hesabın var mı? giriş yap

  • kökenleri asya'da dır, asya deyince aklınıza yalnızca uzak doğu gelmesin zira çok geniş bir coğrafya'yı kapsamakta, büyük olasılıkla verimli toprakların keşfi amacıyla göç ettiler mezopotamya'ya, kraliyet mezarlarında bulunan lapis lazuli taşı kullanılarak yapılmış binlerce eşya afganistan'dan çıkarılarak elde edilmiştir örneğin, zenginliğin ve gösterişin taşıdır, göç etmiş olsalar da yerleşiktirler, yazı ve astronomi gibi alanlarda ilktirler, dil, tıp, matematik, din, büyü, mitoloji gibi alanlarda da çağın ilerisindedirler, etrüskler gibi surlarla çevrili kent devlet düzeninde yaşamışlardır, yılbaşı ağacı süsleme, evlilik yüzüğü, nazar boncuğu gibi unsurlar onlardan kalmadır sanıyorum, ilk hukuk kurallarını uygulayan devlettir, etrüskler gibi anaerkildirler, çivi yazısını kullanmışlardır, yedi katlı ziggurat'larını tapınaklarını aynı zamanda okul, gözlem evi ve depo olarakta kullanmışlardır, kerpiç, tuğla ve taştan yapılma evlerde yaşamışlardır, tanrının başlangıçta bir olan yer ve göğü ayırmasına dayanan yaratılış inançları vardır, tekerleği de icat eden kendileridir, 60'a dayanan sayı sistemini kullanmış ayı 30, yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır gece ve gündüzü 12'şer saate, bir yılı 12 ay'a ilk kez bölmüşlerdir, ay ve güneş tutulmasını hesaplayabilmiş, aritmetiğin, matematiğin, geometrinin temellerini atmışlardır, çarpma ve bölme cetvellerini icat edip daireyi 360 dereceye bölüp, dört işlemi bulmuşlardır, dairenin alanını da hesaplamışlardır, matematik ve geometriye katkıları oldukça fazladır. çevre halklarla çok sık çatışmaları ve iç çatışmalar sonlarını getirmiştir, nippur’lu ludigirra'dan: "bu yaşam öykümü daha çok gelecek nesiller için yazmaya başladım. bizim ulusumuz, dilimiz, geleneklerimiz, sosyal yaşantımız, sanatımız unutuluyor artık. bu güzel ülkemize her taraftan göz diktiler. göklere uzanan basamaklı kulelerimizin, görkemli tapınaklarımızın, arı gibi işleyen çarşılarımızın, her tarafa ulaşan kervanlarımızın, dümdüz uzanan yollarımızın, boy ürün veren tarlalarımızın, nehirlerimizde ve açtığımız kanallarda salına salına yüzen teknelerimizin, dolup taşan iskelelerimizin, her tür bilgiyi veren okullarımızın ünü uzak ülkelere kadar yayıldığından; ilkel olan bu ülkelerin halkı kıskandı bizi. fırsat buldukça üzerimize saldırdılar. kentlerimizi yakıp yıktılar"

  • kılıçdaroğlu'nun "pazartesi gününden itibaren mecliste bizi izleyin" sözünden itibaren 3 gündür canavar gibi demokrasiyi savunan chp grubunun kürsüye millet adına el koyması olayıdır.*

    "meclisi teorik olarak ortadan kaldıracak 5. değişikliğin tartışmasını neden gecenin köründe yapıyoruz? bu işi sabah milletin gözünün içine baka baka yapacaksınız!" diyerek chp'li milletvekilleri bir anda kürsünün etrafını işgal etmişlerdir.

  • $u ana kadar ya$amak istedigi hicbir guzelligi ya$ayamami$ ama ya$amayi cok fazla isteyen insanlardir.

    ilk el tutu$malar, ilk opucuk, ilk heyecan gibi $eylerin hicbirini yapamami$ olup ve her girdigi ortamda bunlari saklama cabasi icinde olurlar.

    ili$kiler hakkinda bir konu acildiginda, hayattan soguyan, hicbir soruya cevap vermeyen veya hemen konuyu degistiren insanlardir.

    ya$in gitgide ilerlediginin farkinda olup, 'acaba' sorusu kafalarindan hic silinmeyen insanlardir.
    "acaba benim hic sevgilim olmayacak mı?"
    sonra kendi kendilerine kızar bu tipler, sen caba gostermiyorsun ki, nasıl sevgilin olsun diye kendi kendilerini yiyip bitirirler. yine kısır dongu ba$lar.

    her$eyden cekinen, haftasonlari ben neden di$ari cikmiyom, neden benimde gezecek bir arkada$im yok, sevgilim yok diye kendine i$kence ederler.

    birde di$arda gordukleri sevgilileri ozenirler, niye beni bu kadar cok seven bir insan olmadi diye, ama yine bilgisayari ile tek ba$ina kalir, yalnizligi dinler ve depresif haller ba$lar.

  • neden diye soran arkadaşlar olmuş. çok kısa yazayım;

    şimdi senin 100bin türk lirası kağıt paran var. bankaya gidip vadeliye yatırıyorsun ve akşam internet şubenden bakıyorsun vadeli mevduat=100bin tl yazıyor.

    banka ne yapıyor. kanunen senden aldığı 100bin tlnin %10 kadarlık bi kısmını karşılık olarak tutmakla yükümlü (bu oran değişebilir, merkez bankası belirler)

    10bin tlsini tutup, 90 bin tllik kısmıyle başka bi vatandaşa tüketici kredisi veriyor. bu 90bin tllik krediyi çeken vatandaş şubeye gidip 90bin tl kağıt parasını alıyor. hemen gidip kendisine ikinci el bulduğu volkswagen golfü satın alıyor.

    şimdi bu 90bin tllik kağıt paralar arabasını satan üçüncü vatandaşa geçti. o da koşup bankaya gidiyor ve parasını vadeli hesaba yatırıyor.

    şimdi ne oldu??

    ilk vatandaş internet şubesine girdi baktı onun 100bin tlsi 1 aylık vadelide gözüküyor ama tamamen bilgisayarının ekranında.
    2. vatandaşın altında artık 90bin tllik volkswagen golf var ve bankaya ödemesi gereken 110bin tllik 36 ay vadeli kredi borcu var.
    3. vatandaşın da internet şubesinde 90bin tllik para gözüküyor.
    bankanın şubesinde ise sadece 100bin tllik kağıt para mevcut kasada ve 36 ay sonuna alması gereken bi 110bin tllik alacağı var.

    elimizdeki 100bin tllik kağıt para ile kabaca 400bin tllik bi para hacmi oluşturduk. şimdi bu işlemin durmaksızın devam ettiğini düşün.

    dip not: bir de kriz senaryosu çizelim;
    diyelim ki 1 ve 3 nolu vatandaşlar bankaya gidip tüm parasını çekmek istedi. ikisinin hayali parasının toplamı 190bin tl. bankanın kasasında sadece 100bin tl kağıt para var. işte bu durumda banka batıyor, bankanın tek çıkışı var, golf alan vatandaşa gidip borcunu öde demek. ekonomik kriz çıkıyor vs vs. tabi bu yazdığımı 2 vatandaş olarak değil 100000lerce vatandaş olarak düşüneceksin.

    tarihte bu tip çıkmış (çıkartılmış) bir sürü ekonomik kriz vardır.

  • gece uyandığınızda ulan nerde ki bu, üstüne basmayayım diye yürürken salonun camından sessiz sakin şekilde dışarıyı seyrettiğini gördüğünüzde alıp sıkıca sarılıp içinize katmak istediğniz dosttur.

    ulan uyandıysan uyandırsana oyun oynayalım. sıkılmıyor musun öyle...