8 entry daha
  • john woo'dan kurgusuyla video klip estetiğinde bir şiddet senfonisi (öğkk klişeye gel). anlaşılan o ki, woo dayı sam peckinpah'dan ciddi anlamda etkilenmiş. kan gövdeyi götürüyor, silah sesleri metronom gibi gelmeye başlıyor.

    woo amcanın enteresan bir ahlak anlayışı var. abartılmış şiddetin içine masumiyeti öyle bir kontrastla yerleştiriyor ki, kör gözümüze giren parmakların haddi hesabı yok. ama yine de ying yang felsefesidir deyip hakkını veresimiz geliyor. tabi bu durum genel anlamda filmi kurtarmaya yetmiyor. woo şiddetin çıtasını eşşeğin bir yerine kaçırıp kaybediyor. sonra gelsin paralar, alsın yürüsün hollywood blokbastırları, kantır jenerasyonu, falan filan..

    filmde kabak gibi bir origamik blade runner göndermesi göze çarpıyor. ayrıca kötü polis - daha kötü polis mefhumuyla mou gaan dou ve the departed'a ilham kaynağı olduğunu söylersek desteksiz sallamış olmayız heralde. son bölümler de özellikle fps tadında yapılmış.

    filmi iğrenç bir görüntü kalitesi ve ingilizce dublajla yayınlayan cnbce'yi ayıplıyorum. hong kong'lu adamlara yapılan ingilizce dublaj o kadar kötüydü ki, bir daha bizim dublajlarımıza toz kondurursam ne olayım.

    son olarak, filmin başındaki çay evi sahnesine babaannemin tepkisi olağanüstüydü: (bkz: #10803961)
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap