tutsihi brahma

• uzak doğu felsefesinin duayenlerinden, kamasutra, tao, mahavişnu, transandantal meditasyon ve transatlantik permutasyon ekollerini harmanlamış parlak bir düşünürdü kafayı sıyırmadan evvel. tibet dağlarında dalai lama öğretisini hatmederken bir anlık gafletle şeytana uymuş ve meditasyon yapmakta olan hocasına "uyy dalaylama! dalayum ben saaa" şeklinde bir nükte eşliğinde değdirmiştir. bunun üzerine efendi dalai lama bu mendeburu tam 140 yıllığına süphan dağına sürgüne göndermiştir. burada hocasına yaptığı ayıptan arınabilmek için 15 yıl hiç boşalmamış, osbir dahi çekmemiş ve kendisini tamamen ilim irfana vermiştir. sonra dönüp bakmıştır geçen 15 yıla, tamam geçmiştir ama nasıl geçmiştir bir de bana sor demiştir, önünde 125 yıl daha vardır, böyle devam edemezdir, dünya nimetlerinden daha fazla soyutlanamazdır vesaire tefekkürler sarmıştır dört bir yanını. 15 yıldır insan yüzü dahi görmemiş olan bu feylozof artık dağın eteklerine, dere yataklarına vurmuştur kendini. aylak aylak gezindiği günlerden birinde bir çobana rastlamış ve onunla dost olmuştur. gel zaman git zaman, bizimki çobana dalai lama'dan çoban da buna bumin talay ağa'dan bahsetmiş ve öğretilerini ateşte kaynayan kazanlarında karşılıklı pişirip afiyetle birbirlerine yedirmişlerdir. bumin talay ağa'dan çok etkilenen kahramanımıza ağa bir gece ansızın kurdun kuşun uyuduğu bir anda beyaz şalvarı, kara kuşağı ve koca yarrağıyla gözüküvermiş, bizimki de ikinci kez şeytana uyup ağanın çelikten sert sikini iki eliyle kavrayıvermiştir. kavrama noktasını abartmış olmalı ki, yapılan tüm müdahelelere rağmen siki bir türlü bırakmamıştır. süphan dağının zirvesinde törenle türk vatandaşlığına geçen bu uzakdoğu insanına nüfus memuru tarafından verilen tutsihi brahma ismi ise geleneksel "felsefenin sefaletini anma geceleri"nde mihenk taşı olarak anılagelmiştir.
  
  ama bu çok saçma diyenlerinizi duyar gibiyim. ben de diyorum ki, çıkın malum dağın tepesine, orada yıllardır ağaç gibi toprağa kök salmış o iki insanı görün ve gördüğünüz manzara karşısında bana hak verin...