ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ysp'nin cb seçimlerini boykot etme ihtimali
-
öyle bir şey olmayacak. bir yspli olarak tüm ailem ve akrabalarım kk ya gidip oy verecek
cem yılmaz
-
gezi parkı eylemleri sırasında twitter’da destek tweetleri atıp, sonra silmişti. açıklama olarak da benim küçük çocuğum var demişti. “ulan bizim çocuğumuz yok mu, burada ölenler çocuk değil mi?” diye tepki gösteren levent kırcaya da ‘ihtiyar sen benim dengim değilsin’ diye cevap vermişti. böyle bir adamdır. hatırlatayım istedim.
debeediti: levent kırca’ya saygıyla
otel fiyatlarının uçması
-
kendi ülkesinde tatile gidemeyen insanlar
samimi söylüyorum ibretlik bu ülke
doktora dokunmak konuşmak falan bu ne manyaklıktır
-
başına bir şey gelmeyeceğinden emin olduğu için böyle çemkiriyor.
türk halkının genel özelliğidir. ezebileceğini ezer acımaz.
olayın ne olduğunu bilmediğim için haklıdır haksızdır diyemem ama karşısındaki kadın bir savcı olsaydı böyle bağıramazdı veya ne idüğü belirsiz bir maganda olsaydı ancak akşam twitterdan ağlardı.
not: buradaki mevzu ezenle ezilenin mesleklerinden bağımsız... bizim memlekette gücü yeten gücünün yettiğini ezer. misal mağdur hanım ablamızın apartman görevlisi sadece onun kapısının önünü temizlemeden mesaisini bitirse büyük ihtimal bu sefer bağırıp çağıran taraf kendisi olacaktı.
buna aslında hayatın her alanında şahit oluyoruz. adamın altında bmw bilmem ne modeli var yolda en üst hız sınırında sollama yapan şahin sürücüsüne 500 metre öteden sellektör yapmaya başlıyor ama aynı zibidi aynı hareketi bir audi q8 sürücüsüne veya bir makam aracına yapamıyor.
gerçekten aile terbiyesi almış, kendini yetiştirmiş, sinirlerine hakim olmayı öğrenmiş çok küçük bir azınlık dışında maalesef durum böyle. eğitim sadece cehaleti alıyor...
insanlara küsüp mağarada yaşayan adam
-
Tek dişi kalmış canavarlardansa dişli canavarları tercih etmiş adam.
debe düzeltmesi: bu entry bir arkadaşın referansı sonucu yukardaki T harfi yüzünden debe oldu. gelmişken boş gitmeyin.
http://www.cafrande.org/?p=795
tuğçe kazaz
-
nüfus cüzdanının din hanesinde ben bilmem beyim bilir yazıyormuş.
getir ofisinde çalışan beyaz yakalı kızın videosu
-
nitelikli hiçbir bilgi içermeyen, bomboş bir video.
20 aralık 2021 dolarda terste kalanlar
-
terste kalmamışlardır. terste bırakılmışlardır zira türkiye kötü değil düşmanca yönetilmektedir.
zarar edenlere "mal" diyen şakşakçıları çekinmeden engelleyin ve geçin. onlar halkı bile isteye zarara sokmaya çalışan recep ve yandaşlarını görmezden gelecek kadar esnek omurgalılardır...
not: terste falan kalmadım.
pet şişeye evden su doldurup çantasına koyan kız
-
kolay kazanılan para yiyicileri tarafından hor görülebilir.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
sınav esnasında, gözetmenlik yapan asistanlarla mütemadiyen göz göze gelerek benden şüphelenmelerini sağlamak.*
zenon paradoksları
-
achilles ve kaplumbağanın yarışını konu alan paradokslar. (bkz: cevaplamasi zor sorular/4)'te bir tanesi ele alınmış. bu paradoksun basitleştirilmiş iki versiyonu şöyledir:
1- amacımız a noktasından b noktasına gitmek olsun. bu yolu tamamlamak için önce yolun yarısını hele bi katedelim. geri kalan yolu yeni gorev olarak ele alalım ve aynı yaklaşımla hele bir yarısını gidelim bakalım.. bir süre bu şekilde devam edelim. sonra birden anlayalım ki, ne kadar gidersek gidelim, bu yol hiç bitmez, çünkü sonradan mutlaka gidecek bir "öteki yarı" kalır.
2- aynı problemi ele alalım. a'dan b'ye gitmek için öncelikle mesafenin yarısını "hele bi" katetmek gerekiyor. peki bu "yarım" mesafeyi aslında katedebilmek için öncelikle onun da yarısını katetmemiz gerekmiyor mu? hayhay, edelim fakat bu "çeyrek" mesafenin de öncelikle ilk yarısını bitirmemiz gerekmiyor mu ki sonradan diğer yarısını düşünelim? aaa ilk paradoksta anlatılan "hedefe ulaşamamak" şöyle dursun, yerimizden bile kıpırdıyamıyormuşuz demek ki.
zenon sanırım burda sapıtıyordu, lafı "hareket yoktur" demeye getiriyordu. örnek olarak da şöyle bir paradoksla çıkagelmişti.
3- havaya bir ok attığınızı düşünün. bu ok size hareket ediyormuş gibi gelebilir, sebebi x süre içinde y kadar mesafe gitmesidir. x'i küçük aralıklara bölün, birer saniye mesela, o zaman diyebilirsiniz ki birinci saniye boyunca ok şu kadar gitti, 2. saniyede şu kadar, bunları topladım y'yi verdi. zaman aralıklarını daha da küçültelim, hatta öyle küçük olsunlar ki, bir daha bölünemesinler, buna "an" diyelim. şimdi bakalım bu ok "an" sürede ne kadar mesafe gider? hiç gitmez. (okun fotoğrafını çektiğinizi düşünün, ok fotoğrafta durmaktadır değil mi?) e her "an" 0 mesafe giden bir ok nasıl olur da hareket eder?
zenon'un devrinde büyük ihtimalle infial yaratan bu paradokslar yıllar sonra limitin, sonsuz toplamın vesairenin devreye girmesiyle çözülüvermiştir.
en itici gol sevinçleri
-
şudur fifa 17 de her golden sonra bunu yapan veletler yüzünden şu an monitörümde ölü pikseller var