• brecht'in özellikle oyunculuk açısından önemli olan kuramı. karakterin temel tavrı, dominant eğilimleri ve sorunu gestusu oluşturur.bu yazılı metin dışında oyunculukla izdüşümsel olarak göstermelidir. özellikle yücel ertenin brecht rejilerinde üzerinde durulan bir durumdur**.
  • geleneksel performans kod örüntülerini ve "seyreden"in bakış ekonomilerini yıkan, "seyreden" ile "seyredilen" arasındaki "ilişkiyi", scopophilia çıkışlı bir ataerkil söylem koşullanması durumundan çıkararak, "seyredilen"in bir haz nesnesine dönüş"e"mediği, "seyreden"in ise kendi "benlik" projeksiyonlarını özne sıfatıyla gerçekleştiremediği, ve dolayısıyla sahne üzerindekiyle "özdeşleşemediği" yeni bir anlam ve "ilişiklikler" düzlemine taşıyan brechtian yaklaşım.
  • ant abi(bkz: ant aksan)nin tanımıyla:
    oynanabilir en küçük oyunculuk birimi.
  • tanım: sınıfsal tavır anlamına gelen brecht'in ortaya attığı kavram. sahnedeki oyuncunun belli tavırlarla, jest ve mimiklerle seyirciye "bakın ben bir burjuvayım" ya da "gömleğimin yeniyle alnımın terini siliyorum, işçi olduğumu buradan anlayın" gibi göstermeci tavırları gestustur.

    neyse, ben sait faik okuyordum ve öyküsündeki gestusa rastladım. burada paylaşmak istiyorum.

    "yemek yerken utanan köylü çok gördüm. ayıpmış gibi yemek yiyorlardı. sonra sofrasındaki ıstakozu ağzını açmadan kibarcasına, martıdan daha çabuk tüketen beyler de gördüm. kibarlığına kibar yiyorlardı: ağızlarını şapırdatmadan, yalnız çenelerini oynatarak... ama o çeneye biraz dikkat etsen korkardın. ne korkunç şeylerdi. çene değil makine. makine değil, değirmen."
  • gestus için özdemir nutku'nun bertolt brecht ve epik tiyatro kitabında, kavramı daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek şöyle güzel bir paragraf bulunmaktadır.

    "toplumsal jest nedir ? toplumla ilgili olan, toplum üzerinde fikir veren jesttir. ancak her jest de toplumsal değildir. örneğin, bir sineği yakalayıp öldürmek toplumsal bir jest değildir. kötü giyinmiş bir adamın, besili ve bakımlı bir köpekle boğuşması toplumsal bir jesti getirir. iş yapmak, toplumsal bir jesttir..."
  • bağımsız bir sahne sanatları oluşumu olan gestus ekim ayından itibaren sanatseverlerle buluşuyor.
    danışmanlığını akademisyen dr. mualla murat nuhoğlu’nun, koordinatörlüğünü ise oyuncu-eğitmen ezgi hüyükpınar erarslan’ın yapacağı gestus, kamera önü oyunculuğu atölyesi, senaryo yazarlığı atölyesi, oyunculuk sınavlarına hazırlık atölyesi, temel oyunculuk atölyesi gibi çeşitli atölyeler ile katılımcılarını ilgili oldukları alanlarla buluşturmayı amaçlıyor.
    kadrosunda ferhat ergün, tolga çiftçi, gökhan erarslan, filiz çelik, seçil demircan, meryem şahin, hasan ayhan tinin gibi deneyimli pek çok ismin yer alacağı atölyelerde, her biri kendi kulvarında deneyimli daha birçok yazar, yönetmen, oyuncu, dansçı, cast direktörü, senarist eğitimlerde konuk olarak yer alacak.
    istanbul’un en gözde kültür ve sanat adresi olarak son dönemlerde dikkat çeken kadıköy’de gerçekleştirilecek atölyelerin yanı sıra bu sezon için bir de tiyatro oyunu sahneleyecek olan ekip, gökhan erarslan’ın yazıp yönettiği ‘etik nedir’ adlı oyunla ekim ayından itibaren tiyatroseverlerin karşısına çıkacak. halen provalarda olan oyun için prömiyer tarihi ise 30 ekim salı akşamı saat: 20.30 olarak ilan edildi.
    atölyeler ile bilgi almak için iletişim: 0 535 012 33 79 ve gestustr@gmail.com

    https://www.gestus.com.tr/
hesabın var mı? giriş yap