hesabın var mı? giriş yap

  • 79. günde, geriye dönüp baktığımda üç kez dışarı çıktığımı fark ettim. dışarı çıkmak dediğim de market alışverişi ihtiyacını gidermeye yönelik. ve bunun neticesinde koronavirüse karşı elimdeki en büyük kozumu kullanmış oldum.

    (bkz: yakalanmamak)

  • geçmiş seneler bir kadınla birlikte evliliğe doğru gidiyorduk. sonra evlilik hazırlıkları başladı, ev araba yok tabi. kazanıp alacağız hesapta. ama yer mi kaynana, illa ki yapıştıracak ilk fırsatta. nişan alışverişine çıktık. ben 100 gram altın almaya niyetleniyorum ama kaynana 120 diye tutturuyor. 100'dü 120'miydi derken, kaynana bir boşluğunu bulup bana yapıştırdı lafını. sen bi sus, bi araban bile yok diyerek. hemen nişanı atıp kızı ve ailesini oracıkta bırakıp çektim gittim.

    o günden sonra kiminle flört aşamasına gelsem toplu taşıma araçlarında çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum, araba için sevgili olmak isteyen olmasın. elbet bir gün benimde arabam olur. şirket arabasını saymazsak.

  • kaçmasınlar. dün mesleklerinden attıkları adamlar kaçmadılar yattılar. dün sırtına basarak torpille ezip geçtikleri adamlar kaçmadılar ülkede didindiler. ölmeseler iyiydi ama allahın sopası yok derler

    edit : imla. (teşekkürler @kafirimam)

  • bu pkk'lıları da anlamak mümkün değil arkadaş.

    her gün geberiyoruz diye bağırıyorsunuz, sonra da ölü sayısı beğenmiyorsunuz. twitter'daki pkk hesaplarına baksak değil 4571, 45binleri buluruz, her allahın günü bodrumlarda 100'er kişi yakılıyor bunlara kalsa..

    ölüyor musunuz ölmüyor musunuz bir karar verin amk?!

  • bmw'ye binen adam ingilizce bilmediği!! arabasına çarpıp sonra kaçmaya çalışan birini durdurmaya çalıştığı
    için kıro ilan edilen tartışmadır. ortada kavga filan yok!

    şaka gibisiniz lan.. kendi insanını bu kadar yerin dibine sokmaya çalışan başka ülke yoktur.. adam yabancı herifi dövmüyor! arabasına zarar da vermiyor.. polis gelene kadar arabasına çarparak kaçmaya!!! çalışan ve türkçe bilmeyen bir adamı durdurmaya çalışıyor.

    ve bu adam kıro oluyor! dalga geçiliyor!

    edit: bmw li türk vatandaşın arabasında hasar varsa.. ingilizce konuşan hani çok medeni!!! adam bu hasarı görüp yinede kaçmaya çalışıyorsa.. kim medeni kim kıro bir daha düşünün isterseniz!

    edit2: videonun başı yok! sadece yabancı herifin türk vatandaş sinirlendikten sonra çektiği kısımdan itibaren izliyorsunuz.. o türk vatandaşın o şekilde sinirlenmesine neden olacak bir şeyler olmuş olamaz mı?

    biri de diyor ki burası hukuk devleti.. öyle adamın önünü kesemezsin! burası hukuk devletiyse.. bir arabaya çarpıp kaçmanın suç olduğunu önce o yabancı herif bilecek!

    edit3: banada medeniyetsiz dediler bunu yazdım diye.. :) neymiş türk vatandaşın adamı durdurmaya çalışması kırolukmuş.. medeniyetsizlikmiş.. medeni olan adam aracın plakasını alır gitmesine izin verir peşinden gitmezmiş..

    bak güzel kardeşim hiç birimiz robot değiliz.. olaylara anlık tepkiler verebiliriz..
    sizin bir yakınınıza eşinize kızınıza akrabanıza vurup kaçsa bir araba onu durdurma şansınız varken durdurmaz mısınız? yoksa aman plakasını aldım polis bulur cezasını verir mi dersiniz?

    benim yanımda birinin çantasını çalıp kaçsalar ben o çalan adamın peşinden koşarım.. veya.. bir araba yada bir insana çarpıp kaçmaya çalışan bir araba görürsem ve onu engelleme şansım varsa engellerim. sizin mantığınıza göre ben bunu yapınca medeniyetsiz oluyorum.. oturup izlesem polis yakalar cezasını verir bana ne desem çok medeni olucam oysa ki..

    bu videoda türk adamın malına bir zarar gelmiş.. ufak yada büyük farketmez.. olayın başını da bilmiyoruz.. adam sorunu polisle çözmek istiyor bu onun en doğal hakkı.. fakat diğer yabancı şahıs direk kaçma derdinde.. ve siz türk vatandaş kaçan kişiyi engelledi diye adamı suçluyor.. kaçana medeni diyorsunuz!

    önemli edit

    güzel kalpli bir arkadasimiz van'ın bahcesaray ilcesine 65 km uzakta bir köy okuluna atanmış. atanmasıyla,sınıfında ve okulunda cocuklar için gereken eğitim malzemelerin var olmadığını görmesi bir olmuş. sosyal medyadan yardım çağrısı üzerine burda bir yardım kampanyası başlatıldı...

    (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)

  • anlamak için okuma yazmanın yeterli olduğunu düşündüğüm olaydır.

    normalde böyle konularda yazı yazmam. ancak yazılanları okuyunca dedim tane tane bilale anlatır gibi anlatayım da herkes anlasın.

    -yıl 1955 uefa şampiyonlar ligi kurma kararı alıp turnuva oynatmaya başlıyor.

    -1956-1957 sezonu türkiye futbol federasyonu uefa'ya bizi de turnuvaya al diyor. uefa'da şampiyonunu belirle isim olarak gönder bana alacağım sizi diyor.

    -türkiye'de bu zaman aralığında izmir , istanbul ve ankara'da ayrı ayrı profesyonel ligler oynanıyor. her birinden ayrı şampiyon çıkıyor.

    -türkiye 1956-57 sezonu için uefa'ya istanbul lig şampiyonu galatasaray'ın ismini veriyor. o sene galatasaray şampiyonlar ligine katılmış oluyor.

    -federasyon sadece istanbul lig şampiyonunu gönderme kararı alınca izmir ve ankara lig şampiyonları buna haklı olarak itiraz ediyor.

    -bunun üzerine federasyon 57-58 sezonu için uefa'ya gidecek olan takımı belirlemek için istanbul(2)-ankara(2)-izmir(2) liglerinden gelen toplam 6 takımla federasyon kupası düzenliyor. burada şampiyon olan takım uefa'ya gidiyor. bu yıl içinde beşiktaş şampiyon olduğu için o şampiyonlar ligine katılmış oluyor.

    -diğer yıl 58-59 sezonu içinde aynı şekilde federasyon kupasında yine beşiktaş birinci olunca o yıl şampiyonlar ligine katılıyor.

    -59-60 sezonuna geldiğimizde ise türkiye futbol fedarasyonu istanbul-ankara-izmir liglerini birleştirip ulusal lig formatına geçiyor. artık burada şampiyonlar olanlar direk şampiyonlar ligine katılmaya başlıyor.

    -ülkemizde ki şampiyonluk sayısı normalde 59-60 sezonundan itibaren başlıyor.

    -ancak bundan önceki iki yılda üç ulusal ligin(istanbul-ankara-izmir) ortak şampiyonu(federasyon kupası) olduğunu söyleyerek kazandığı iki şampiyonluğu istiyor.

    -ilk başta türkiye futbol federasyonu bu durumu kabul etmese de uefa'nın kararı ile fikrini değiştirip haklı olarak beşiktaş'a şampiyonlukları veriliyor.

    -burada ki mantık o iki yılda ulusal ligler arasında oynanan turnuvada şampiyon takımın olmasıdır.

    -diğer yıllarda ise istanbul-ankara-izmir ulusal liglerinde herkes ayrı şampiyon olduğu için bir takıma şampiyonluk verilemez.

    -galatasaraylı olarak tane tane yazdım artık bu durumu net şekilde anladığınızı umuyorum.

    edit:

    3 arkadaş haricinde mesaj gönderen 8 arkadaş olayı hala anlamamak üzere çaba sarf ediyorlar. açıklayıcı olmuş diyen 3 arkadaşa teşekkür edip diğerleri için ek açıklamalar ekleyeyim ki mesajdan uğraşmayayım.

    - öncelikle şunu söylemek istiyorum. milletimiz hiç araştırma yapmadan sadece yazılanlara göre ahkam kesmeyi çok iyi beceriyor. arkadaşlar açın biraz araştırın neyin ne olduğunu görün ondan sonra gelin yazın. birkaçı benim okuma yazmamın zayıf olduğunu savunup araştır deyip duruyor. onları allaha havale ediyorum.

    -yukarıda her ne kadar açıklayıcı yazmaya çalıştıysam da bazı kişiler anlayamadı. seviyeyi biraz daha düşürüp bazı eklemeler yapacağım.

    -57 ve 58 sezonları için türkiye futbol federasyonu(futbolla ilgili karar veren kurum) uefa'nın(avrupa futbol federasyonları birliği) düzenlediği şampiyonlar ligine takım göndermek için ülke şampiyonu belirlemek istiyor.

    -onun içinde federasyon kupası adı altında bir turnuva düzenliyor. kuralları ise; istanbul-ankara-izmir liglerinde ki takımlar ilk önce kendi aralarında eleme maçı oynuyorlar. eleme maçları sonrası her ligden ikiye kalan takım federasyon final ligine kalmış oluyor. toplam 6 takımlı federasyon liginde oynanan maçlar sonrası 57 sezonunda beşiktaş şampiyon oluyor.

    -57 sezonunda federasyon finaline kalan 6 takım; istanbul'dan(beşiktaş-galatasaray) , ankara'dan(gençlerbirliği-adana milli mensucat), izmir'den(altay-kültürspor). 10 maç üzerinden oynanan maçlar sonucu beşiktaş 17 puanla lider olup şampiyonlar ligine gidiyor.

    -58 sezonunda ise, ilk önce üç ligde eleme maçları oynatıyor. sonucunda kazanan takımlar fedarayon kupası 2 kademesine yükselmiş oluyor. burada 16 takım birbirleriyle eleme maçı oynadıktan sonra 8 takım gruplara kalmış oluyor. bu sezonda 4 takımlı 2 grup oluşturulup maçlar oynatılıyor. bu gruplardan lider olan iki takım final maçı oynayıp şampiyon oluyor. (kırmızı grup-beşiktaş, beyaz grup-galatasaray). finalde oynanan iki maçı da beşiktaş 1-0 lık sonuçla kazanıp şampiyonlar ligine gitmiş oluyor. ancak türkiye futbol federasyonu beşiktaş'ın ismini uefa'ya geç bildirdiği için o yıl şampiyonlar ligine türkiye'den katılım olmuyor.

    -tekrar yazıyorum açıp biraz araştırın neyin ne olduğunu. mantık süper lig sezonunun başladığı 59 sezonundan önce ki iki sene aynı lig formatı gibi tüm takımları kapsayan maçlar oynandığından beşiktaş şampiyonluklarının sayılmasını istiyor. sonuç olarak uefa'da haklı bulunca şampiyonluk sayıları verilmiş oluyor. bundan önceki yıllarda tüm ulusu kaplayan turnuva oynanmadığı için diğer şampiyonluklar eklenmiyor. anlayın artık şunun mantığını boşa tartışma konusu açmayın.

  • yazılım olayına da dini bulaştırarak bir ilke imza atmışlar.

    "biz önce allah rızası için daha sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz, elimizden geldiği sürece de uğraşmaya devam edeceğiz."

    şimdi kim yazdı bilmiyorum, allahtan da bilmiyorum, ama açıkça tübitak'ın ne çeşit gerizekalılara teslim edildiğinin göstergesidir bu. nokta yerine virgül kullanma gibi utanç verici yazım hatalarını geçiyorum. ne allah rızası ne alaka? elimizden geldiği sürece ne alaka? konu ne? bize ne? ne demek istiyorsun? ne demek istediğini bilmeden cümle sallayanlara gerizekalı dendiğini bilmiyor musun?

    cümlenin bir tutam akıllı sürümü şöyle olabilirdi:
    "biz önce allah rızası için sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz."

    gözünü seveyim. ne allah rızası? kendi içinizde tutamıyormusunuz allah sevginizi ille millete duyurmak "ben dinciyim" artisliğinizi çekmek zorunda mısınız? konu ile ne alakası var? ulan üretim ekonomisi falan diyoruz bu kafalarla imkanı yok.

  • şimdiye kadar edindiğim tecrübelere göre iki takımın toplam kazandığı para 90000-90000 pezo olacaktır.

    sonra en iyi kız en iyi erkek yarışır.