hesabın var mı? giriş yap

  • wrap wrap yapın da ass'inize sokun demek istediğim kelime.

    allah cezanızı versin ulan. adam açmış bir kıytırık dürümcü dükkanı. dürüm değil de "wrap" yazmış. wrap ne lan wrap? dürüm derken varoş mu kaçıyor? dilinden bu kadar utanıyorsan ne diye bu ülkede yaşıyorsun ki?

    hangi ara bu kadar küreselleştin de önünü yabancı müşteriden alamıyorsun a özenti gebeş.

    oh be!

  • sivas valisidir.

    aslında yazı eksik olmuş. doğrusu şurda.

    çiftin nikah şahitliğini yapan sivas valisi alim barut, “ben şimdiden üç tane tane çil çil yavrunun olacağını umut ediyorum. birisi aile için, birisi maden ocağında 3 kuruş için gebersin diye , birisi asansörde yere çakılsın diye. dört olursa iyi olur, beş olursa ala olur, altı olursa bu geri zekalıları beleşe bile çalıştırırız” diye konuştu.

  • organizasyon müthiş
    birebir fıkradakinin telefon versiyonu olmuş.

    temel yaralanmış, cam silerken elini kesmiş, demiş ki bir aile hekimine gideyim. kapıyı açmış içeri girmiş, önüne iki kapı çıkmış, birisinde ‘hastalıklar’yazıyor, diğerinde de ‘yaralanmalar’. ‘yaralanmalar’ kapısını açmış girmiş içeriye, bakmış orada da iki kapı, üzerinde ‘kanamalı’, ‘kanamasız’. demiş ben kanamalıya gideyim, parmağımda yara var diye. kanamalı kapıyı açmış içeriye girmiş, yine önüne iki kapı çıkmış, ‘hayati önemi olan’ ‘hayati önemi olmayan’. ‘hayati önemi olmayan’ kapıyı açmış, kendisini sokakta bulmuş. akşam temel eve gelmiş fadime sormuş: ‘nasıl, iyi baktılar mı?’ ‘vallahi hiç bakmadılar ama organizasyon müthişti’ demiş.

  • haber spikerinin cümlenin sondan ikinci kelimesinde gözünü kapatması, kelimeyi söyledikten sonra gözünü açması ve cümleyi gülümseyerek bitirmesidir. haberin "çocukların eğlenmesi", "maymunların oynaması" gibi temalar işlemesi esastır. lakin esas olan bir şey daha vardır ki, o da spikerin neden donuk bir ifadeyle haberin sonuna kadar gelip de son kelimelerde gülümsediğinin anlaşılamamasıdır. vak'a genelde şu şekilde gelişir:

    - ankara bugüne beyazlar içinde uyandı sayın seyirciler. sabaha karşı bastıran yoğun tipi, yolların kapanmasına ve kırsal kesimde yaşayanların mahsur kalmasına yol açtı. ama kar yağışını sevinçle karşılayanlar da vardı. karın tadını doyasıya çıkaranlar yine [kapa göz] çocuklar [aç göz][gülümse] oldu.

  • dediler sen bir fakir düzcelisin
    düne kadar ilçeydin, şimdi ilsin
    güldüler düzceli audi ne bilsin
    passat mı çekeyim yanlarına

  • aşı hasta olmanızı engellemiyor. virüs girmeden önce bağışıklık sisteminize o virüse karşı talim yaptırıyor. aşıya rağmen hasta oldum demenin tatbikat yaptık ama yine de yangın çıktı demekten farkı yok.

    daha basit anlatılamazdı sanırım

  • patronu klavyede selamlama buton kombinasyonu.

    - maraba gencler, nabiyonuz oyle butun bilgisayarcilar bir bilgisayarin ba$inda?...
    - alt f4, alt f4, alt f4.....

  • turkiyenin toprak butunlugunu korumasinin en buyuk nedenlerindendir. devrimle beraber dogu cephesindeki tehdit ortadan kalkmis, birliklerimiz yeniden konuslandirilmistir. fakat cok daha onemlisi bolseviklerin bize yaptiklari yardimlardir.

    isin ilginc yani da ataturkun ve arkadaslarinin bolsevik yardimi alabilmek ve ruslari ingilizlere karsi siyasi acidan dengeleyebilmek icin oynamis olduklari komunizm sempatizani rolleridir. birtakim telgraflarda gordugum kadariyla, oyle bir dil kullanilmis ki, sanirsiniz ertesi gun ulkede komunizm ilan edilecek, ataturk basyoldas * secilecek. velhasili kelam, basarili bir politika sonucu bolseviklerinden aldigimiz para ve silahlarla ordumuzu kuvvetlendirdigimiz bir gercektir.

    tabii bolseviklerden de ilginc olarak, italyanlarin bize yaptiklari yardimlari da unutmamaliyiz. ingilizlerin korumasindaki yunanistanla, cikar catismasi yasamalari uzerine, onlarin ilerleyisini durdurmamiz icin bize gizliden gizliye silah ve muhimmat sattiklari gercegi var. ingilizler bunun kismen de olsa farkina variyorlar ama pek de birsey diyemiyorlar, yunanistani idare ediyorlar.

    neyse bolsevikler savas sonrasinda da bize destek olmuslar, denge unsuru olarak dis politikamizdaki onemlerini korumuslardir. taa 1937-38lerde ingilizlerden yuklu miktarda dis borc aldigimiz donemlere kadar da (16 milyon pound, silah alimi ve celik endustrisi yatirimlari icin. ingilizlerin amaci ise bizim ayni borcu nazi almanyasindan almamizi onleyrek, onlarla olan iliskilerimizi baltalalamak) bolsevikler tek borc kaynagimiz olarak kaliyorlar.

    [not: gerci oktay sinanoglu gibi "vatansever tarih bilimcilere" kalsa, ne bu olaylar olmustur, ne bu borclar alinmistir, ne de 1930lardaki great depression yuzunden ihracatimiz 100 milyon dolardan 50ye inmistir; aksine cumhuriyetimizin kasalari altinla doludur, bozdurup bozdurup dugunlerde harcamisizdir.]