• ms. 41 - 54 arası hüküm süren roma imparatoru.

    roma tarihi ahmet-mehmet gibi claudius dolu olduğundan,
    claudius un tam adında da başka kafa karıştırıcı isimler olduğundan, ayırt edici aile adıyla (germanicus) ayrı başlık açtım.

    akrabalarını dahi katleden sapık ve zalim (tiberius, caligula) imparatorların arasında "ağbi ben işçiyim, hastayım, açım abi" görüntüsüyle hayatta kalmayı başarmıştır.

    yaygın kanı, praetor muhafızları sayesinde hasbel kader imparator ilan edilmesi olsa da, akıllı birilerinin hazırladığı komplo olmadan bu pek mümkün değildir hatta komplonun bizzat içinde olması da muhtemeldir. ben de bu olasılığa inandığımdan entry de ona göre düşünce ve bilgilerimi yazacağım.

    hasta ve zayıf görünümüne rağmen yeğeni caligula nın güvendiği biriydi. bu sayede devlet işlerinde görev almaya başladı. 50 li yaşlarına kadar herhangi bir görev verilmeyen, silik, zavallı bir portre çizen claudius, caligula nın iyice sapıttığı son dönemlerinde senatonun desteğini almış, artık sokaktan geçen adamı bile öldürmeye başlayan manyak caligula nın yok edilmesini tertiplemiştir. senato ya eski gücünü geri vereceği hatta imparatorluk yerine tekrar cumhuriyet sistemine dönüleceği vaadinde bulundu. senato, praetor muhafızlar ve claudius un organizasyonuyla caligula denilen süper manyak öldürüldü ve claudius, praetor muhafızları tarafından anında yeni imparator ilan edildi.

    "ula hani cumhuriyet, hani kablo - pardon- hani senato" diyen senatörlere de caligula nın aksine kötü davranmayıp, "yav bir ara bakarız" diye idare etti.

    manyak imparatorların yanında devlet yönetiminde aşırı tecrübesiz olmasına rağmen, kendi yönetiminde yol yabdı, caligula gibi boş işler değil, ciddi ve faydalı altyapı çalışmaları gerçekleştirdi, caligula nın sahte britanya işgali şovunu gerçeğe dökerek, britanya yı fethetti. ayrıca imparatorluğu doğuya doğru genişletti.
    hukuk ve senatoya saygılı bir yönetimi olmasına rağmen, senato üyelerinden zaman zaman kendisine yönelik suikast girişimleri olmuştur. yaşadığı dönemdeki manyaklara kıyasla merhametli bir imparator denebilecek claudius, kendisine yönelik suikast girişiminde bulunanları ise idam ettirmiştir, doğal olarak.

    claudius, yaygın kanıdaki gibi perde arkasına saklanan korkak, düşük iq lu bir zavallı olsaydı, yönetiminde de bu zaafları anında açığa çıkardı elbet.

    kısaca ortam tımarhane iken "salağa yatmış", uygun zaman gelince de şakkadanak imparator olmuş, hem akıllı hem de kurnaz bir adamdı.

    not: imla düzeltmesi...
  • ailesi tarafından kusurları sebebiyle hor görülmesini tam anlamıyla lehine çevirmiş, tahta çıkana dek sürekli okumuş, araştırmış ve bilhassa caligula döneminde adeta salağa yatarak hayatta kalmış ve en nihayetinde de tahta çıkmayı başarıp orada da yaptıklarıyla roma imparatorluğu'nun akışını değiştirmiş ve bence julio-claudian hanedanı'nın augustus ile birlikte tek kayda değer imparatoru olmuş tarihi kişi.

    ayağı aksayan, kekelemeden konuşamayan ve etrafındaki kimse tarafından ciddiye alınmayan bu adam, m.s. 41 senesinde caligula'nın katli sonrasında praetorian muhafızları tarafından tahta çıkarıldı ve senatöründen askerine, hanedan üyesinden kölesine herkes claudius'u tahtta kolaylıkla manipüle edilebilecek bir gerizekalı olarak görüyordu. oysa gerçek çok başkaydı.

    kendisini tahta çıkaran muhafızlara kelle başı 15 bin sestertius rüşvet dağıtması, senato içerisinde küçük çaplı bir skandala yol açtıysa da bu eyleminin esas etkisi, ilerleyen yüzyıllarda ortaya çıktı ve canı sıkılınca imparator değiştirip para cukkalama yoluna gitmeye çalışan praetorian muhafızları, bir ara imparatorluğu satışa çıkaracak kadar yoldan çıktı*.

    yine de gerek britanya'nın fethinin kendisi döneminde başlaması, gerek kölelere özgürlük yolunu açan yasaları onaması ve kölelere verilen cezalarda düzenlemeye gitmesi, gerek de hem julius hem claudius hanelerini birleştirerek imparatorluğun meşruiyetini sağlama alması gibi hamleleriyle oldukça iyi bir imparator imajı çizdiğini belirtmek gerekiyor.

    m.s. 48 senesinde kuzeni genç agrippina ile evlenip neron'un imparatorluk için yolunu açmış olması ise belki de en büyük hatası oldu. zirâ, bir önceki karısı valeria messalina'dan doğma oğlu britannicus çok büyük olasılıkla neron'dan çok daha akli dengesi yerinde bir gençti ve babasının tahttaki başarılarını devam ettirebilecek potansiyeli daha onlu yaşlarının başında göstermeye başlamıştı. yine de claudius'un britannicus'un annesi olan eski eşinden pek hazzetmediği de aşikardı. messalina, claudius'u defalarca aldatmış ve hatta claudius'un ostia limanı'nın genişletilmesi için inşaat çalışmalarının başında bulunduğu bir dönemde imparatora haber vermeden silius isimli bir adamla evlenmişti. bunun sonucunda da claudius, kendisini öldürtme kararı almıştır. britannicus, belki de tamamen annesinin karakteri sebebiyle taht sıralamasında neron'un arkasına itilmiştir.

    roma'dan cermanya'ya kadar devasa uzunlukta bir yol da kendisinin döneminde inşa edilmiştir ve böylece augusta trevororum* ve augusta vindelicorum* gibi sınıra yakın konumdaki kentler ciddi manada ekonomik ve kültürel bir kalkınma yaşamaya başlamıştır.

    bilhassa roma'daki yahudiler'e karşı da sert önlemler almış ve belki de yahudiler'in aralıklarla aşağı yukarı yüz yıl sürecek ve imparator hadrianus tarafından büyük bir şiddetle bastırılacak olan başkaldırısına da bu hamlesiyle ön ayak olmuştur. dini hususlarda görece takıntılı diyebileceğimiz bir karakterde olan claudius, hiçbir dinin propagandasına da izin vermemiştir.

    hazinenin başına azat edilmiş bir köleyi getirmiş olması ve senato'yu galyalı soylulara açmış olması da dönemsel olarak tepki çekse de imparatorluğun uzun vadede faydasına olmuş hamleleri olarak dikkat çekmektedir. ayrıca, toplum içinde gaz çıkarmanın faydalı olduğuna dair de bir karar çıkarmıştır*.

    m.s. 54 senesinde yüksek ihtimalle içerisinde neron'un bulunduğu bir komplo sonucunda zehirlenerek öldürülmüştür. bu sav ispat edilmiş değil ama gerek dönemin tarihçileri gerek de çağdaş tarihçiler neredeyse bundan tamamen emin.

    fetihlerini yüzyıllar evvel italya dışına taşımış olan roma'nın kültürünü ve medeniyetini de italya dışına taşıması kendisiyle başlamıştır diyebileceğimiz claudius germanicus, erken imparatorluk döneminin en zeki ve en başarılı imparatorlarından birisi olmuştur.

    son bir notu da kendisinin popüler kültüre olan etkisi hususunda ekleyelim. robert graves'in aynı isimli meşhur romanından uyarlanmış olan 1976 yapımı efsanevi "i claudius" dizisinde kendisinin augustus'un son dönemlerinden itibaren adım adım tahta çıkış hikayesini dramatize edilmiş bir gösterimle izleyebilirsiniz. bbc yapımı dizide claudius karakterine ise büyük oyuncu derek jacobi hayat vermektedir.
  • roma'nın dördüncü imparatoru (ms 41 - ms 54)

    tiberus'un yeğeni. cladius, bir dizi engelle dünyaya geldi. titreme, topallama, burun akıntısı ve ağızda köpüklenme bu rahatsızlıklardan bazıları. ailesi bu kusurlarından dolayı utanç duydu ve onu halkın gözünden uzak tuttu. ailesi bu kusurlarından dolayı imparator olmasını engellemeye çalışmıştır. bir önce ki imparator olan yeğeni caligula bile toplantılarda onunla alay etmiş hatta diğerlerinin de amcasıyla alay etmeleri için teşvik etmiştir.
    cladius, siyasi kariyeri engellendiğin'den dolayı kendisini kitaplara ayırdı. bu konuda ki zekasıyla, tarihçi livy'i etkilemiştir. livy'in de desteğiyle etrüskler, roma alfabesi ve roma cumhuriyet'inin tarihini yazdı.
    alışılmadık bir şekilde, claudius'un kibirli yeğeni caligula onu siyasete çekti. genç ve tecrübesiz caligula, verdiği birkaç doğru karardan birinde 46 yaşındaki claudius'u akıllı bir akıl hocası olarak gördü ve onu eş konsolos olarak atadı. caligula'nın praetorian muhafızlar tarafından vahşice öldürülmesinin ardından, claudius praetorian muhafızlar tarafından bir perdenin arkasında titrerken bulundu ve onlar onu hemen 50 yaşında yeni imparator ilan ettiler. daha sonra roma'nın hükümdarı olarak konumunu güvende tutmak için praetorian muhafızlardan iyilik satın aldı ve her üyeye sadakatleri karşılığında 15.000 sesterce daha bağışta bulundu.
    caligula'nın fiziksel engellerinin çoğu, onun iktidara gelmesinin ardından düzeliyor, hatta ortadan kalkıyor gibiydi. claudius daha sonra bazı semptomlarının sahte olduğunu iddia etti. bazı tarihçiler ayrıca claudius'un caligula'nın ölümünün planlanmasına yardım etmiş olabileceğini ve onun iktidara gelmesinin her şeye rağmen planlanmış olabileceğini öne sürüyorlar.
    claudius, 1. yüzyılın en önemli askeri istilalarından birini başarıyla yönetti: britanya'nın fethi. 40.000 asker ve bir dizi savaş fili gönderdi ve başarılı bir zafer kazandı, britanya'yı roma topraklarına kattı. cladius'un bu görkemli ve anlamlı zaferi roma'da resmi zafer alayıyla kutlandı. cladius'un bu zaferini simgeleyen sembol ve süslemeler yapıldı.
    cladius bunun yanı sıra, roma imparatorluğu'nu likya, trakya , judea, noricum, pamphylia ve moritanya'ya kadar genişletti. bu sayede roma topraklarına 1 milyon insan kazandırdığı söylenir. askeri ve politik başarılarına karşın evlilikte başarısızdı. dört kez evlendi. keza, en son eşi onun ölümüne neden olacaktı.
    ms 54 yılında, claudius 63 yaşındayken bir tabak mantar yedikten hemen sonra bilinmeyen bir nedenle gizemli bir şekilde öldü. pek çok kaynak agrippina'nın onu zehirli yiyeceklerle öldürdüğünü söyler. çünkü agrippina oğlu neron'u tahta çıkarmak istiyordu.

    kendisinden sonra gelen neron (bkz: #131480483)

    kendinden önce gelen caligula (bkz: #137759304)
  • caligula'nın amcası, roma imparatorluğu'nun dördüncü imparatoru. caligula döneminden sağ çıkabilmesini salağa yatmasına bağlar. * romalı tarihçi suetonius, eseri on iki caesar'ın yaşamı'nda kendisinden detaylıca bahseder.

    * romalı tarihçilerin ve de halkın çok sevdiği fakat imparator tiberius tarafından -büyük ihtimalle- zehirlenen meşhur komutan germanicus'un kardeşiydi. zamanında germanicus'un, tiberius tarafından evlat edinilmesi (augustus'un emriydi) sayesinde önü açıldı diyebiliriz.

    * çocukluğu hastalıkla geçti. hanedan üyelerini yorduğu anlaşılıyor. açıkçası kendisinden çok şey beklenmiyordu. imparator olma olasılığı hakaret olarak algılanıyordu. (doğum tarihi mö 9-10)

    * annesi antonia, claudius'a "ucube" derdi. aptallıkla ilgili bir şey söyleyecek olursa da mutlaka claudius ile karşılaştırırdı. büyükannesi livia drusilla da torunuyla ilgilenmekten zerre zevk almazdı hatta onunla hiç konuşmazdı (tiberius, onun her şeyiydi). augustus'un ise eşi livia drusilla'nın da etkisiyle claudius'a karşı gazlandığı anlaşılıyor. augustus da kendisinden pek hazzetmezdi. augustus, ölürken mirasından düşük bir pay vermeyi uygun gördü (yani bunları anlatmamın sebebi, nasıl bir ortam içerisinde büyüdüğünü göstermeye çalışmaktır).

    * claudius tüm bunların farkındaydı. kendisini edebiyat, tarih ve dil çalışmalarına verdi. yine büyük ihtimalle, alkol ve kumar bu zamanlardan itibaren en sevdiği arkadaşları oldu.

    * caligula imparator olunca (caligula'nın bu ilk yılı oldukça başarılıydı) amcası claudius'u konsül (ms 37) yaptı. ondaki cevheri gördüğünden değil babasına olan sevgisinden dolayı.

    * suetonius, yaşamı boyunca alay konusu olduğunu söyler. uyuduğunu vakit etraftaki soytarılar kendisine çekirdek kabukları atarlarmış (caligula'dan güç aldıkları anlaşılıyor. claudius imparator olduğunda canını sıkanları unutmamıştır, intikamını almıştır).

    * caligula'nın da zamanla amcasına karşı olan sevecen tavırları değişti. onu "bakılacak bir çocuk" olarak gördüğü söylenir. pek çok defa claudius'u, herkesin önünde hiçbir sebep yokken azarlardı. amcasını, bir keresinde herkesin gözü önünde tiber nehri'ne attı.

    * 50 yaşında (ms 41) imparator oldu. caligula'nın öldüğü haberini alan claudius bir perdenin arkasına saklandı. onu aramakta olan bir asker, kendisini fark etti ve tuttuğu gibi ordugaha götürdü. yolda kendisini görenler (caligula'nın ölümü büyük bir mutluluk vermişti, romalılar'a) "imparator!" diye seslendi ve de ordugahtakiler de kendisini aynı şekilde selamladı.

    * claudius'un hayatı, 50 yaşına kadar korkarak ve aşağılanarak geçmişti. dolayısıyla kendisine birden imparator olduğu söylenince kafayı yemiş olması muhtemel. kendi hayatını garantiye almak için askerlere hemen yemin ettirdi, her askere 15 bin sestertius sözü verdi. askerleri, parayla yani rüşvetle kendi tarafına çeken ilk imparator olarak bilinir.

    * ilginçtir ki imparator olunca augustus'a ve livia drusilla'ya derin saygısını sunan dini ritüeller gerçekleştirdi. kendisine "ucube, salak" lakapları takan annesine augusta adını verdi. kardeşi germanicus'u onurlandırdı. kendisini, zamanında yok sayan aile üyelerine karşı merhametliydi.

    * caligula'nın ölüm gününü, bayram olarak kutlamak isteyenlere sert çıktı, buna izin vermedi.

    * senato'nun iznini almadan -kendisine muhalif olsa dahi- insanları sürgüne yollamadı (tiberius ve caligula döneminde sürgünden ziyade direkt infaz uygulanırdı. claudius ve kalite).

    * caligula gibi bir beladan sonra tüm bu yaptıklarıyla kısa sürede çok sevildi fakat roma'daki hava osuruk gibidir. güzel hava her an bok kokabilir. iç savaşın eşiğinden birkaç kez dönüldü, isyancıların imparatorun naifliğinden güç aldıkları anlaşılıyor.

    * özellikle mahkemeye başkanlık ettiği zamanlarda verdiği kararlar tutarsızdı. toplanan kalabalıktan ya da jüriden çabuk etkileniyordu. karar verirken objektif olmaktan çok subjektifti. dolayısıyla haklı pek çok kişi, bu kararlardan büyük zararlar gördü. halk da kendisinden uzaklaşmaya başladı (verdiği kararlarda rüşvetin etkisi görülmez. caligula gibi mallara çöktüğü de anlatılmaz). tüm julio-claudian hanedanı'nda görüldüğü üzere claudius da dengesiz/tutarsızdı.

    * suetonius'a göre fazla önemi olmayan tek bir sefere çıktı ve başarılı oldu: britanya seferi (açıkçası suetonius, claudius'tan pek hazzetmez. yani claudius ne yaparsa yapsın kendisini suetonius'a beğendiremez. britanya dediğimiz yer antik çağ'da, yeni dünya gibi bir şeydi. üstelik julius caesar'dan sonra ilk kez bu kadar ciddi bir kuvvetle buraya geliniyordu).

    * roma'daki klasik tahıl kıtlığı yaşanınca imparator claudius'un etrafı forum'da kuşatıldı, linç edilmekten zor kurtarıldı.

    * mühendisliğe de ilgi duyuyordu. ostia limanı ve fucinus gölü için imar çalışmaları yaptı. fucinus gölü boşaltılırken ölümden kıl payı kurtuldu. * yine de bunlar dönemi için çok büyük projelerdir. ufkunun genişliği hakkında bizlere bilgiler veriyor.

    * circus maximus'a özel bir ilgisi vardı. gladyatör gösterilerinin yapıldığı bu devasa mekan için cömert davrandı. gladyatörleri izlemeyi seviyordu fakat arenaya çıkacak kadar da deli değildi.

    * yayımladığı bir khk ile italya'daki kentlerin içinden ancak ya yürüyerek ya da tahtırevanla geçilebileceğini ilan etti.

    * göçmenlerin, romalılar'a özgü adları kullanmasını yasakladı. ayrıca roma vatandaşlığının ayrıcalıklarını da kendi çıkarları için kötüye kullananları anında infaz ettirdi.

    * çabuk gaza gelip roma'da çeşitli sabotajlar yapan yahudiler'i kentten kovdu.

    * özel yaşamı, kadınlara olan aşırı düşkünlüğünden dolayı boşanmalarla geçti (bu ilerleyen yıllarda hem kendi hayatını hem de imparatorluğu etkileyecekti). boşadığı valeria messalina'nın fahişeliklerini öğrenince çıldırdı. çok sevdiği oğlu britannicus'un annesi de messalina'dır. zamanla ağabeyi germanicus'un kızı agrippina'ya (caligula'nın üvey kız kardeşi) aşık oldu. bu kadının neron (evet, bizim çılgın neron) adlı bir oğlu vardı. açıkçası imparator için her şey agrippina ile yaptığı evlilikten sonra değişmeye başladı. fark etmeden kendisine ve öz oğlu britannicus'a bir rakip çıkarmıştı: oğlu için her şeyi yapabilecek bir anne ve onun oğlu neron. bu yetmezmiş gibi üvey oğlu neron'u daha sonra kendi kızlarından biriyle evlendirerek damadı yaptı.

    * suetonius yanındaki dalkavuklar aracılığıyla liyakati öldürdüğünü anlatır. okuduğum kaynakları bir bütün haline getirince anlaşılıyor ki, claudius yaptığı yanlışların farkındadır fakat agrippina ve oğlu neron'a karşı olası bir iç savaşta, lejyonlarını yanında görmek istemektedir. suetonius, harika bir biyografi yazarı olmasına rağmen, askeri meselelere kulaklarını kapatır, muhtemel şeyleri detaylıca anlatmaz (yukarıda görüldüğü gibi britanya seferi'ne çıktığı için imparatoru neredeyse aşağılayacaktı).

    * imparator, diğer kızlarını da sulla ve pompeius gibi müthiş soylu ailelere vermişti. zamanla bu iki damadını ölüme itti. bir şeyler karıştırdıklarını düşünüyordu. kızlarının, eşlerinin planları hakkında babalarına yani imparatorlarına bilgi vermeleri de muhtemeldi. neticede bir imparatorun damadı olmak size tahtı verebilir.

    * kronik mide rahatsızlığı vardır. bu acıdan dolayı kendisini uzun bir süre öldürmeyi düşündü. yemeyi ve içmeyi çok sevmesi, midesinin durumunu daha da kötüleştirmiş olsa gerek. özel kusturma/kusma yöntemlerini bilirdi (ağza tüy koyma vs).

    * zar oynamaya tutkundu hatta bu konu hakkında bir kitap da yazdığı söyleniyor.

    * gençliğinde tanıdığı meşhur tarihçi titus livius'un teşvikleriyle tarih yazımına başladı: etrüsk ve kartaca tarihi hakkında cilt cilt kitaplar yazdı.

    * dediğimiz gibi ölümü yaklaşırken agrippina'dan ve üvey oğlu neron'dan nefret etmeye başladı. öz oğlu britannicus'un bir an önce büyümesini bekliyordu. sanki başına geleceklerden haberdardı. vasiyetini yazdı ve tüm kamu görevlilerine imzalattı. agrippina buradaki pek çok hükmü geçersiz kılacaktır.

    * ölümünün (ms 54) zehirden olduğu söylenir. mantarı çok sevdiğini bilen eşi agrippina'nın, imparatorun kuşkulanmaması için zehri, mantarla birlikle verdiği söylenir. ölümü, neron'un imparator olmasını sağlayacak süre boyunca gizli tutuldu. daha sonra imparatorlara özgü bir merasimle son yolcuğuna uğurlandı ve tanrılaştırıldı.
  • roma'nın quasimodosu / claudius

    ms 41 ile 54 yılları arasında hüküm süren dördüncü roma imparatoru tiberius claudius caesar augustus germanicus, yanlış bir şekilde aptal ve görece tecrübesiz olduğunu varsayan düşmanları tarafından kolaylıkla bir budala gibi karikatürize edilmiştir. her ne kadar emin olamasak da muhtemelen beyin felcinden mustariptir ve ailesinin onun "fiziki ve akli kusurlarından" utanması hasebiyle siyasi veyahut askeri bir kariyeri söz konusu olmamıştır. aynı zamanda iri yapılı, kekeme ve sefih bir entelektüel olan claudius'un iktidar yürüyüşü ise tamamen tesadüfi olarak ve hiç hesapta yok iken, halefi olduğu akli melekelerinden yoksun caligula'nun palatium oyunları esnasında iki preator tribününün liderliğinde bir grup ordu subayı tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülmesiyle gerçekleşmiştir. keza suikast sonrası ortaya çıkan dehşet ortamında canını kurtarmak adına sarayda saklanır haldeyken preator muhafızları tarafından bulunan claudius'un tanınmasıyla kışlaya götürülmesi bir olmuş ve halihazırda kaosun hakim olduğu başkentte bir homo novus'un hikayesi yazılmaya başlanmıştır.

    preator muhafızları kolay görev şartlarından, yüksek maaşlardan, cömert bağışlardan ve başkentin tüm rahatlık ile hoşluklarından faydalanan, imparatorların askerleri arasındaki en şımartılmış unsurlardır. bu imtiyazlar ayrılmaz bir şekilde iulius - claudius hanedanının iktidarına bağlıdır ve binaenaleyh mezkur grup, caesarcı himaye ilişkilerinin bir ürünüdür. bu durum, her ne kadar caligula'nın katlinin hemen akabinde capitolinus tepesi'nde yapılan toplantıda kimi senatörler tarafından libertas'ın yeniden tesis edilmesi yani cumhuriyetin tekrar kurulması fikri ateşli bir şekilde savunulmuş olsa da, imparatorluk hanesinin hayatta kalan en yaşlı erkek üyesinin princeps için mevcut en iyi aday olduğuna kanaat getiren muhafızların devletin idaresinde ne kadar etkili olduğunun açık bir göstergesidir.

    nitekim capitolinus'taki senatörler ile ordu arasındaki çekişme hali çok uzun soluklu olmamış ve gün geceye doğru dönerken artan sayıda destekçi ve dalkavuk, praetorianların "himayesi" altındaki claudius'a biatlarını sunmaya gelmiştir. aynı şekilde, caligula'nın öldürülmesi sonrası ortaya çıkan heyecan dalgası da yavaş yavaş ivme kaybetmiş ve krizi doğru yönetemeyen senato, caesarcı kitlelerin iulius - claudius hizbinin etrafında konsolide olmasının önüne geçememiştir. nihayetinde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte senatörlerin muktedir görünüşleri dağılmış ve claudius zafer alayıyla palatium'daki imparatorluk sarayına taşınmıştır. hülasa ms 41 darbesi, iulius - claudiusçu kliğin zaferiyle sona ermiştir. caesar'ın mö 44 yılında öldürülmesinin ardından, cumhuriyetçiliğin ezilmesi için 8 yıl gerekmiştir. caligula suikastinden sonra ise yalnızca 24 saat ...

    yeni rejimin kalemşorlarının yapacağı çok iş vardır. zira claudius, yukarıda da bahsini geçirdiğimiz üzere, bilhassa senatonun nazarında budala olarak görülmesinin yanı sıra artık aynı zamanda bir gaspçı ve asi askerlerin gönüllü bir aleti olarak kukla bir hükümdar hüviyetindedir. nitekim tehlike ertesi yıl, hoşnutsuz senatörler ve generallerin balkanlar'a yerleştirilmiş devasa lejyoner ordularından birini roma'ya getirmek üzere bir kumpas kurmalarıyla görünür hale gelir. ancak askerlerin başkente ilerlemeyi reddetmesiyle beraber bu girişim de kısa bir zaman zarfı içerisinde (5 gün) çözülür. avcı müfrezeleri şüphelileri toplar. senato'da göstermelik mahkemeler kurulur. suçluların cesetleri ise tiber'e atılacaktır. toplamda ise yani claudius'un 13 yıllık iktidarı boyunca 35 senatör ve 321 eques ihanet suçlamasıyla idam edilecektir.

    claudius, halkın sevgisini ise "eski yöntemler" ile satın alır. ilk olarak velinimeti olan praetorianlara adam başı 5000 denarii'ye varan bahşişler veren ciçeği burnunda imparator (caligula yalnızca 500 denarii vermiştir), ordunun geri kalanına ise yaklaşık 200 milyon denarii'lik bir ödeme yapar. bu sayı aynı zamanda imparatorluğun "bir yıllık vergi gelirine" tekabül etmektedir. ayaktakımı nakit sadakalarla, tahıl yardımlarıyla, kamusal inşaat programlarıyla ve gladyatör oyunlarıyla satın alınır. tüm bu cömertlik devlet hazinesini kurutmanın eşiğine getirse de caesarcı popülizmin maliyeti geleneksel olarak savaş ganitmeleriyle karşılanmaktadır ve savaş tam da claudius'un danışmanlarının önerdiği şeydir. yalnızca ganimet için değil, yeni princeps'e meşruiyet kazandırmak, sadık taraftarları canlandırmak ve hoşnutsuzlar ile muhtemel komplocuları yalnızlaştırmak adına da savaş, iktidar hizbinin altın bileti olarak gözükmektedir.

    bariz hedef britannia'dır. catuvellaunia krallığı'nın adanın güneydoğusuna doğru genişlemesi (romalı bir mahmi kralın aleyhine), elverişli bir casus belli politikası teşkil etmektedir ve halihazırda caligula'nın kurmayları ms 40 yılında gerçekleşmeyen yeni istila için gerekli hazırlıkları zaten yapmış durumdadır. britannia; gizemli, tehlikeli, "okyanusun ötesinde" bir yerdir ve bir anlamda julius caesar'ın bir asır evvelki seferlerinden bu yana bir türlü "bitirilememiş bir iş" hüviyetindedir. adaya yönelik bir istila, muhtemelen germania'da savaşmaktan daha az riskli olsa da, yine de halka roma'nın e büyük askeri başarılarından biriymiş gibi sunulabilme imkanını da taşımaktadır. keza britannia'nın claudius'un harcamalarını karşılayacak kadar zengin kaynaklara sahip olduğu da unutulmamalıdır.

    nihayetinde istila, tahmin edildiği üzere parlak bir başarı ile sonuçlanır. aulus platius ve 40.000 adamı ms 43 yazının başlarında adaya çıkar ve roma, kısa süre içerisinde caratacus'a ve catuvellaunia krallığı'nın ana sahra ordusuna karşı iki gün süren bir meydan muharebesini kazanır. bunun üzerine claudius, ordunun başında düşmanın başkenti camulodunum'a (bkz: colchester) zafer alayıyla girmek ve 11 britannialı kralın teslimiyetini kabul etmek adına adaya gelir. britannia zaferi, claudius ms 44'te yolu üzerindeki batı eyaletlerine de uğrayıp roma'ya geri geldiğinde; ms 47'de aulus platius adadan döndüğünde; ms 49'da zaferin anısına roma şehrinin sınırları genişletildiğinde ve nihayet ms 51 yılında esir alınan britannialı lider caratacus, şehrin sokaklarında gezdirildiğinde tekrar tekrar kutlanacaktır.

    claudius'un iç politikada güttüğü siyaset ise, britannia'dakinin aksine daha muhafazakardır. yani augustus'un son dönemlerinde ve tiberius'un iktidarında olduğu gibi; yeni fetihlerden kaçınmak, sınırları güçlendirmek ve yeni tebaaları asimile etmek. "budala / gasıp" claudius, kendisini "fatih claudius"a dönüştürür dönüştürmez, emperyal tasarruf siyasetine geri dönmüştür. imparatorluğun gücü kısmen bir yanılsamadan ibarettir. roma, sağlam ve her yeri fethedebilirmiş gibi gözükse de, devlet adamlarının prestij adını verdiği bu profil, imparatorluğun güvenliği için yaşamsaldır. zira roma, artık doğal sınırlarına ulaşmış durumdadır.

    imparatorluk, topraklarını korku ile yönetmektedir ve bu korku, tebaaya "prestij" ile aşılanmaktadır. bu doğrultuda da kurbanlar yanıt vermeleri halinde emperya devletin kendilerini ezecek güce sahip olduğuna ikna edilmiş durumdadır. roma'nın prestiji ise zafere bağlıdır ve sınırların ötesinde yaşanacak muhtemel herhangi bir askeri yenilgi, mezkur kavramın zarar görmesi riskini taşımaktadır. imparatorluğun, tebaası konumundaki toplumları aşırı sömürmesi halindeyse isyan ya da ordunun iç güvenliğe odaklanması gibi olumsuzlukların hasıl olması kaçınılmaz olacaktır. binaenaleyh claudius'un britannia'yı istila etmesinden "şanlı günlerin geri geldiği" anlamı çıkarılmamalıdır. adaya yönelik sefer yalnızca siyasi gerekliliklerin yol açtığı bir anomalidir.

    imparatorluk sarayını tanımlayacak doğru kelime ise entrikadır ve hakim hiziplerin başında claudius'un iki eşi bulunmaktadır. ilk olarak messelina, imparator ile tahta çıkmasından kısa bir süre sonra evlenmiş ve ms 41'de daha sonra britannicus adını alacak bir erkek varis dünyaya getirmiştir. ancak messelina daha sonra altından kalkamayacağı işlere girişmiş ve kendisine bir "aşık" edinmek ile kalmayarak, bu kişiyle bir de gizli bir evlilik akdi gerçekleştirmiştir. saraydaki düşmanları tarafından olayın gün yüzüne çıkarılmasıyla beraber "aşıklar" tutuklanmış ve önde gelen azatlılardan narcissus'un başında olduğu bir muhafız birliği tarafından infaz edilmişlerdir.
    claudius'un ikinci karısı olan agrippa ise messelina'dan daha az entrikacı bir hüviyete sahip değildir ve daha önceki evliliğinden olan oğlu lucius domitius ahenobarbus'u (bkz: nero), claudius'un meşru oğlu olan britannicus'un yerine taht varisi yapmak adına elinden geleni ardına koymamıştır. nihayetinde ise istediğini elde etmiş ve oğlunun meşruiyetini pekiştirmek adına onu messelina'nın kızı octavia ile evlendirmeyi de başarmıştır. praetor muhafızlarının praefectusu burrus ile ittifak kurarak hizbinin gücünü pekiştirdikten sonra agrippa, nero'nun hedonist karakterinin claudius'u başka düşüncelere sevk edeceği korkusuyla kocasını "ortadan kaldırmaya" karar vermiş ve onu bir tabak mantar ile zehirleyerek öldürmüştür.

    claudius'un yaşamı ve faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenlere gaius suetonius tranquillus'tan on iki caesar'ın yaşamı, robert graves'ten ben, claudius ile tanrı claudius, mary beard'den spqr - antik roma tarihi, adrian goldsworthy'den roma tarihi ve neil faulkner'dan roma: kartalların imparatorluğu adlı eserleri tavsiye ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap