ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
-
(bkz: bradley james)
(bkz: colin firth)
(bkz: alan rickman)
ayrıca;
iskoç aksanı için:
(bkz: ewan mcgregor)
oliver wood yani (bkz: sean biggerstaff)
galli aksanı için
(bkz: jeff murdock)
irlandalı aksanı için:
(bkz: colin morgan)
didier drogba
-
sakatlandı sanıyorsun, 30 sn şarj olup kaldığı yerden devam ediyor. john connor'ı korumaya mı geldin mübarek?
karantinadan kaçan umrecileri anlatacak filmin adı
-
(bkz: hızlı ve mübarek)
arkadaşlarımız balık restoranında kafayı bulmaz
-
bizimkiler pudra şekeri çekiyor diye devam etmesi lazım
bakanların da özel uçağı olacak olmak zorunda
-
(bkz: zaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa)
yemin ediyorum adamlar bizimle alenen taşak geçiyor. bunun başka bir açıklaması olamaz.
survivor all-star
-
bozok sevenlere tek bir soru sormak istiyorum.
sevgilinizle yolda yürüyorsunuz, karşıdan bozok ve hakan geliyor, bozok öküz gibi gözlerini hiç kaçırmadan sevgilinize bakıyor,laf atıyor, hakan'da bozok'la aynı ölçüde sevgilinizi güzel ve alımlı buluyor fakat ayıp olur diye gözlerini hep kaçırıyor başını öne eğip geçip gidiyor.
şimdi siz gidip sen olduğun gibi bir adamsın bozok,içinden geldiği gibi hareket ettin,duygularını bastırmadın tebrik ederim mi dersiniz ? bozok'u sevdiğinize göre böyle dersiniz.
toplum içinde yaşıyorsanız bazı duygularınızı,yönlerinizi bastırmanız gerekir,ben sinirliyim arkadaş ona göre davranın bana diyeni haklı görürseniz,birgün biri çıkar ben sapığım arkadaş,karınızı kızınızı sokağa çıkartmayın yoksa tecavüz ederim der.
wi-fi kelimesini vayfay diye okuyan tip
-
(bkz: ne diyem meyhmuyt mu diyem)
kanzuk diyeti
-
insanı kısa sürede şekle sokan diyet. ara öğünleri atlamıyoruz ki vücut dürümsüz kalmasın.
sabah: bir kibrit kutusu dürüm, çay, lifli dürüm.
ara öğün: bir kase dürüm, soda.
öğle yemeği: bir tabak dürüm, yanına bir kase dürüm.
ara öğün: bir avuç dürüm.
akşam: dürüm+ayran.
ekleme: bu entry kanzuk'un kilosu üzerine espri yapmak amaçlı yazılmamıştır. olayın çıkış noktası tamamen her gördüğümde güldüğüm şu görseldir. bu entry'i de kendisinin hoşgörülü bir insan olduğunu düşündüğüm için yazdım. olmasaydı çoktan uçmuştum zaten.
the climb
-
dillere pelesenk olmuş "zamanın ötesinde" argümanını fazlasıyla hak eden müzik grubu. yakın dönem türk müzik tarihinin en farklı, farkındalık yaratan, başarılı kompozisyonu. günümüzde cami avlusunu mesken tutmuş imaj müzisyenlerinin ortaya çıkardığı sözde estetik zırıltıları duydukça, yaptıkları işlerin bu ülke dinleyicisi için ne denli aşırı olduğu daha net anlaşılıyor. fazla iyi gruptular bu ülke için. fazla iyi olmanın bedelini de bize ödettiler. birbirinden iyi iki albüm yaptılar ve bu boktan piyasanın içinde sessizce çekildiler, iyi şeylerin kısa sürdüğünü ispatlarcasına.
herkes ilk aşkına geri dönmeli
-
''ya ilk aşklarımızın ilk aşkları biz değilsek?'' diye beni derin düşüncelere gark eden geçersiz kampanyadır.
edit: başlık başa kalmış.
yaran okul müdürü sözleri
-
yer yıldırım beyazıt anadolu lisesi sene 2002 galiba. eşref sağlık sahnede:
-sakal tıraşlarınızı olup da gelin "özellikle" erkekler için söylüyorum!
roxy
-
* cüzdanınızdan 30 milyon çıkartın, yakın.
* üzerinize kalınca bir palto/mont giyip evinizin gardrobuna girin
* gardrobun içinde ard arda sigara için, hatta mümkünse içeriyi ter kokutun
* hareket etmeye çalışıp edemeyin, piyon gibi dikilmek zorunda olduğunuzun bilincine varın
* sabah 4 olunca, gardroptan çıkın...
işte size harika bir roxy gecesi...
edit: bir daha gidersem ebemi siksinler diye de içinizden geçirmeyi unutmayın
blue jasmine
-
cate blanchett, sally hawkins, alec baldwin, peter sarsgaard ve louis c.k.'in başlıca rollerinde yer aldığı 2013 çıkışlı woody allen çalışması.
film new york'ta başlayıp sonrasında blanchett'in geçmişte zengin bir kadın olan ancak iflas edip kardeşi sally hawkins'in yanına taşınmak zorunda kalan karakterini takip ederek san francisco'da geçiyor büyük oranda.