• sevgilisine, fake hesapta davrandığı gibi davransa zaten ilişkisi yoluna girecek olan kadındır.
  • sırf sevgilim beni deniyor sanıp kaç tane kadını sert bir şekilde geri çevirmişliğim var. çok sonra anladım aslında hepsinin gerçek kadınlar olduğunu..
  • çok eskilerden birini tanıyorum, daha internet yok tabi. kendini akıllı sanan bir kızımız sevgilisini denemek için bir arkadaşına aratıyor. derken çok geçmedi akıllı hanım kızımızın sevgilisi ile bu dublör manita evlendi ya lan.
  • üç farklı ilişkimde iki kere başıma gelen durum.

    birincisi çok profesyoneldi. hiç çaktırmadı. ama ben düşmedim. tabi bunu zevzek zevzek "o bendim aşkom" diye anlatınca ilişki orada bitti. beni denediği için değil madem böyle bir bok yedin ne diye anlatıyorsun bu zeka ile birlikte olamazdım *

    ikincisinde daha önceki tecrübemden dolayı hemen anladım. direkt yazdım bana böyle şeyler yapma diye ve ilişki bitti. aylarca uğraştı ama tekrar olmadım.

    yani eğer bunu düşünenler varsa aranızda ağır gerizekalisiniz. her türlü kaybeden siz olursunuz. düşse de düşmese de.
  • bunca senelik yoğurtçuyum, kase peşinden hep ben koştum; kase bana bir şekilde kendiliğinden gelse bu işte bir iş var diye düşünürüm.
    arkadaşlar taklaya gelmeyin.
  • hiç yapmadım. hatta stalk konusunda da iyi değilimdir. bunu yapacak kadar güvenmiyorsam neden o kişiyle beraberim diye düşündürüyor, kendime ve karşımdakine saygısızlık gibi geliyor.

    ben böyle konularda daha çok hislerime ve gözlemlerime güvenirim. zarflara ve satır aralarına inanırım. dikkat ederseniz fake hesaba falan gerek yok bakışından ya da tuvalete gidişinden ne haltlar karıştırdığını üç aşağı beş yukarı anlarsınız. ben suç üstünden çok itiraf etmelerini seviyorum.

    velhasıl fake hesap falan hiç uğraşamam. bir şekilde kendileri dökülür varsa bir şey.
  • cümle kurmaktan aciz kezbanların hayat dersi verdiğini gördüğümüz başlık.
  • tam bir lose-lose durumuna ortam hazirlayan kadindir. erkek kisisi fake hesaba cevap verirse kadinin guveni sarsilir, mutsuz olur. cevap vermezse kadinin hosuna gider, erkek bunu ogrenir, erkegin guveni sarsilir. erkek mutsuz olur, erkek mutsuz olunca kadin da mutsuz olur. ya da erkek bunu ogrenmez, ama bir defa yaptigi icin kadin ayni numarayi bir sure sonra tekrar yapma ihtiyaci duyar. eninde sonunda da bu durum ortaya cikar. kadin yine mutsuz olur.
  • lise 3'teyken yaptığım eylem. utanç verici bir durum olmasının yanında bir durup düşündürüyor. neden yaptım, aklımdan ne geçiyordu, ben ne çeşit bir hayvanın evladıydım diye. zaman geçtikçe cevabını buldum. onu da ekte bulabileceksiniz, sevgiler.

    o yıllar bir kız arkadaş grubumuz vardı. arkadaşlardan biri, fake hesap açarak erkek arkadaşını test ettiğini söyledi. ben de durur muyum kıllandım. bir yıllık ilişki ve üç yılı aşkın tanışıklık, karşı tarafa güvenmeme yetmemiş olacak ki dedim ben de isterem. arkadaş anlattıkça benim herifçiye kuruldum, elim ayağım titremeye başladı. yav dedim bacım, gel benim herifçiyi bir kandıralım, bakalım ne tepki verecek. arkadaş çıkardı telefonunu, "cnmm nslsn ben esra" ayarında mesajlar attı. tüm esra'lardan özür dilerim; fakat bu tarz hikayelerin öznesi esra isminde biridir benim için.

    dersi mersi dinlemiyorum, gelecek mesaja odaklıyım. baktım benim herifçi, seksomantis esra'ya soğuk yapıyor. yav sen benim yarattığım karakteri; iyi kalpli, yerine göre cüretkar, yerine göre masum, orta halli esra'yı nasıl beğenmezsin? ben bile beğendim.

    esra'nın hikayesi
    esra, buğday tenli, gür siyah saçlı ve kahverengi gözlü bir kızdı. 16 yaşındaydı. kız meslek lisesinde moda tasarım okuyordu. herifçinin karşı okulunda öğrenciydi. her ikisinin de okulu tam gündü, haliyle okul çıkışlarında birbirlerini görebilirlerdi. canım esra'm da o günlerden birinde görmüştü herifçiyi. önce bölümünü, sonra adını-yaşını ve msn adresini, en nihayetinde telefon numarasını öğrenmişti. anne-babası ayrıydı. bu bilgiyle ne yapacağınızı bilmiyordu. en sevdiği gruplar: the doors, the beatles ve queen'di. en sevdiği yemekler: bulgur pilavı, barbunya ve pizzaydı. esra için oluşturduğum çerçeve ve minik hayat hikayesi, fazlasıyla makuldu. yine de beğenmediler esra'yı. yanlarına yakıştırmadılar.

    en sonunda araya ben girdim. onunla neden böyle konuştun dedim sevgilime. "ya ikinci saniyede anladım sen olduğunu, uzatmazsın diye düşündüm de baktım uzuyor, kısa kısa cevaplar vermeye başladım" dedi. "sen geri zekalı mısın, ne yapmaya çalışıyorsun" diye sordu kısaca. götümün üzerine oturduğumla, yarattığım karakteri kendi sevgilime bile beğendiremediğimle kaldım. bence esra'ya bir şans verilseydi, çok iyi işler başarabilir, belki gerçek aşkı da bulabilirdi. nitekim, onunla dalga geçmeyi seçtiler. işte o gün, alter ego'm esra'yı yanıma almaya karar verdim. 13 yıldır birlikteyiz.

    şaka şukular bir yana; belli bir yaşa kadar özgüvensiz, terk edilmekten korkan, kaygılı biriydim. benimle ilgili problemler, kıskançlık ve agresiflik şeklinde dönüyordu karşı tarafa. kimi zamansa paranoya. bunları görmeye başlamamla birlikte ilişkilerde yaşadığım kıskançlığın belli durumlarda su yüzüne çıktığını keşfettim. zira kıskançlık, o zamandan beri hayatımda bulunmuyor. kıskançlık hissinden rahatsızlık duyuyorum, çünkü bana ait bir his değil. bana ait olmadığını düşündüğüm hislerle karşılaştığımda o hislerin hangi sebeplerden ötürü ortaya çıktığını düşünürüm. eğer, birini kıskanıyorsam ya özgüven düşüklüğü yaşadığım bir döneme girmiş ve suçu günahı olmayan bir adama sarıyorumdur ya da karşımdaki insan, gerçekten dengesiz ve bana o güveni veremeyen biridir. sorun ilkiyse özrümü diler, hareketlerimi düzeltirim. sorun ikincisiyse, arrivederci allah'ını kitabını sevdiğim.
  • bu benim de başıma gelmiş. tabi sonraları öğrendim. hatun kişisi gülerek beni sınamasını başarıyla geçtiğimi söylemişti. sanırım bu durumdan mutlu olup ilişkimizin devamını kutlayacağımızı sanmıştı. halbuki sonu olmuştu. bir insan böylesi bir salaklığa imza atıyorsa bunun daha nicesini yaşatacaktır. erkenden yol almalı.
hesabın var mı? giriş yap