• durmayan kronometre. basketbol gibi topun yalnızca oyunda olduğu dönem çalışsın kronometre biz de artık yerde yatıp zaman öldüren futbolcu müsveddeleri görmeyelim.

    özellikle türkiye'de öne geçen takım topçusu top taca çıksa 2, auta çıksa 4 dk falan yiyor oyundan.
  • ayak topu olan futbolda taç atışının elle yapılmasının sebebi; topun diğer vuruşlara göre daha fazla taca çıkması, taç kullanımının daha fazla sayıda olması, bu nedenle oyunun yavaşlamaması için taç atışına özel bir çözüm bulunmasından kaynaklanmaktadır. hatta bu sebeple taç atışına özel bir statü verilip, taçtan gelen topların ofsayt olması engellenmiştir.

    edit: bir sonraki sık atış aut olup, ayakla kullanılmasının oyunu ne kadar yavaşlattığını siz hesap edin.
  • 1. deplasmanda atılan gol kuralı
    2. 0 0 biten maçlara puan vermek
    3. sarı ve kırmızı kart arasında bir cezalandırma sisteminin olmaması
    4. ceza sahasının alakasız yerinde elle veya kasıtsız müdahalelerde penaltı çalınması...

    böyle devam eder. bir ton saçma olay var değişmesi gereken.
  • oyunu yavaşlattığı için 2. sarı karttan atılan kaleci görmek istiyorum. hep 1 de kalıyor.
  • futbolda elbette iyi savunma yapan takımı izlemekten zevk alanlar da olabilir. keza ben de zevk alırım ama iyi savunmadan zevk alabilmek için bile iyi bir hücumun varlığı gerekir. kötü hücum eden takıma karşı yapılan savunmanın zevkli bir tarafı olmaz çünkü. dolayısıyla futbolda zevkli olan hücumdur, oyunun akışkanlığıdır, tempodur. bunu bozan şeylerin önüne geçmek gerekiyor işte. oyuncuların yıllar içerisindeki fiziksel gelişimi, artan tempo düşünüldüğünde bence daha akışkan bir oyun için sahaların büyümesi, oyunun daha geniş alanlarda oynanması gerekiyor.

    ikinci olarak da yerde yatan oyuncu olduğunda fair play adı altında topun taca atılmasının ya da hakem tarafından oyunun durdurulmasının önüne geçmek gerekiyor. kanımca bu tarz durumlarda 4. hakemin insiyatif alarak oyuncunun durumuna bakması ve gerçekten ciddi bir durum varsa, oyuncu da saha kenarına yakınsa oyun durdurulmadan sağlık görevlilerinin oyuna girip oyuncuyu hemen saha kenarına almaları ya da en azından oyunu durdurma kararının sakatlanan oyuncunun yanındaki 4. hakeme bırakılması gerektiğini düşünüyorum. bunların hiçbiri olmuyorsa bile saha kenarına gelen oyuncunun belirli bir süre oyuna dahil olmaması gerektiğini düşünüyorum. madem sakat ve kenara alınıp tedavi gördü, hemen oyuna dönmek yerine bir 4 5 dakika kenarda beklemek oyuncunun sağlığı ve tedavinin işe yarayıp yaramadığı konularında da daha doğru kararlar verilmesini sağlayacaktır.

    bunlar daha çok öneri gibi oldu. beğenmediğim kurala gelince endirekt vuruş olayına karşıyım. sebep ne olursa olsun tüm vuruşlar direkt serbest vuruş şeklinde olmalı, biri dokunmadan da kaleye vurulabilmeli.
  • uzatmalardır.

    çok fazla tartışmaya neden oluyor. basketboldaki gibi oyun durunca sürede durmalı. böylece tam 90:00 olunca maç biter. eğer düdükten önce top ayaktan çıkmışsa ve gol olursa da o gol verilmelidir.
  • devre arasının 15dk olması. çok uzun. bi beş dakika yeter keratalara. sonuçta milyon dolarlık adam bunlar
  • korner veya serbest vuruşlarda ceza sahası içerisindeki itişmeler ve forma çekmeler konusunda bir standart olmaması.
    her maçta bu tarz pozisyonlar oluyor ama nadiren penaltı çalınıyor. ya serbest bırakın duran toplarda rakibe sarılıp yere indirmeyi ya da her gördüğünüzde düdüğü çalın ki futbolcular eline koluna sahip çıksın.

    bir de sıklıkla dile getirildiği üzere sakatlık gerekçesiyle oyunun durmasına neden olan ve ağır harketlerle kenara gelen futbolcu hemen iyileşip koşarak sahaya geri dönemesin. en az 2 dakika kenarda beklesin. böylece oyunu yere yatarak soğutma konusu tarihe karışır.
  • oyuna başlayacak takımın tek adamla santra yapabiliyor olması. bu duruma bir türlü gözüm alışamadı.
  • öne geçen takımın oyuncusunun sakatlanma numarası ile oyunun içine etmesi ve bu sürenin oyun süresinden sayılması. uzatma olmasın yerde yattığı süre basketboldaki gibi maç süresinden sayılmasın.
hesabın var mı? giriş yap