• 2023 yılındayız, köprünün altından çok sular aktı. ilk sayı 1993'te çıkmış. doğal olarak 30 sene önceki esquire türkiye başkaydı bugünkü esquire türkiye bambaşka. memleket bile aynı değil.

    derginin tavrı zamanla çok değişti. okur olarak baktığımda şimdiye kadarki en iyi sayıların 2019 sonlarında çıktığını düşünüyorum.

    esquire 1933 abd doğumludur ama yayın hakkına sahip her ülkenin kendine özgü bir esquire dergisi vardır. bazıları sıkıcı bulur ancak bence en iyi esquire dergisini ingilizler yapıyor: sade ve şık.

    tanım: bu ay yeni tasarımıyla raflarda görülecek olan erkek dergisi.

    not: önemli bir rolüm yok, sadece iki çeviri yaparak yeni dergiye katkıda bulundum. yine de takip ettiğim kadarıyla yeni esquire türkiye çok daha dinamik ve çok daha neşeli.
  • feribotta karşımda oturan kızın alıp okumaya başkadığı benim de yavşaklık olsun diye gidip aldığım ve onunla aynı sayfaları aynı zamanda okuduğum dergi...
    sonuçta işe yaradı mı yaradı. muhabbet kuruldu ve dergi hep adından saygıyla bahsettirdi.
  • ingiliz versiyonu türkiye'de 10 tl'den satılmaktadır bu aralar. yandaş erkek dergisi istemeyenler için gelsin.
  • ingiliz aristokrasisinde knight'tan bir alt seviye kidem sifati ve kategorisi. bu sifati kazanmis insanlar knight olmaya adaydir.
    isimden sonra yazilan "esq." kisaltmasiyla ifade edilir, hava atilir.
    ornegin: kemal sunal, esq.
  • ağustos sayısını istanbul-izmir yolunda vakit geçsin diye almış ve yeni haliyle o zaman tanışmıştım. çok da şaşırmıştım açıkçası gerçekten bir erkek dergisi kimliği kazanmış, güzel hatun resimleri koyalım da gerisini hallederiz bir şekilde mantığından sıyrılmış olduğunu görünce. ama işte, turkuvaz medya grubu'ndan çıktığından bazı yazılardaki akp zihniyetli gizli mesajları görmek dergiyi okuma keyfinizin içine ediyor. örneğin ağustos sayısındaki devrim arabaları dvd incelemesinde kısa ve övgü dolu bir yazı olmasına karşın "darbeyi övücü mesajlarıyla eksi puan toplamadı değil" gibi bir cümle içermesi; ekim sayısında ise sözde uzaylıların ağzından türkiye tespiti yaparken "3. köprü için en iyi yer tarabya-beykoz arasıymış gerçekten de" benzeri gudik ifadeler hakikaten birdenbire çalık holding'in bir dergisini okuduğunuz gerçeğiyle yüzleştiriyor sizi. yine de bunları göz ardı edebilirseniz gerçekten iyi bir erkek dergisi "okumuş" (bakmış değil) oluyorsunuz.
  • çalık grubuna ait olmasının getirdiği absürdlüklerin en büyüğünü eylül 2010 sayısında kadir çöpdemir'in sayfasını 10950 adet evet ile doldurmasıyla görmüş bulunuyoruz. 12 eylül 1980'den beri o kadar gün geçmiş de o yüzden 10950 tane evet yazmış. erkek dergilerinde kesinlikle karı-kızdan daha fazlasını görmek isteyen biri olarak elbette siyaset, politika, gündem vs hakkında yazılar bekliyorum abonesi olduğum dergiden ama propaganda hayır.
    bi bu var, bir de koskoca ingiltere'de guantanamo'ya girebilmiş tek ingiliz yayın organı esquire uk var mesela. üstelik türkiye'de 10 tl'ye bulunabiliyor.
    sinema sayesinde yarı fiyatına abone olmuştum ama yenileme şansını hızla kaybediyor.
  • yeri değil belki ama haksızlığa ve nobranlığa tahammül edemediğimden yazıyorum:

    ekşi sözlük'ün en sevmediğim yanı; her konuda her şeyi bilen kimi mutlakçı yazarların, kerameti kendinden menkul gereksiz yargılarını sanki çok önemli bilgilermiş gibi bize sunması. üstelik bu çöpten yargıların üslubu bazen çok çirkin ve acımasız olabiliyor. internetin, sosyal mecraların en çirkin tarafı, kahvehane köşelerinde, meyhanelerde kalması gereken maganda/bıçkın muhabbetlerini bir bayrak gibi sallayarak tüm dünyaya duyurması galiba. amaçları nedir? herkesi terbiye etmek, "sen yanlış yapıyorsun, küfür, sen de yanlış yapıyorsun bir küfür daha..." incelik, nezaket hak getire. hem zaten onlar ne ki? küfür etmek, gereksiz fikirlerini paylaşmak çok daha önemli. çekirdek çitler gibi binlerce fikir üreten bu zihniyetle mücadele etmek gerekiyor. (ayrıca türkçe yazı yazmayı bilmeyen, küfür etmeyi bir marifet sayan yazarların başkalarının türkçesini eleştirmesine de ne diyeyim bilemedim.)

    esquire türkiye dergisi sadece bir erkek dergisi değil. esquire "erkek dergisi" dendiğinde sayfalarında erotik kadın fotoğraflarının bolca bulunduğu dergilerden zannediliyor. öyle değil, içinde hemen her türlü konuyu merak eden insanlar için ilginç konular, çok çok iyi yazılar var. son yıllarda en beğendiğim dergilerden biri. eskiden diğer dergiler gibiydi, son yıllarda yurtdışındaki esquire dergilerinin çok üstünde bir kaliteye kavuştu. hakkını teslim etmek gerek. üstelik bu dergiyi sadece erkekler de okumuyor. esquire'da editörlerin çoğu kadındır, kadın okuru da çoktur.

    ve her sayıda yaklaşık 4 sayfa saat konusu var. misal bu ayki sayısında (haziran 2017) omega ceo'su ile röportaj ve londra'daki bir sergi (cartier in motion) ile ilgili enfes bir yazı var. (mayıs sayısını henüz alamadım, yarın onu da alırım.)

    dergiyi çıkartan insanlar arkadaşlarım olduğu için, onları kayırmayayım diye çok fazla yazı yazmadım. ama saçma sapan değerlendirmelerin yapıldığını görünce her sayısını burada ayrıca yazmaya karar verdim.

    (mayıs ve haziran 2017 sayısının ayrıntılı incelemesini önce nicedir ihmal ettiğim dergi okuyorum isimli blogumda yazacağım, hemen arkasından buraya da aktarırım.)
  • facebook sayfasında yaptıkları espri gerçekten şeker gibi ama bu, derginin son yıllarda düşüş içerisinde olduğu gerçeğini gözardı etmeme engel değil...

    valla ne zamandır alıyorum ama bırakma vakti geldi de geçiyor gibi...
  • hukuk çevrelerinde kullanılan bir
    saygıdeğerlik ifadesi. beyefendinin üstünde şövalyenin altında bir ünvan.
    (bkz: roman j. israel esq)
hesabın var mı? giriş yap