' demeyin. çünkü değil. that's what she said herhangi bir kişiyi spesifik olarak belirtmez. saygısız bir komedi olmamasının sebebi odur. ama ''anan da öyle diyordu'' dünyanın en iğrenç söz kalıplarından biri.

  • arda yerine drogba gelip konuşma yapsa daha etkili olur bence.

    edit: başlığı açan arkadaş kaçmış, başlık başa kalmış. ilk entry'de yazan başlık ile aynı. arda gelip türkiye'deki terörü bitirir mi? ben de böyle bir şey demiştim.

  • amcamın kahvesinde de yıllardır buna benzer bir şifre uygulaması vardır. mekanizma daha basit: tuvaletin kapısında kol yok. haceti gelen amcama başvuruyor, amcam da adam müşteriyse tezgahın altından kapı kolunu çıkarıyor, işi biten kolu geri getiriyor.

    ileride elektronik sisteme geçerlerse şifreyi şimdiden tahmin edebiliyorum. not edin bir kenara: kemal_1956.

  • istanbul, fatih ilçesinin sembollerinden birisi...

    fatih otobüs durağından, fatih camii'ne doğru çıkan yokuşun ortasında sağ taraftaki tarihi sayılabilecek küçük üç katlı binanın alt katındaki tarihi tatlıcıdır.

    fatih sarması tatlısının çıkış yeri bu dükkandır ve mazisi çok eskilere dayanır.

    dükkanın sahibi necmettin deligöz, nesli tükenmekte olan eski fatih beyefendilerindendir.

    yemeye doyum olmayan fatih sarması tatlısını bu dükkandan başka yerden almak tamamen para israfıdır zira layıkı ile imal edilen tek yerdir.

    kalın yumuşak pandispanya hamurunun ortasındaki kayısı mameladı, pandispanyaya özenle verilmiş şurubu ve tatlının üstüne serpilmiş hindistan cevizi rendesi ile bir oturuşta bir kilo yenilebilecek bir tatlıdır...

    ve bu tatlıyı da en güzel yiyebileceğiniz yer necmi amca'nın tarihi fatih sarmacısı dükkanıdır.

    halen vakit varken ve geleneksel tatlar künefeye yenik düşmemişken mutlaka gidip bir porsiyon yiyiniz...

    artık ekisi kadar güzel olmasa da mekik tatlısı da çok güzeldir...

    necmi amca çok eski yıllarda beyaz baklava da yapardı ama artık yaşlanmış olduğunu hissettiğinden yapmaz oldu...

  • basın özgürlüğüdür. ifade özgürlüğüdür, sorun yoktur. ama ak-it'lerin amacı mizah yapmak, bir şeyi eleştirmek, ya da sadece güzeli aramak değil, sadece insanları sinirlendirmek. aferin ak-itler. hll spr dvm.

  • oha, istanbul'un suyu bittiğinde de "geziciler" yaptı diyeceklerinin resmen ilanı olan haber :d

    ilahi yeni şafak, sen adamı gezici yaparsın.

  • öğrencileri antropolog margaret mead'e uygarlığın ilk işareti nedir diye sormuşlar. herkes toprak kaplar, balık iğnesi ya da toprağın işlenmesi gibi yanıtlar beklerken, mead "kırılıp iyileşmiş bir uyluk kemiği" demiş.

    "doğada hiçbir hayvan kırık kemiği iyileşene kadar hayatta kalamaz. doğada kırılan bir kemik avcıların sizi yemesi için beklemek ya da açlıktan, susuzluktan ölmek demek. ama iyileşmiş bir kemik, birisinin o insanın bacağını sarmış, onu güvenli bir yere taşımış ve yaşaması için yiyecek içecek sağlamış olması demek ."