hesabın var mı? giriş yap

  • 12 - 13 yaşlarındaydım. erdek'te denize giriyorum, yüzme bilmediğim halde boyumu aşan bir yere gelmişim. çırpındım ve sahilde oturan enişteme doğru çığlık attım. sonra giderek gömüldüm karanlık suya. bilincimi yitirmeden önce aklıma gelen son şey, "umarım ailem çok fazla üzülmez" oldu. aradan kaç sene geçti, işte o son saniyeleri ve ne düşündüğümü hala unutmuyorum. sonra gelip eniştem beni kurtarmış. kumların üzerinde su kusarken kendime geldiğimi hatırlıyorum. eğer ölmüş olsaydım, son anlarımı yaşarken düşündüğüm şey ailem olacaktı.

  • bir kişilik özelliği de olabilir diyeceğim ama evet, o kadar az görülen bir şeydir ki, detay olarak kalır çoğunda: soğukkanlılık. bayılırım böyle kadınlara. en rezil olaylar karşısında bile sakin kalabilen kadın, her şartın üstesinden gelir. bu kadınların bir üst modelleri hesap ödemek için oraya buraya bakınan ve garsonla gözgöze bile gelemeyen adamların masasındayken ufak el hareketi ile masaya direkt hesap pusulasını da getirtir ayrıca.

  • üzücü olay. ama antalya'ya yolum düşse de yardım etmem. amerika'da oyunculuk eğtimi almak isterse amca o zaman düşüncem değişebilir, gözlerim dolabilir.

  • mass effect legendary edition'ın çıkışıyla birlikte bioware 2013'ten beri ilk defa oynanış istatistiklerini paylaştı. büyük ölçüde seçimlere dayalı bir oyun olduğu için kitlesinin hangi doğrultuda kararlar aldığını görmek ilginç.

    --- spoiler ---

    - oyuncuların %68'i erkek shepard karakterini seçerken %32'si kadın shepard ile ilerlemiş. 2013'te kadın shepard'ı seçenlerin oranı %18'di, neredeyse ikiye katlanmış. geçen 8 yılda oyunların kadınlar için daha dahil edici hale gelmesinin bunda etkisi olabilir ya da çoğu kişinin ikinci, üçüncü hatta belki onuncu tekrar oynayışı olduğu için farklı bir karakter denenmek istenmiş olabilir.

    - %40 ben ışıklı mışıklı biyotiklerle, ıvır zıvır aygıtlarla, stealth hareketlerle uğraşamam, ver tabancamı ortama dalıp ateş edeyim diyerek "soldier" sınıfını seçmiş. 2013'te bu oran %43.7'ydi, yani oyuncu davranışında bu açıdan önemli farklılık olmamış.

    - 2013'te en popüler ikinci yoldaşımız olarak çıkan garrus, 2021'de ilk sıraya yükseliyor. 2013'te liara ilk sıradayken 2021'de üçüncü sırada. tali ise beşten ikiye yükseliyor. tabii 2013'teki mass effect 3 için, 2021'deki mass effect 1 için fakat bu karakterler ortak.

    - ilk oyunun sonunda virmire'de oyuncuların %60'ı ashley'yi kurtarırken %40 kaidan'ı kurtarmış. geçmiş istatisikleri bilmiyoruz ama değişim olmamıştır diye tahmin ediyorum, kaidan "başım ağrıyor" alenko mass effect kitlesi tarafından pek tutulmadı hiç. uzay ırkçısı ashley'yi daha çok seviyoruz.

    - 2021'de ilk oyunu oynayanların %94'ü agresif krogan kankamız wrex'i hayatta tutmuş. 2013'te, dolaylı yoldan baktığımızda, bu oran %36 seviyesindeydi.

    - ilk oyunda %93 doğru kararı vererek rachni queen'i hayatta tutmuş, sadece %7 öldürmeyi seçmiş. o %7'nin %33'ü üçüncü oyunda reaperların rachni queen versiyonuna güvenmeyi seçerek hayatta hep art arda kötü kararlar aldıklarını göstermiş.

    - %96 oldukça tartışmalı bir konu olan krogan genophage'i tedavi etmiş, muhtemelen çok sevdiğimiz mordin'in büyük kahramanlığıyla. wrex'i hayatta tutan %94 için doğru karar, geri kalanlar galaksiye biraz zorluk yaşatacak gelecekte.

    - geçmişe göre çok değişkenlik gösteren bir bölüm: mass effect 3'teki priority rannoch. 2013'te sadece %36'lık bir kesim quarian ve quarianların saylonları gethlerle barışı sağlarken, 2021'de %80'e çıkmış bu oran. iki dönemde de geri kalan grubun bir tık daha fazlası robotları kurtarmayı seçmiş.

    - son olarak %68 yandaş gazeteci khalisah al-jilani'yi yumruklamış, %32'si bu nagehan alçı karşısında tam bir ekrem imamoğlu gibi efendiliğini korumuş.

    --- spoiler ---

  • 2002 öncesinde fen lisesi --> odtü --> savunma sanayisi yolunda ilerleyip, tek bir kişiye ağız bükmeden, kendi çabam ve doğuştan gelen yeteneklerim sayesinde ekonomik özgürlüğümü kazandım, sınıf atladım, aileme güzel bir hayat sunma imkanı edindim.

    eski türkiye bana ve benim gibi milyonlarca vatandaşına mutluluğu kovalama hakkı sunuyordu.

    yeni türkiyede mutluluğu kovalama hakkınız akp il başkanlığına, tarikatlara, cemaatlere olan yakınlığınıza göre var ya da yok. ben 2002 sonrasında doğsaydım, kaliteli bir hayat yaşayamazdım.

  • patron taifesini geçtim, bizzat işgüzar çalışanlar tarafından da gerçekleştirilen şey. "abi ne var yaa 2 saat daha çalışsak" şeklinde o kadar normalleşir ki sanki hayatın olmazsa olmazıdır. hatta daha da fenası, tam saatinde çıkan adamlar eleştirilir. "haah 18.00 oldu hemen çıkıyo" denir. e ne olacığıdı başka ?

    yarım kalan işlerin bitirilmesi adına elbette zaman zaman az da olsa mesai yapmayı anlayabilirim. patron baskısı altında elden başka bir şey gelmiyorsa, ya da aynı durumdaki arkadaşlarım için mesaiye kalmışlığım da çoktur ama abicim bunu normalleştirmeyin.

    şunu düşünün. günde 7 saat uyusan kaldı 17 saat. işe gitmek için hazırlanmak + trafikte geçen saatler toplam 2-3 saat. kaldı 14 saat. günlük çalışma süren 9 saat ! yani sana "yaşamak" için bırakılan süre sadece 5 saat. yemek, içmek, sosyalleşmek, eğlenmek ve bir sonraki gün çalışabilmek adına zihinsel ve bedensel yenilenme yapabilmek için sadece 5 saatin var.

    birçok makalede detaylıca işlendiği üzere günlük 4-5 saat çalışmanın kişisel ve toplumsal olarak yeterli olacağını da bir not olarak ekleyelim.

    bak yazdıkça geliyor alttan alttan. şimdi mesela "deadline" diye bir kavram var. elindeki adam sayısı belli. bu adamlar günde 9 saat çalışarak o işi 10 günde bitirebiliyor. fakat gel gör ki o adamlardan 7. gün sonunda işi bitirmeleri isteniyor. sebep ? büyük resme bakılırsa eğer ister bir inşaat projesi olsun, ister finansal rapor olsun, ister fiziksel bir ürün olsun normalden erken teslim edilmesi sadece ama sadece patronun cebine daha fazla para girmesi demek. 10 günlük işi fazla mesailerle 7 günde tamamladığın zaman x tane adam 27 saat boyunca sadece ama sadece patron adına iş yapmış oluyorsun.

    oysa pekala 2 yeni adam işe alınabilir ya da işin 10. günde bitirilmesi istenebilir. ama bunların da tamamı patronun cebinden çıkacak para demektir.

    böyle bir kurguda fazla mesai için ben nasıl isyan etmeyeyim ? "abi 2 saat kalıverelim yaa" diyen adamı nasıl makul bulayım ? saat 18.00'i vurduğu anda neden çıkmakta tereddüt edeyim ? zaten beni sömüren adamlara "al hocam az daha sömür" mü diyeyim ?

    işte bu yüzden fazla mesai yapmaktan daha çok bunun "normal" görünmesi sinir bozucu benim için.