• nüfus dağılımlarının dengeli olması sebebiyledir, iş olanakları, yaşam standardı çoğunlukla benzerdir. yani anlayacağınız nüfusun yaklaşık 5'de 1'i aynı şehirde toplanmamıştır.
  • çoğu birbirine yakın standartlarda düzenli, ihtiyaçlara cevap veren, güzel şehirler olduğu için arada biri gözde olmamış muhtemelen. ama illa biri söylenecekse bonn'un yeri ayrıdır.
  • şehrin gözde olması için yabancı turiste eğlence sunması gerekir ya da görsellik.almanlar özünde modayı gereksiz buldukları ve iş konusunda takıntı derecesinde mükemmeliyetçi olduklarından kültürlerinde eğlence çok fazla yer kaplamaz ,insanlari da bu yüzden sokaklarda olmak yerine evindedir dolayısıyla kendi halkı bile kendi ülkesinde yapacak çok şey bulamazken dışarıdan biri için albeni oluşturacak çok az şey vardır.ikinci dünya savaşını saymazsak yoğun yeşillik içindeki meşhur kaleleri dışında bir çekiciliği yoktur.
  • başlamışlar hemen almanya övücüler. dış ticarete ne ara konu geldi arkadaş. adam gayet açık bir şekilde diyorki, dünyada bir turistin gözünde londra, paris gibi marka etkisi yaratan gitmek için heyecan uyandıran bir şehri yok diyor. evet yok. bu almanya kötü demek değil. adamların düzeni böyle.
  • almanya'da köy de şehir de hemen hemen aynı statüde ve aynı nüfus yoğunluğuna sahip olma eğilimindedir. homojen bir dağılım vardır. kış aylarında özellikle akşam 7-8'den sonra kimse dışarı çıkmaz ve erkenden yatar, çünkü sabah hayat erken saatlerde başlar.

    bir kreis'in köyü, şehri ve kreis'in merkezi hemen hemen aynı şartları sunar insanlara. o nedenle gözde bir şehir yerine bir çok şehir gözdedir.
  • o sizin paris, roma, londra, prag diye örnek verdiğiniz avrupanın tüm başrol oyuncuları şehirlerin gençleri, her haftasonu uçak bileti alıp berline gelir. tüm iskandinav ülkelerinin gençleri her haftasonları 2-3 günlüğüne berline gelir. berlinde dünya üzerinde hiçbir ülkede bulunmayan bir underground kültür ve tekno kulüp olayı vardır. öyle altında lüks araba, ayağında alexander mcqueen, dudağında silikon wannabe tiplerin giremeyeceği kulüpler.

    louvre, big ben, trevi çeşmesi önünde selfie yapan instagramcı tiplerin hiçbiri bahsettiğim kulüplere giremez. her kim olursa olsun giremez. jennifer lopez de giremez ama çöpçü girebilir!

    berlin underrated bir şehirdir ve herkes de kolay kolay anlayamaz ve çözemez. iyi ki de öyle.
  • hamburg'dan örnek veriyorlar ama ben söylim bir bok yok bu şehirde. reeperbahn(st. pauli) var millet sıkıntıdan içiyor. münich adamı mimari manyağı yapıyor ama 3 güne sıkılırsın, berlin istanbulun almanya görmüşü. tüm ülke çalışmak için tasarlanmış. bira var içersen.
  • son dönemde değişen, değişmekte olan bir algı bu. başlıkta tarif edilen marka değeri berlin çevresinde oluşuyor sanki.

    şimdilerde bok var gibi herkes bir berlin sevdasına yandı. gençler ille berlin'de okumak istiyor. entelektüel faaliyetler eskiden daha dağınıktı, şimdilerde berlin'e kaydı ve burada toplanmaya başladı. türkiye'den almanya'ya akademisyen göçünü en çok berlin aldı. diğer avrupa kentlerinden haftasonu berlin kaçamağı yapanlar arttı. bu piyasalaşma almanya'nın dengeli ilerleyen sanayi, ticaret, eğlence ve kültür sanat faaliyetlerinde yavaş yavaş bir dönüşüme sebep olabilir.

    duvar yıkılmadan önce doğu berlin gerçekten de her iki alman devletinin kültür başkentiydi (dikkat ederseniz üniversite, müzeler, unter den linden vb. doğu'da kalıyor. batılılar doğu berlin'e geçebiliyor, müzelerden ve kütüphanelerden faydalanabiliyorlardı). 90'lar berlin'in "yeniden" başkent, "yeni" başkent ve federal "yeni" almanya'nın toparlanma sürecine uyum sağlama dönemi olarak yaşandı. 2000'lerden itibaren merkezî almanya fikri ortak başkent addedilen bohem berlin'de yoğunlaşıyor. ancak aslında bu durum çağa da almanya ruhuna da aykırı. çünkü hem çok-merkezli bir dünyadayız artık, hem de almanya tarihinde çeşitli toplumsal olayların sonucunda merkezîleşen ve markalaşan kentler vardır. genelde tek bir şehir tamamen parlayıp öne çıkmaz.
    örneğin edebiyat tarihi açısından jena, weimar, heidelberg önemlidir. ticaret açısından frankfurt önemlidir. deniz ticaretinde ve ihracatta hamburg ezer geçer. sanayi konusunda münih, stuttgart önemlidir. köln aslında bir kültür şehridir. kültür sanat etkinliklerinde leipzig de öne çıkan bir şehirdir. envai çeşit örnek sayılabilir. işte bu kentler tarihsel, endüstriyel, toplumsal, siyasal gelişmelerin sonucunda bu marka değerlerine kavuşmuşlardır. şu anda berlin'e yoğunlaşan ilgi ve bu toplu ilginin ne doğuracağı, nelere gebe olduğu pek çok açıdan önemli, çünkü bu eğilim biraz asimetrik ve ne kadar doğal olduğu tartışmalı.

    almanya'nın klişeleşmiş ve herkesin ilk anda aklına gelen tek bir kenti olmamasının sebebi ülkenin kendi tarihsel arka planında yatar (herkesin aklına başka bir kent gelir, zaten almanya bir tanesi değil, hepsidir).

    modernite ve kent kültürü konusunda walter benjamin okumayı öneririm.
  • doğru bulduğum tespit. örneğin çoğu ülke 'gözde' şehirinin adıyla anılır yada hitap edilir, ''amsterdama gidelim mi bu tatilde?'' vs. ''almanyaya gidelim mi bu tatilde?''. berlin, münih gibi şehirlere sahip olmasına rağmen böyle bir eksikliğin var olduğu doğrudur.
  • (bkz: heidelberg)
hesabın var mı? giriş yap